• arkadaşlarıma operaya gideceğimi söylediğimde aldığım yanıt genelde, sen zengin adamsın gidersin şeklinde olduğundan bunu yazma ihtiyacı duydum. ankara devlet opera ve balesi'nde ödeyebileceğiniz maksimum bilet ücreti 20 tl'dir. balkon fiyatları da genelde 12 tl civarında oluyor. dahası, müzekart sahiplerine ve öğrencilere de hatırı sayılır bir indirim uygulanıyor. ayrıca opera sahnesinin önünde otobüs durağı, 200 metre uzağında ulus metrosu, 10 dakikalık mesafede de kızılay bulunuyor. yani demeye çalıştığım şey operaya gitmek, güzel bir sanat izlencesi seyretmek o kadar da pahallı ve lüks bir şey değil.
  • bilet bulamayan ve alamayanlar, panik yapmayin! gosteri gunu ve saati orada olun ve sadece kapidaki gorevlilere bilet almak istediginizi fakat bulamadiginizi ancak gosteriyi izlemeyi cok istediginizi rica edin.
    carmen promiyerinde "devlet sanatini halki icin yapar" dediler ve oraya gelen kimseyi geri cevirmediler, gelemeyenlerin yerine ve merdivenlere kadar gosteriyi izlemek icin gelen herkesi iceri aldilar...
  • taksicilerin ankara'nin neresinde oldugunu bilmedigi ve "operaya gitmek istiyorum" dediginizde orayi sihhiye ile ulus arasinda bir semt zannettiklerinden "operanin neresi abla" diye yanit aldiginiz guzide operalarimizdan biri
  • yaklaşık 2 aydır 26 nisandaki carmen prömiyerine bilet almak için heyecanla beklemekteydim.

    bugün sabah 09.30'da biletlerin satışa çıkacağını bildiğimden telefonumun alarmını, hatırlatmasını, neyi varsa kurdum. 09.25'te bilgisayar başında beklemeye başladım. zamanı geldiğinde biletler satışa açıldı.

    ama her zamanki gibi tam bir rezillik.

    öncelikle satışa sunulan yerler ancak birkaç tane. diğer yerler zaten "satılmış" olarak satışa açıldı. dolayısıyla kimse alamadı. kalan yerlerden ikisini seçip ödeme kısmına geldim. o noktada da "teknik problem nedeniyle internetten bilet satışı 13.04.2014 saat 04:00 itibariyle yapılamamaktadır..." uyarısı karşıma çıktı.

    şimdi;
    1. bir prömiyer yapılıyor ve bu prömiyerin neredeyse tamamı protokole, protokol yakınlarına, eşe dosta ayrılıyorsa internet sitenizden "şu tarih şu saatte bilet satışı açılacaktır" diye duyuru yapmayın kardeşim. kendiniz çalın kendiniz oynayın. vatandaşı aptal yerine koymayın. yerim sizi prömiyerinizi.

    2. madem bilet satış sisteminizde teknik bir arıza var; bu arıza ödeme kısmında değil anasayfada duyurulur. iş işten geçtikten sonra anasayfaya uyarı koymuşsunuz ama dediğim gibi iş işten geçti! her yaptığınız iş yarım, her yaptığınız iş eksik...

    yapacağınız işe çakayım...
  • bu binanın kulisi insanı inanılmaz etkiliyor. her gidişimde, içime bir hayalet girmiş gibi değiştiğim bir yer burası, sakinleşiyorum, olgunlaşıyorum sanki. kapıdan geçip görünmez oluyorum. kapıda ilk karşılayan, kırmızı saten ceketli bilet kesen gülümseyen -ama aslında asabi- kız ve kristal bir avize. ardından da yaşlı bir kadının, şinasi ve ahmet vefik paşa’nın heykelleri arasındaki koltukta alkışlamaya hazır bekleyişi, gözlerine baktığımda gördüğüm o sağlamlık. ve yine aynı kadının (her gidişimde başka bir yaşlı kadın oynar bu rolü) salondayken gözüme çarpan belli belirsiz gururlu gülüşü, orkestranın üzerinden sahneye bakarken.

    kartondan, eski çivi ve tahtalarla tutturulmuş, tekerlekler üzerinde gıcırtılı, her haliyle suni, yapma, çakma, kolpa balkon üzerinde, naylon marifetiyle morartılmış loş ışık altında, yapay ve yorgun gecenin bir bölümünü içten bir tebessümle belleklere kaydeden, sevgiliye adandığı her halinden belli uzun bir şarkı, her nedense özgürlükten başka bir şey anımsatmayan hisler uyandırır, rahatsınızdır her şeye rağmen.

    salona açılan sekiz kapının bordo kadifeden ağır perdeleri, dekorun ardındaki perdeyle beraber, ahşap doğramaların arasından zorlanmadan geçerek toprak kokusunu getiren rüzgarla dalgalanır. kırmızı suni deri koltuklar, siyah tişörtlü sarışın müzisyenler, sıcak, yorgunluk, uykusuzluk.
    yine de kravatımı gevşetmeye utanıyorum.
  • cahil halka opera ve bale öğretmek için değil, opera ve bale severlerin klasik eserleri yaşadıkları şehirde seyretmeleri için üç kuruş bütçeyle hizmet veren bir kurumdur. haa, bu kitlenin hizmet almayı hak etmediğini söyleyebilirsiniz...sahnelenen eserlerin kalitesini eleştirmek dururken, gerekliliğini sorgulayacaksak binayı yıkıp otopark yaparız olur biter... devletimiz de para basar!
  • 3 ve 5 temmuzda ayvalık amfitiyatroda biri mdt'nin gösterisi, diğeri de bir konser olmak üzere iki muhteşem temsil sunan türkiye'nin güzide kurumlarından. hem tanıdık bir sima görmüş gibi mutlu etti, hem de evrensel düzeyde sanat etkinliklerini sanatseverlere sundular. daha çok turnelere gidebilmeleri, daha çok söylemeleri, daha sık dans edebilmeleri, çok yaşamaları dileğiyle...
  • ankara'yı güzel yapan bir kaç şeyden biridir.
  • takdir edilesi müessese, alkışlanası gayret. severek takip ediyoruz.
  • eylül ortasına geldik hala program belli değil. dt'de yine güncellenmektedir yazıyor, burada öyle bir bilgi de yok....
hesabın var mı? giriş yap