• tahrik olmamaktır.
  • bastan soyleyim; tibben kanitlanmis bir sekilde vucuttaki testosteron oranim normalin epey ustunde, yine de hormon tedavisi onermediler daha bile yararli dediler.

    buna ragmen, kendimi cok uzak gormedigim durum.
    ya arkadas seks dedigin sey o kadar zevkli, o kadar eglenceli olsa bile hala kendimi dusunmekten alamiyorum.
    vucudun en igrenc iki organinin birlesmesinden baska bir sey degil.
    hadi gene erkeginki bir nebze daha temiz olmaya yatkin, kadininki hepten fena.
    icinde her turlu pislik varmis gibi geliyor.
    kokular... zaten kokular en kotusu.
    sadece zevk sivisi kokusu degil ki gelen, benim gibi kopekten bozma cok keskin koku alan bir burnunuz varsa bazen o kokudaki ince bir detay butun olayi bozuyor.
    bir de adet kanamasi var, e hayvan degiliz o vakitlerde zaten yaklasilmaz hatuna da, var oglu var iste.
    sonra icinde her turlu bakteridir, etrafinda her turlu mantardir, hastaliktir, bok pusur hepsi gelismeye inanilmaz bir sekilde yatkin.
    daha bunun temizligi var, agdasi var, bilmem nesi var. ki cogunun bu organin agdasindan haberi bile yok.
    vucudun zilyon tane yeri var, en sevilesi yerlerinde kil cikiyor.
    yaratilisi sorguladigimdan degil de, hani her yer tamam bir orasi eksikmis sanki kil cikmak icin.
    nolurdu yani puruzsuz, temiz, pak bir organ oluverse?
    ne olurdu yani guzel guzel seviversek birbirimizi boyle?
    iste butun bunlar insani tedirgin etmek icin fazlasiyla yeterli zaten.

    peki bitti mi?
    bitmedi tabi.
    kendi basina temizligi, bakimi bu kadar zor, katlanmasi bu kadar fedakarlik isteyen bir organken, yetmemis yanina bir de komsu almis.
    tamam hadi kastin burayi temiz tuttun (ki ben dunyada sirf gelismis ulkelerde bunu basarabilen insan oranini %0.01 gibi bir sey goruyorum), herseyine ozen gosterdin, sikayet etmedin agdani duzenli oldun, mis gibi korudun burayi ama hemen yaninda anus var.
    e tamam orasi da temizleniyor da, ne kadar temizlersen temizle, icinde ne oldugu belli.
    soyle yanlislikla dokunsan alacagin koku belli.
    yani o kadar sikintisi varken bir organin ustune bir de bunun eklenmesi reva midir?
    dusun tam yataktasin, hatun kalkti "ben bi lavaboya gidiyorum" dedi. gitti 10 dk gelmedi.
    e simdi ne oldugu belli.
    o sekilde yataga girmesi zaten yeteri kadar tedirgin ederken, bir de cok yakin bir zamanda o kisimla munasebette bulunacak olmak evlat acisi gibi.
    ne bileyim, bazen dusunuyorum: acaba su organlar daha adam akilli yerlerde olamaz miydi?

    tamam kabul ediyorum, ben de %99 zamanda boyle dusunmuyorum ama aklima bir dustu mu, ne seks kaliyor ne baska bir sey.
    hayattan sogutuyor yeminle.
    ama hormonlar beynimi ele gecirmis vaziyette, virus gibi lan resmen.
    icimden icimden "onu isterim, onu isterim" diyor.
    toptan aldirsak da boyle gudulerimiz olmasa hayat cok daha cekilir olabilirmis belki de...
    neyse, simdi birisi farkli dusunebiliyor diye acimasiz elestiriler yardira yardira gelecektir. ama yazmasam da icimde kalacakti.
  • toplumun %83'ü* tarafından ceza gibi görülen, küçük bir azınlık tarafındansa faydalı ve üstün görülen, tarafımdan aylar, yıllar geçip gittikçe meyil edilen cinsel yönelim. neden bir lanet değil de ödül olabilir peki bu yönelim?

    buraya yazacaklarım sadece insanlara özgü değil, hayvanlarla ortak paylaşılan içgüdülerdir öncelikle. sonralıkla, çok az kişinin bildiği şekliyle temelde çok arkadaş sahibi olmaktan iyi arabaya, telefona sahip olmaya, popüler olmaktan sağlıklı kalmaya ne kadar yönelimlerimiz, içgüdüsel arzularımız varsa temelde her biri tek bir şeye hizmet ediyor: soyunu devam ettirecek bir eş bulmak.

