amerika birleşik devletleri

• dünyanın en ikiyüzlü devletidir.
  
  kendi ideolojisine karşıt bir ülkede protesto ve polis şiddeti olunca verdiği tepki ile kendine yakın ülkede ordunun sivil halka ağır silahlarla saldırdığı olaylara verdiği tepki tamamen farklıdır.
  
  bunun en güzel örneği 2021 kolombiya protestolarıdır. şu an ülke yönetiminde halk nezninde kredisi kalmamış bir yönetim protesto yapanları açık seçik öldürmektedir.
  ancak buna abdnin tepkisi colombiya hükümetini desteklediklerini söyleyip protestocuların vandallık yapıp protesto haklarını kötüye kullandıklarını açıklamaktan ibaret.
  
  bir de utanmadan kolombiya hükümetini insan hakları ihlalleri konusunda araştırmasındaki istekliliğin farkındayız gibi komediden öte bir ifade eklemişler. senelerdir bu ülkede insan hakları savunucuları fail-i meçhule gidiyor, sanki bilmiyorlar. zaten insanlar bu yüzden patladı.
  
  abdnin dış politikada demokrasiden anladığı şey sevmediği rejimleri devirip kendi adamlarını yerleştirmekten ibaret. işte bu yüzden insanlar abdden tiksiniyor, sırf kendine yakın diye çeteleri demokrasi altında diğer ülke vatandaşlarına ittirdiklerinden dolayı abd nefreti büyüyor.
  
  edit: kolombiyada gören de dogru düzgün seçim oluyor sanacak. özellikle kırsalında muhalefet önderi kim öne çıkarsa kursunlayıp öldürüyorlar ki bm raporlarıyla da sabit(üste verdildi). daha insanlar yeni yeni korkularını kırıyor. ayrıca burada tartışılan abdnin dış ilişkilerde demokrasiyi sadece araç olarak kullanması a yada b kişisinin kendi düşünceleri değil. kısacası ad hominem bir aptallık örneğidir.
  
  çin gidişine çin halkı karar verecek ne brüksel ne de vaşington. eğer çin halkı gerçekten komunist partiyi indirmek ister ve bunun için ayaklanırsa sonuna kadar çin halkını desteklerim. ancak durum pek öyle değil abdnin çin ve demokrasi üstüne derdini eski us foreign service officer robert daly şurada özetlemiş.
  
  aşağıdaki arkadaşa yazdığı entrylerdeki ekonomik terim eksikleri anlatan güzel dökümanları nezaketle mesajla ilettim kendi yanlışlığını fark edince dönüp düzeltmedi ve cevap bile yazmadı. derdi boş boş atıp durmak.
• çinin yılmaz savunucusu insan hakları havariliği yapıyor.
  
  çinin klavye elçileri de böyle işte.
  
  evet abdnin sevmediği rejimlere karşı kendi istediği kişiyi getirme gibi bir amacı vardır, ama abdyi insan hakları konusunda eleştirebilecek en son kişiler çinin yılmaz savunucularıdır.
  
  ayrıca kolombiya seçimlerinde katılım yüzde 53te kalmış ve aradaki fark yüzde 12 imiş.
  
  kusura bakmayın ama, halkın yarısının katılmadığı bir seçimde bu adam kazanıyorsa, sözde solcuların çıkıp tek laf etme hakkı da yoktur. demek ki seçime katılmadın ki bu adam seçildi amk.
  
  duque de bok gibi bir adam ama, çini çkpnin dahi kabul ettiği şeyleri yalanlama pahasına koruyan, duterteyi dahi savunabilen birinin çıkıp insan hakları havariliği yapması, oldukça oksimoron bir şey.
  
  edit: kolombiya kırsal nüfusu normal nüfusun yüzde 20si bile değil. ayrıca yapılan şey ad hominem değil zaten. ad hominem dediğin tezle alakasız bir yerden saldırmaktır. ben ise kişinin insan hakları çığırtkanlığı yaparken çin veya duterte gibi insan haklarından bihaber yerleri canhıraş savunan kişilerin yaptığının oksimoronluk olduğunu söylüyorum. kısaca tez insan hakları üzerine ise, insan hakları üzerinden kişinin duruşuna laf etmek ad hominem olmuyor ama gidip örneğin tayvana yapılan çin baskısından konuşurken abd de yerlileri kesti gibi bir argüman ne alaka amk dedirtiyor.
  
  al konu demokrasi mi? o zaman yazayım, dünyanın en kapalı ve demokrasiden en uzak, muhalefet adayı olabilmek için dahi çkpden izin almanın gerektiği, insanların dünyanın herhangi bir yerinden haber alması çkpnin isteği dışında legal olarak mümkün olmadığı ülkeyi canhıraş savunanlar, demokrasi havariliği yapınca oksimoronluk oluyor. ad hominemlikten çıktı mı? ayrıca her boka kişisel abd nefretini ve çin sevgisini katan adamın düşüncesi objektif olmadığından benim düşüncem önemli depil demesi de ayrı bir aptallık.
  
  burada insanlar abd şu konuda evet kötüdür derken, ki şu yazıda bile zaten söyledim, sen çinin basın özgürlüğünden çkpnin varlığınu kabul ettiği yerlere, çinin resmi anlaşmalarca belirtilen yabancı firmalara ticari engeller koymasını, hatta daha geçtiğimiz yıl avustralya ile şarap konusunda ekstra vergi krizi varken çin ekstra vergi koymuyor falan diye apaçık şeyleri reddedip yok öyle bir şey dersen, objektifliğin kaybolur, konu da direkt olarak senin düşüncen olur. kapiş?
  
  ayrıca doğru düzgün seçim mi yapılıyor ne demek amk? muhalif aday ile kazanan arasında yüzde 12 fark varsa ve katılım sadece yüzde 53 ise, buradaki sorun halktadır amk. ikinci tura kalan bir seçim var. birini istemiyorsun, adamı devirmeye yakınsın, adam ala ala yüzde 40 oy almış ve sandığa gitmiyorsun. suç bu durumda bende mi, abdde mi, ayşe teyzede mi?
  
  ayrıca sen değil misin sürekli çinin iç işlerinden size ne? diyen. o zaman kolombiyanın iç işlerinden sana ne amk? demezler mi adama? demek ki neymiş? insanlar ülkelerde olan bokluklara karşı başka ülkelerde olsalar da ses edebilirlermiş değil mi? o yüzden ya kes sesini otur, ya da insanlara çinin iç işlerinden size ne? deme.