6000 entry daha
  • hayatımda ilk defa bu sene 19 haziran'da, çok özel bir sebeple bulunduğum ve çok sevdiğim şehir.

    öncelikle bir istanbullu olarak söylemem gerekir ki, hayır, en güzel tarafı istanbul'a dönüşü falan değildir ankara'nın. en güzel yanı, taşıdığı anlamlardır, insanlarıdır, çoğunlukla eleştirilen bir taraf olsa da; düzenli ve tekdüze sokaklarıdır, her yolun kızılay'a çıkma ihtimalidir, kuğulu park'ta geçirilen güzel vakitleridir, odtü'südür, maltepe'sidir.

    istanbul'da vardır mesela bu, en güzel semtin bile kötü, bakımsız, çirkin sokakları vardır. istanbul'un sokaklarında ortalama bir standart yoktur, uçlardadır hep. ankara'da durum genel olarak böyle değil. güzel bir düzen ve standart hakim sokaklarında. o kadar ki, sokak adları numaralardan oluşur ki, herhalde bir istanbulluyu en çok şaşırtacak şey budur ankara'ya dair. ve yine o standartın sonucu, kızılay, tunalı vb. meşhur yerlerin, istanbul'un meşhur yerlerinde olduğu gibi, tek bir amaca ve tek bir ruha hitap etmemesi ilginçtir. standartını bozmaz ankara, kendini bir uca çekmez, değerinde seyretmeye devam eder.

    ankara insanın kafasını yormaz, her şey basittir. düzenden doğan bir basitlik hakimdir. insanın rahatlamak için kendini yoracağı bir şehir değildir ankara. en derin sevgiler, sevmeye dair sebepler sunamayacağınız sevgilerdir, ankara da öyle sevilir işte. bu yüzden seveninin çok sevmesini yadırgamanın anlamsız olacağı gibi, ankara'nın nesinin sevileceği sorusu da oldukça yersizdir.

    insan yaşamadığı şeyleri de özlermiş. ankara çok özlenirmiş.
  • istanbul'da yaşıyorum ve metroyu çok sık kullanıyorum, neredeyse her gün. burada metronun kapısı açılır açılmaz en nazik hareket inen kişiler bir taraftan inerken, diğer taraftan trenin içine tıkışmaktır. nazik de değilsen, ineni falan takmaz, direkt atarsın kendini trenin içine.

    birkaç gün önce ankara'daydım. daha önceki ziyaretlerimde dikkatimi çekmemişti, ankara'da insanlar metroda tren durduğunda, kenara çekilip inecek kişilerin inmesini bekliyorlar. ciddi ciddi şok oldum! hatta ben istanbullu alışkanlığımla bir taraftan trene dalacaktım ki neyse ki durdu(ruldu)m da yerin dibine geçmeme sebep olacak herhangi bir hareket yapmadım.

    nitekim, kibar kişilerin şehridir ankara, daha toplumsaldırlar. belki yürüyen merdiven kurallarını pek takmazlar ama, olsun...
19776 entry daha
hesabın var mı? giriş yap