• patlıcan ve mantar katılarak da yapıldığına rastlanan, muhtemelen herkesin, acı biber ve domates dışındaki kısmını kafasına göre belirlediği sos.
  • sarımsak, soğan, domates, kırmızı biber, karabiber ve kuru maydanozla yapılan acı ve güzel bi makarna sosu. üzerine parmesan peyniri konarak da servis edilebilir.
  • italyanca'da bu kelime ayrıca kızgın anlamına gelir.
  • adınının arapların ve doğunun acı biberlerinden geldiği söylenen, biber, domates, sarımsak ve fesleğenle yapılan acı mı acı makarna sosu.
  • evde annelerimizin yaptığından hiç farkı olmayan sarımsaklı domatesli makarna sosu. düşük cafe&pub tarzı yerlerde bile italyan mutfağı ayağına tabağı 10ytlden satılmaktadır. oha demekle kalmayıp evde yemeye devam ediyoruz biz de. ben nane de ekliyorum ayrıca..
  • italyanca arrabbiarsi/ kızmak fiilinden gelen, acı (dili damağı yakan tabii) ile kızgın kelimesini aynı noktada buluşturan italyancanın hoş bir latifesidir insanlığa.. araplarla alakası yalnızca bir hurafeden ibarettir.. (bkz: ne dedim ben)
  • evde her daim maydonoz bulunmadigindan (alinca kullanmiyoruz curuyo caanim maydonozlar) yesillik ihtiyaci kekikle de karsilanabilen, cabuk hazirlanan ama makarnaya inanilmaz bi doyum ** faktoru katan super sos
  • arrabbiare fiilinden gelen ortaç. arrabbiare kızdırmak, sinirlendirmek manasına gelir. arrabbiato/a ortaçları kızdırılmış (kızgın), sinirlendirilmiş (sinirli) demektir yani. saldırgan manasına da gelesiymiş. all'arrabbiata olunca da acı, baharatlı bir sosla hazırlanmış manasına vesile olurmuş. "kızgın usülü" gibi; a la turca (türk usülü) gibi yani. yiyenin ağzı yanıyor, sapıtıyor demek gibi.

    yıllarca batı'nın konuşma diline sızmış sinsi ırkçılığın bir tezahürü gibi kabul etmiştim bu kelimeyi. hatta kesin rwn lavuğuna "olm inanılmaz bişey keşfettim, acayip zekiyim" diye koşturmuşumdur. ta ki uykusuz 98193861253912837198623912 gecemin birinde "la bu ne ki?" diye araştırmam sonucunda hüsrana uğrayana dek. araplarla felan alakası yokmuş.

    rabia, rabies latince "kuduz" demek imiş. cağnım italyanlar bunu rabbia (la), denyo fransızlar rage (la), aslanım ingilizler de rage diye almış. sonra gadasını aldığım italyanlar bundan arrabbiare, puşt fransızlar enrager, mate ingilizler de to enrage fiillerini türetmişler. bu fiilerin hepsi kudurmak/kudurtmak manasına gelirmiş asıl olarak, hastalıkla ilgili yani. sonradan kızmak/kızdırmak anlamlarını yüklenmişler. türkçe'deki gibi aynen (nişanyan'a göre kuduz, "kutuz"dan gelirmiş. o da divan-ı lugat-i türk'e göre deli demekmiş).

    yahu düşündüm de belki de rabia, rabies deli, manyak, saldırgan falan demektir sonra kuduz virüsü çıkınca ona bu ismi vermişlerdir. bilemeyeceğim, artizlik yapmayayım.

    neyse. hülasa, arrabbiato/a'nın motamot çevirisi "kuduruk" imiş aslında. bu da bana kapak olsun, atlamayayım öyle her teoriye rwn gibi. nihehe...

    p.s: evet. işsizim. canım sıkılıyor herkes çalışırken, finallere girerken.
  • penne arabiata tarifi: bir kaç çorba kaşığı zeytin yağını kızdırıp, ince doğranmış soğan ve 3-4 diş sarmısağı, (istediğiniz acı seviyesine göre) iki adede kadar sivri acı biberi doğrayıp karışımı biberler yumuşayıncaya kadar orta ateşte (ateş harlı olursa soğan yanar) kavurun.

    bir-iki kaşık acı biber salçası (favorim tukaş paprika) , karabiber ve deniz tuzu, varsa bir demet taze (yoksa bir silme tatlı kaşığı kurutulmuş) fesleğen (reyhan) ve 3 çorba kaşığı doğranmış domates ilave ettikten sonra, domatesler suyunu çekene kadar pişirin.

    bir defada en fazla iki kişilik sosu ve daha ön/haşlanmış ve henüz sertken ateşten alınıp suyu süzülmüş makarna/erişteyi büyücek bir voka alın üzerine 1 kepçe (varsa evde hazırlanmış et suyu/stock) yoksa makarnanın suyu ve bir kaşık tereyağı ve yarım fincan kırmızı şarap ekleyin. makarna suyu çekene kadar vokta karıştırarak pişirin.

    ateşten alınca ince doğranmış bir kaşık maydanoz atıp iyice karıştırın, üserine erken hasat zeytin yağı gezdirin, bunun üzerine 1 çorba kaşığı parmesan ve maydanozun kalanıyla süsleyin.

    afiyet olsun!
hesabın var mı? giriş yap