aşk

• ferhat'in dağları delmesini sağlayan bir his mi, yoksa sebepsiz yere psikopat olmaya sebep bir duygu mu olduğunu anlayamadığım öyle bir şey işte^**.
• kavuşamamanın güçlendirdiği hal, birine sahipken hissedilen kaybetme korkusu, güvensizlik duygusu, mutlu olunması gereken durumlarda rahat edememe, bir nevi hastalık. "mutlu aşk yoktur" ne kadar da doğrudur. mutlu olduklarını zannedenler ya aşık değildir, ya da kendilerini kandırıyorlardır "mutluyuz" diye. mutlulukta güven vardır, huzur vardır. aşk üzerine yapılmaya çalışılan çoğu tanımlama; ilk görüşte beğenme, beğenilmenin verdiği haz, yenilik hissi gibi insanın kendisini çok rahat kandırabileceği ve kandırmaktan da zarar görmeyeceği kavramlar üzerine kuruludur.
  sevgiden farklıdır elbette aşk. her şeyin anlamsız kaldığı, konuşamama, düşünememe hatta yaşama dair çok büyük tavizlerin verildiği şapşallıktan ibarettir. aşk hep bir tarafın daha güçlü olduğu bir oyundur. kim daha çok kaybetme duygusu yaşayıp, güvensizlikten geberiyorsa çoktan mağlup olmuştur bu oyunda. sonucu acı olacaktır mağlup için tabii.
  aşk vardır, aşkın ömrü yoktur, ama aşk tamamen bitmez. azalır, ama bir yerlerde hep kalır.
• insanın hayatında olmadığı zamanlarda olmadığını iddia ettiği, inanmadığı... ve hatta^* bok attığı... şanslı ise bu kişi, tükürdüğünü yalama fırsatı verilir^*, şanssızsa^* mutsuzluğa mahkumdur.^*