• üç beş güzel görüntüden başka numarası olmayan tırt film.
  • yarısında "nası yani bitti mi ama bu filmin devamı var da benim mi haberim yok!?" diye düşündüren , yarısına geldiğimi görünce de yüreğime indiren film. yine de sonuna kadar izledim bu beşi bir yerde tadında filmi. aslında karışık duygular içindeyim.

    --- spoiler ---
    bence ilk fake bitişe kadar gayet keyifliydi, her şey dozunda gibiydi sanki*. ama ne zaman ki yan kötü adam, esas kötü adamı timsahlara yem etti "ahanda" dedim "yandık!" bazı sahnelerde eğlendim (özellikle filmin başlarında- nicole'ün adaptasyon sürecinde), kimi zaman kaptırıp heyecanlandım (sığırlar uçurumun kenarına geldiğinde), filmin sonuna doğru da gözlerimin dolduğu yerler(sarah'nın öldüğünü sandığımız ve drover'ın pişmanlıkla iç hesaplaşmasını yaşadığı yerlerde) oldu. ama genel olarak sevdim ya da sevmedim diyemiyorum çünkü yönetmene "nolur bunu yapma" dediğim çok yer vardı. hayır, anlamadığım şey şu: iyilerin kazanması için bütün iyi karakterlerin hayatta kalması gerekmiyor, nitekim tonton ayyaşı öküzler çiğnedi, efenim diğer eleman kendini kurban etti askerlere, çocuğun annesi boğuldu. seninki can da onlarınki değil mi? bence sarah kızımız, bombalamadan sonra ölebilirdi, ölmeliydi yani! drover da son pişmanlık fayda etmez diye dövünmeli yine de çocuğu kurtarmalıydı, vallahi ağlardım öyle olsa hüngür hüngür. mission island bombalandığında nullah ölmeli miydi bilmiyorum. sonuçta sarah'dan daha önemli bir karakter konu açısından. ama en azından "heyooo hiçbirimize bir şey olmadı, ama sanırım bi o kötü kalpli rahip öldü!" diye de çıkmasaydı çocuklar çalıların ardından. derdim birilerinin ölmesi de değil ama fletcher'ın son sahnedeki sinsi hareketleri, eğer nullah ölmeyecekse çok gereksizdi. caponların akıbeti ne oldu filmden öğrenemiyoruz ama filmdeki bütün kötü karakterler sizlere ömür... bu durum bizi öyle acayip mutlu etmedi ama sarah ölse üzülürdük, di mi?

    kısacası bu film hakkında karmaşık duygular içindeyim, zira kendisi de çok karmaşık. muhtemelen de australia aklımda bir film olmaktan çok sevdiğim ve sevmediğim sahneler olarak kalacak, hugh jackman ve nicole kidman hatrına. he bir de büyücü dede*

    --- spoiler ---

    edit: he tabi olayın aborjin temasına hiç değinmedim ama zaten "biz sosyal bir yaraya dokunuyoruz" mesajından sapmıştı film, ben de saptım.
  • nefis bir skilla şarkısı. isveç'li er kişilerin, avustralya'yı ayak yolu yapmalarından ötürü yazılmıştır.. nice sevgili avustralya yolunda ayrılmıştır, nice aşk bu ülke uğruna bitmiştir. isveç'li ablalarımızın yazdığı bir ağıttır.. ama aslında olay bu kadar basit değildir. sevdiğinizden uzak kalmanız gerektiğinde, nerede bulunursanız bulunun dünyanın öteki ucunda bile olsanız, ondan uzak olmak asıl gerekli olandır, iyi olandır.

