• halk gözüyle görülen avukatın tanımıdır.

    bunu diyen şahsı sadece bir gün adliyeye salacaksın sonra seyredeceksin. çıktığında avukatın cübbesini öpecektir.

    sizin avukatlık mesleğiyle alakalı gordugunuz ve ne yapıyor ki dediğimiz kısım yalnızca buzdağının görünen kısmıdır.

    küçük bir anekdot anlatmam gerekiyor ki cahilliginizi yüzünüze vurmak zorundayım.

    bir boşanma davası geldi, yalnızca davayı açmak için yaptığım araştırmalar sırasında yüzlerce içtihat okudum, nafaka, tazminat koşulları için bir suru kitap karıştırdım. en doğru yolu bulduktan sonra tam 6 sayfa dava dilekçesi yazdım. cevap geldi. 8 sayfa cevaba cevap dilekçesi yazdım, en son kalktığımda götüm düzlesmisti. sonra o büyük gün geldi ve ilk duruşma. duruşmada önceki beyanlarimizi tekrar ederiz, tanıklarımız dava ve cevap dilekcelerimizde anlattığımız hususları kanıtlayacaktır dedim. ertesi gün noterden azilname geldi. muvekkili arayıp neden diye sorduğumda duruşmada beni savunamadiniz cevabı aldım. onca araştırma onca emek, duruşmanın usulünü bilmeyen, yazılı yargılama usulunden bihaber bir gerizekali için bir anlam ifade etmiyor tabi.

    kaldı ki ülkede hala okuma yazma bilmeyen insan var, bu insanları geçtim üniversite bitirdiği halde kanunlardan habersiz, usul yol yordam bilmeyen ve hatta hukuk bitirdiği halde hukuki prosedürlerin içinde kaybolan, avukat olduğu halde bazen ne yapacağını bilemeyen bi suru insan var. hukukcularin bile bazen yetişemediği kanunlar ve prosedürler karşısında bu konuda hiç eğitim almamis insanların hiçbir şey yapamadığına defalarca sahit olduk. bu durumda avukatlığın gereksizliginden bahsetmek cahillikten başka bir şey değildir.

    edit: ayrıca o davanın bize maliyeti 3 saat değil aq. tam hatirlamamakla birlikte götün biri bir ressama tablosunu yalnızca 1 saatte yaptığını çok fazla para istediğini söyleyince, ressamımız kendisine bu tabloyu 25 sene artı 1 saatte yaptım canım demiştir. göt olduğunu düşünüyorum o şahsın. avukata veriyorsunuz dosyayı sonra devir gotunu yat, avukat onlarca duruşmaya giriyor onlarca işlem yapiyor, karar duruşmasına gelip davanin sonucunu izleyip aaa 3 saate mal oldu diyorsun çünkü malsın. neyse amk siktirin gidin kendiniz halledin zaten.

    edit:ressam picasso imiş arkadaşlar.
  • tabi canım insanlarımız sürekli kanun okur, yargıtay içtihatlarını takip eder o yüzden avukatlara ne gerek var?

    ayrıca icra takibi dünyanın en kolay işi veriyorsun senedi icra dairesine 10 gün içinde paran elinde. he canım hadi şimdi bsg
  • (bkz: avukatlar) gereksiz , doktor lar ego dolu balon , öğretmenler zaten yılın 3 ayı yatıyor , akademisyenler zaten terörist , eczacıların var olmasının anlamı yok , diş hekimleri pek bi işe yaramıyor.

    lan oğlum size göre hangi meslek gerekli . bi anlatsanıza hele. merak ettim yeminle .
  • derhal icra müdürlüğüne giderek bu senedi icra takibine koyarsınızdan sonrasını okumadım.

    evet koyarsın kardeşim
  • başlığın kendisi gereksiz olduğundan ciddiye alıp cevap vermek bile gereksiz. bu tür başlıkları ciddiye almamak gerekir.

    avukatın gereksiz olduğunu düşünen avukat yardımından yararlanmaz, bu kadar basit. fransa'da olduğu gibi avukat olmadan dava açamazsın diye bir kanun yok bizim ülkemizde. (hain fransa vatandaşlarını avukatların elinde oyuncak yapmış.)

    birkaç anımı da ben paylaşayım. adamın birisi gelmiş, hayatı boyunca yaptığı birikiminden bir ev almış, aleyhine dava açılmış, evi elinden gidecek diye ağlayıp duruyor. karşı taraf da bu ülkenin en büyük sermaye grubundan biri. davayı inceledim. usuldendir diye 3 sayfa dilekçe yazdım ama hepsi laf kalabalığı. esas olan bir cümleyi dilekçenin sonuna yazdım. evet bir cümle sadece o bir cümle ile adam davayı kazandı. sonunda vekalet ücretini istediğimde ücreti çok bulan adam "ne yaptın ki iki satır karaladın işte" demez mi? dosyasını koluna verdiğim gibi bürodan kovdum, ücret falan da almadım.

    bir keresinde de hemşire bir tanıdık eve bayram ziyaretine gelmişti. durmadan avukatlar yalancıdır, satarlar vs sallayıp duruyor, ben susuyorum. gece boyunca "kardeş yüzüne karşı söylüyorum ama avukatlar yalancıdır" deyince sonunda dayanamadım: "kardeş bizim ülkede de hemşireler bütün doktorlara veriyormuş, orospu gibi imajları varmış" dedim. kadın bir daha avukatlar hakkında konuşmadı.
  • zamanında bir kere adli bir olayda şüpheli durumuna düştüm, belki o zamana kadar avukatlık mesleğinin benim için bir anlamı yoktu.

