• csi tarzı filmlerin vazgeçilmezlerinden biri de görevli polis memuru veya dedektifin bizim hayatımızda duymadığımız en zırt kimya formülleri hakkındaki bilgi birikimini durduk yere ortaya dökmesidir.

    - dedektif, olay yerinde bu tişörtü buldum..
    - şunu görüyor musun.. potasyum permanganat.. dostum bu şey koca bir boğayı beş saniye içinde öldürmeye yeter.. hmm.. peki neden gömleğine bulaşmış olsun ki ?

    - dedektif şuna bir bakmanız lazım..
    - boya kazıdıkça çıkıyor. magnezyum stearat.. suyla birleşimi patlayıcı etki yapar.. peki neden boyada stereat kullanmış olabilirler ki ?

    - dedektif buna göz atmak isteyeceksiniz..
    - şunu gördün mü.. sodyum hipoklorit... bildiğin çamaşır suyu. peki renklilerde neden çamaşır suyu kullanmış olabilirler ki ?
  • - direksiyona geç !
    +ne ?
    - direksiyona geç dedim !
    +çıldırmışsın sen !
  • yaramazlık yapan, mızmızlanan çocuğa annesinin çocuğun tam ismiyle(kimlikteki ismi) seslenmesinden sonra çocuğun anında dünyanın en uysal çocuğuna dönüşüvermesi.

    -edie sana otur yerine dedim. yemeğini bitirmeden oradan kalkamazsın !!!

    - hayır anne daha fazla yemek istemiyorum.

    - edward christopher jerkinson lütfen yerine otur ve o yemeğini bitir.

    - peki anne...

    nedendir bilinmez, kimlik isminin amerikalı çocuklarda etkisi çok büyük.
  • filmin genelde son sahnesinde, genis açı, gece, bir cok ambulans , polis arabası, bir kalabalik bir curcuna, kahramanlarımız ambulansın arka kapısında battaniyeyle ve bi tarafları sargılı olarak otururlar
  • telefon çalar ve arayan kişi kanal ismi vermeden yalnızca "televizyonu aç" der.. adamımız da anında doğru kanalı açar.. lan bi kere de farklı bi kanal aç sonra da telefondaki dallamaya "hangi kanal birader?" diye sor! koskoca amerika'da bir tane mi tv kanalı var??
  • -iyi misin john?
    -bir bakalım. az önce patlayan bir arabadan son anda kurtulduk. bacağım kırıldı ve sanırım başımda bir kanama var. ve kahrolası son sigaram o arabanın içindeydi. evet mike gerçekten çok iyiyim.

    insan gibi cevap verse ölür piç.

    -her şey yolunda mı john?
    -her şey yolunda mı? bana her şeyin yolunda olup olmadığını mı soruyorsun? kahretsin mike! karım bir hafta önce, kardeşini içeri tıktığım bir mayfa lideri tarafından öldürüldü ve kızım kaçırıldı. departman pisliğin içine o kadar batmış ki bana yardım etmek istemiyor. mayfayla tek başıma bir savaşa girmek üzereyim. bunun dışında her şey yolunda mike. sorduğun için teşekkürler.

    sikeyim sizin sarkastik durum değerlendirmelerinizi. artislikte üzerlerine yok ha.
    olm çok gıcık oluyorum lan!
  • bunu yeni keşfettim :

    başrol oyuncusu arabayla seyir halindeyken birisi arayıp acil bir durum olduğunu söylediğinde başrol oyuncusunun bu durum üzerine gitmesi gereken yer hiçbir zaman halihazırda gitmekte olduğu istikamette değildir. direksiyon aniden 700 derece kırılıp trafik orta yerinden sikertilerek karşı şeride geçilir, aksiyon sağlanır.
  • bizde şöyle olur diye kıyaslayarak anlatıciğim klişedir;

    şimdi ahmet, mahmut'u kırk yıldır görmemiş (evet kırk). araya başka şehirler, insanlar, hatta ülkeler girmiş ve çocukluk/gençlik arkadaşı olan bu iki kanka görüşememiş. kırk yıl sonra da ahmet geri gelmiş.
    buluşma anı. ekşınn!

    a: vay! mahmut? hatırladın mı lan beni?
    m: vay vay vayyy! nerelerdeydin be koçum? özlettin kendini.

    (her şey gayet normal, di mi?)

    gelelim holivud'a..

    kevin, michale'i kırk yıldır görmemiş. araya başka şehirler, insanlar, hatta ülkeler girmiş ve çocukluk/gençlik arkadaşı olan bu iki kanka görüşememiş. kırk yıl sonra da (evet buraya kadar kopi peyst yaptım) kevin geri gelmiş. yalnız buluşma anına geçmeden önce bir olay uyduracağız kafadan. misal, maykıl evinin garajında (ki bir garaj ki, buralarda ev niyetine kullanılıyor) ahşaptan gemiler yontuyor. veee action!!

    k: demek artık yelken yapımında kullandığın kese kağıtlarının yerini göz kamaştıran kumaşlar aldı? (surat ifadesi, ciddiyetten yavaşça sırıtışa dönüşür)
    m: kevıınnn!!! (kucaklaşma, kucaklaşma, kucaklaşma...)

    bu ne uzun bi giriş cümlesi, bu ne cool bi tavır, bu ne fil hafızası arkadaş?!!

    ondan oskar kazanamıyoruz zaten biz.
  • kadının, sabah uyanıp yatakta şöyle bi doğrulurken henüz gece seviştiği adamın yanında yorgan ile göğüslerini kapatması.

    e adam hoplattı seni sabaha kadar bişey olmadı da göğüslerini mi kıskanır oldun bi anda?
hesabın var mı? giriş yap