    şarkının özü bu linkin altında yatmaktadır.

    sözlerini de yazayım tam olsun.

    there´s one good thing with australia, it´s far away from here.
    there´s one good thing with australia, it´s far away from you.

    now it has happen once again. i´m laying in my bed
    wispering out tears you´ve called and wonder when
    when i´ll quit this game and myself start to please
    -tomorrrow cows´ll be flying and then hell will freeze.

    there´s one good thing with australia, it´s far away from here.
    there´s one good thing with australia, it´s far away from you.

    now it has happen once again. i´m laying in my bed.
    next to me are you and your slikey, fine hair.
    i make myself a fool while sleeping on your arm
    an early promise broke before your useless charm

    there´s one good thing with australia, it´s far away from here.
    there´s one good thing with australia, it´s far away from you.

    have you got a problem with your mother? a problem with you father?
    you played with the wrong kids from start? now you wont bother?
    that you have got a problem with yourself for sure,
    you killed a guy one night and now you´re back for more?

    there´s one good thing with australia, it´s far away from here.
    there´s one good thing with australia, it´s far away from you.

    i know, the leaves will be shifting their colours.
    i know, the wind will be shifting its way.
    i know, the birds fly away after summer.
    i hope that i too will leave you someday..
    maybe for australia.

    there´s one good thing with australia, it´s far away from here.
    but there´s one bad thing with australia, i rather be with you.
  • richey why temalı manics şarkılarından.

    australia olmasının tek sebebi, avusturalya'nın ingiltere'den gidilebilecek en uzak nokta olmasıdır. *
    richey gittikten sonra james artan alkolizmi gerçekten avusturalya'ya, nicky de tokyo'ya gitmiştir.

    i wanna fly and run till it hurts,
    sleep for a while and speak no words misali.

    my cheeks are turning yellow da nicky'nin hastalığına ithafen.
  • bir tutam şundan bir tutam bundan diyerek kotarılmış bir film. başına buyruk kıtanın çorak toprakları ve kadim halkı hakkında bir hikâyemiz var diyerek yola çıkmış yazanları, ama sonra dayanamayıp rotayı yine beyaz ırkın zekâsına, her zorlukla başedebilmesine ve en güç durumların altından bile zarafetle çıkabilmesine kırmışlar. ha, bir de öyküyü binbir çeşit doğa manzarası ve hugh jackman'ın kaslarıyla süslemişler ki seyirciyi kandırabilsinler, iyi film yaptık(!) diyebilsinler.

    filmde hugh jackman'ın -bir avustralyalı olmasına rağmen- aksanı biraz zorlama olmuş sanki, ama david wenham bu konuda ondan başarılı. nicole kidman ise sürü peşinde koştururken o çıtkırıldımlıkla o role eğreti durmuş olsa da baloda giydiği elbiseyle ve duruşuyla güzelinden bir barbie bebeği andırıyor sanki.

    şöyle böyle 5/10 verilir bu filme, o da sırf hugh jackman'ın oyunculuğu hatırına, fazlasına gerek yok.
  • çok tatlı bi the shins şarkısı, buradan da canlı canlı dinleme linki;

    http://www.youtube.com/watch?v=j8aq3hqvrbq
  • the shins şarkısı olan o kadar güzel ki, kıta ve ülke olanının haksız itibar kazandığı için ismini değiştirmesi lazım. bir nevi orijinalinden iyi olan coverlar.
  • ikinci dünya savaşı yıllarında geçen 2008 avustralya yapımı iki buçuk saatlik bir drama.

    avustralya’nın pearl harbor’ı olarak bilinen darwin bombardımanı'na da yer verilen filmde, beyaz adamın avustralya yerlilerine yaptıklarının kimi örneklerini görebilmek de mümkün.

    film hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://en.wikipedia.org/wiki/australia_(2008_film)

    tema:
    (bkz: popüler kültür /@derinsular)
  • en güzel the shins şarkılarından birisidir. balonlar üzerine tatlı bir klibi de vardır : http://www.youtube.com/watch?v=ohtsxw6zn1e
  • filmine koyyim şarkısına bir şey olmasın dediğim.
    bass a başlatanlardan.
    (bkz: the shins)
hesabın var mı? giriş yap