    ters mantıkla bakacak olursak, elimizden çiftleşme güdüsünün alındığını düşünelim. bir anda çiftleşecek eşi bulma olasılığını kolaylaştıracak yol olan sosyal hayatta yer bulma çabası ve buna hizmet eden, örneğin belki hayvanlardaki parlak tüylerin karşılığı olan iyi eşyalara, aksesuarlara sahip olma, mümkün olduğunca iyi bir yuvada yaşama çabaları değersiz birer zaman kaybı olacaktır. ya da tüm bunlar bir hırsın, ihtiyacın ürünü değil, salt estetik kaygısının (*1) veya faydasal değeri üst seviyede olduğu için tercih edilen şeyler olacaktır.

    asıl yararı ise sosyal alanda olacaktır aseksüelliğin. daha doğrusu, insanın kendine olacaktır. karşı cinsle münasebet uğruna zaman zaman kasıtlı, zaman zaman fark etmeden atılan onca takla dışarıdan bakıldığında; demek istediğim amacı içinde hissetmeyen biri tarafından bakıldığında nasıl gözüküyordur sizce? ilginçtir aseksüel olan insanlar bir şekilde büyük başarılar elde etmiş kişiler oluyorlar. yunan filozoflarına ya da rönesans sanatçılarına kadar gitmeye gerek yok ikinci dünya savaşı sıralarındaki teknolojik patlamaya önayak olmuş bilim insanları ya da günümüz sanatçılarına (*2) bakmak yeterli. düşünelim, hayattaki dertleri toparladığımızda aralarından karşı cins kaynaklı olanları çekip aldığımızda toplam sayı ne kadar azalır? çok!

    tabii bir de aseksüelliğin bazı olumsuz durumları beraberinde getireceğini söyleyenler var ki haklılar mı değiller mi emin olamıyorum. onlara göre zaten tamamı çiftleşip soyu devam ettirme amacı üzerine kurulmuş hayatımızdan bu hissiyatı aldığımızda amaçsızlık, boşluk hissinin çok öne çıkabilir ve kişi intihar dahi edebilir. tabii bu argümana açlık/tokluk dengesini örnek vererek karşı çıkıyorum. şöyle ki, açlık çektiğimiz anlarda hemen herşeyi yerim, x mi o allahım ne güzel düşüncesinin yerini tıka basa doyduğumuzda x'in yüzüne bakmadığımız garip bir halin gelmesi gibi, cinsel dürtülerimizin etkisindeyken dünya'nın en iyi şeyi budur, bu olmazsa ne yaparız biz denmesi normaldir. bu hissiyat gittiğinde bir boşluk değil -tıpkı açlıktan uzak bir insanın gözünde yemeğin değerini yitirmesi gibi- cinsel dürtülerden azat olmuş ve bu dürtülerle yaşamanın anlamsız olduğu düşüncesi ile dolabilir insan.

    *1: aslında bunun da temeli çiftleşme içgüdüsü ama sanatsal anlamda devam eder diyebiliriz.
    *2: türkiye'de pek bilinmez ama amerika'da, çoğu avrupa ülkesinde ünlüdür; kendileri arasında çok ünlü bir akım haline gelmiş tercihler sebebiyle günümüz sanatçıları da, aseksüel olamasalar da suni yarattıkları koşullarla, mesela alaska'da bir çatı katında biraz soğuk tuttukları bir soba, bir koltuk ve çokça kitaptan, tablodan ibaret çatı katlarında soğukla, yarı açlıkla temel bazı ihtiyaçların karşılanmamasıyla çiftleşme içgüdüsünü saf dışı bırakıp sanatsal ya da bilimsel üretkenliklerini körükleme yoluna gidiyorlar. 2008'de bunun hakkında baya okumuştum daha öncesi de varsa bu akımın bilmiyorum.

    ps: yazdın o kadar sen nesin derseniz ben de karşı cinse karşı ilgisi olan ancak elimde olsa tüm dürtülerimi ameliyatla aldıracak bir bireyim. kullandığım ilaçlardan ötürü bu noktaya yakınlaştım ve boşluğa düşmek bir yana hayat kalitem yükseldi.

    edit: yazım hatası.
  • kimilerine göre bir hastalık, kimilerine göre ise allah'ın bir lütfu. araştırmalara göre bu insanlar kendi içlerinde de değişik özellikler gösterebiliyormuş. kimisi doğuştan nötr. seksüellerle flört edebilen ve karşı cinsle duygusal ilişki yaşayabilen aseksüeller var deniyor. "göster ama elletme"ci tiplerin elinde yetiştiği için ilerleyen yaşlarında seks fobisi geliştiren türk kızı gibi belki bunun sonradan olanları da vardır.

    bu kişiler seksi hayatının merkezine oturtmaz çünkü basit: yapamazlar. sözgelimi böyle birinin karşısında göğüslerinizi göstererek, bacak bacak üstüne atarak terfi alamazsınız ya da gecenin bir yarısı attığınız tahrik edici mesajlarla onun kalbini kazanamazsınız. etkilenmiyorlar kardeşim. tabii sizin için de zor hayatınızı bedeniniz üzerinden daha kolay bir hale getirmeye, insanların cinsel ve duygusal zaaflarını lehinize kullanmaya alışmışsınız. yazık ki karşınızdaki kişi aseksüel çıktı. yazık size.

    bu insanlara kazayla aşık olan * insanlar da benzer sorunlar yaşıyor. yaklaşım tarzları hep aynı. "hayatını erkeksiz/kadınsız mı sürdüreceksin? :(( bu tavrın nereye kadar? :((" eşekler kovalasın seni bu hayata karşı alınmış bir tavır değil. sadece var olan bir şey.
  • sık sık sahip olmak istediğim cinsel yönelimsizlik hali. bir nevi hormonların esaretinden kurtulma. özgürleşme ve rasyonelleşme.
  • seks'i abartılmış bulmaktan daha öte olan bir şey.
    seks'in ikinci hatta üçüncü sırada olması değil, listede olmaması durumu.
  • bir sureligine olunmayacak cinsel yonelim.
    bir sure insan sikmeyebilirsin, ama bu demek degildir ki aseksuelsin. bu ayni bir sure sol elle yazi yazmak ama ne olursa olsun saglak oldugunu bilmek gibidir. beynin oyle isler, gunluk hayatta yaptigin hareketler ile pozitif/negatif anlamda etki edemezsin.
  • ben buna bir de farklı pencereden bakmak istiyorum.

    aseksüellik, her insanın cinsel yönelimi ne olursa olsun kendini zaman zaman çeşitli sebeplerle yakın hissettiği durumdur. lakin bunun eşcinsel bireylerde daha fazla olduğunu söyleyebilirim. en azından gözlemlerim ve okuduğum bazı hayatlar bana bunu gösteriyor.

    yine eşcinsel bir birey olarak, kendimi geçmişte, şimdi ve belki de gelecekte kıyısından köşesinden hep bir aseksüel olarak göreceğim. sebepleri çeşitli. ilk sebep ise hepimizin aşina olduğum bir durum. türkiye'deki eşcinsel kavramı! her şey karman çorman. eşcinselin kendisi bile çoğu zaman kendisinin farkında değil. ülkemdeki eşcinselleri bu yozlaşmış duruma iten şey elbette mahalle baskısı olabilir fakat kaç yıl geçti, kaç toplum geçti gitti, kaç devlet... fakat hala yerimizde sayıyoruz. toplumun azınlığı kendini izole edip farklı bir hayat yaşamaktan geri durmuyor.

    eşcinsel mekanlar, eşcinsel modası, eşcinsel edebiyat... birçok örneği mevcut. neden? neden toplumun bir parçası olmaya çabalamak varken neden izole edip, zaten var olan baskıyla küçük bir noktaya sıkışmak? bunlar eşcinsel bireyi tek bir şeye itiyor. ruhsal ve insani taraflarını bir kenara atıp, sadece içgüdülerinin ihtiyaçlarını giderme. evet, türkiye eşcinselinin tanımı en basit anlamıyla seksten ibaret diyebiliriz.

    bunun aseksüellikle ne alakası mı var? şöyle ki;

    eşcinsel bireyler yukarıda saydığım sebeplerle kendilerini bir zaman sonra boşlukta buluyor. boşluğun büyük sebebi duygusal sebepler. çevresine bakıp eşcinselliğin yozlaşma durumu o kişiyi bırak duygusal bir ilişki kurmaya, ikili herhangi bir basit münasebete bile izin vermiyor. yalnızlığı hetero ilişkilere imrenerek geçiyor. o kişi için, sevdiği bireyle aynı evde yaşamak mı, elele tutuşmak mı, aşk mı, değer vermek mi... bunların hepsi imkansız geliyor. o yüzden zaman zaman her insan biraz aseksüel, her eşcinsel çokça aseksüel.
  • vejetaryen ya da vegan olmak gibi. daha sağlıklı olup olmadığı tartışılabilir belki ama kesinlikle daha az eğlenceli.
  • kendi kendime koyduğum tanı. hoş bir durum değil sanırım, ya da hoş ama sıkıcı bilmiyorum. henüz böyle olduğumu yeni anladım, keşfedince nasıl bir his olduğunu anlatacağım.
hesabın var mı? giriş yap