    devlet bana bir adet avukat atadı, atanan avukatların istisnalar hariç birçoğu sizin ne olduğunuzu zikinize bile takmıyor. gelip sizinle konuşmuyorlar bile, mahkeme bitsin de yolumuza bakalım kafasında çoğu. bana da böyle bir avukat atadılar ve mahkemede anladım ki benim günlük hayatımdaki mantık ve rasyonelite ile mahkemedeki mantık ve rasyonelite aynı değil. 1. mahkeme o kadar boktan geçti ki herşey bana kabus gibi gelmeye başladı. bana atadıkları avukat da hiçbirşey yapmadı, en son kalktı klişe bir cümle kurdu, oturdu yerine. haksız yere bir olay nedeniyle suçlanıyordum. mahkeme başka bir tarihe ertelendi.

    sonra bir arkadaşımın tavsiyesiyle bir avukat tuttum, ona anlattım herşeyi. 2. mahkemenin sonunda ben bitti artık diyordum, hiç ümidim kalmamıştı. benim avukatım ayağa kalktığında abartmıyorum tam 3 dakikada mahkeme boyunca hazırladığı hukuken zaaflarını buldukları nokta atışlarını yaptı, o an ağzım açık kaldı. dostane muhabbetimiz vardı kendisiyle. fakat mahkemede o adam bildiğin yırtıcı bir hukuk kaplanına dönmüştü.

    mahkeme leyhime bitti ve çıktığımda sadece şunu düşündüm; bu ülkede avukat tutmaya parası yetmeyen insanlar nasıl hakkını savunabiliyor? eğer ben bir avukat tutmasaydım ne yapacaktım.

    kısacası cahilce bir düşünce arkadaşlar. dost tavsiyesi de vereyim, hepinizin halihazırda tanıdığı bir avukatı olsun bu ülkede, başınıza bir iş geldiğinde onu çağırın.
  • avukatın sağladığı şey hukuki danışmanlıktır. haklarını nasıl savunacağını öğrenirsen tabi ki hukuki danışmaya ihtiyacın olmaz. mesela muhasebeyi de bilirsen muhasebeciye ihtiyacın kalmaz. e tabi ilkel toplumlarda herkes kendi işini kendi gördüğü için kimseye ihtiyacın kalmaz. işbölümü, insan medeniyete doğru adım atmaya başlayınca kendiliğinden ortaya çıkan bir toplumsal olgudur.

    sözlükten fularlılar çıkınca cahiller doldu ya!
  • bir davayı açarken yetkili(davanın görüleceği yer) ve görevli ( hangi mahkeme: ticaret mi, asliye hukuk mu, tüketici mi gibi) mahkemeyi dahi tespit edemeyecek ve dakka bir gol bir duvara toslayacak aklıevvel beyanı. bakın daha esasa girmedik bile.
  • boyle insanlar var.

    randevu alip gelirler ofisine, bir yandan seni ve meslegini kucumseyip bir yandan da akli sira asagilidiklari insanin kendilerine yardim etmek vazifesi varmis gibi kucumsedikleri adamdan bedava hukuki mutalaa beklerler.

    benim bilgime, birikiimime, emegime saygida bir kusur hissettigim anda “tabii tabii” der ve bir dakikami daha harcamadan sekreterim vasitasiyla nazikce ofisten gonderirim. tepemin tasi atarsa da kovarim. ve hic bir meslektasimin emegini de bunlar gibilere cignetmem. ofisime gelip avukatlari kotulemeye kalkanlara, acik bir rezillik yoksa ortada, asla musaade etmem.

    o ana kadar bir emek verdiysem de, bunun durust karsiligini s-o-k-e s-o-k-e alirim. zira kendi hakkini savunamayan avukat, muvekkilinin hakkini hic savunamaz.

    simdi,

    senin avukata danismak zorunlulugun yoksa, bizim de kimseye bedava danismanlik yapmak mecburiyetimiz yok.

    muhtemelen bu cumleleri yazan sahis, hayatin gerceklerinden uzak genc bir kardesimiz. yolu henuz mahkemelere falan dusmemis. uzulerek soyluyorum, bir gun bir yerlerden bulasacaksin adliyeye mahkemeye.

    o gun bu sozlerini hatirla cocuk. delikanli gibi laflarinin arkasinda dur ve avukata gitme cocuk.

    kitap, kanun internette, kitapcilarda her yerde mevcut.

    beyin de bedava sonucta.

    burada laylay yapacagina simdiden ac oku, biseyler ogren ve o gun geldiginde avukata para verme sevgili cok bilmis kardesim.

    hukukumuzda avukat tutma zorunlulugu yok. kendi hakkini guzel guzel savunursun cok bilmis kardesim.

    kimse sana is icin yalvarmiyor, tantana yapma, kenardan kenardan bak suradan gule gule git kardesim.

    vermeyin isinizi rica ediyorum (sozum bunun gibilere) para kazanamazsak biz de hayvancilikla, tarimla falan ugrasiriz. bizim koklerimiz anadolu cok sukur. aliskiniz davara da, hayvana da, sigira da, ota da, tezege de, hiyara da. kazaniriz hayatimizi tarim ve heyvanciliktan kardesim. alnimizin akiyla hukuk fakultesi kazanmisiz. kafamiz seninki kadar (!) basiyor cok sukur. kiviririz bi sekilde hayatta kalmayi merak etme cok bilmis kardesim.

    tanim: eger bir gun avukata ihtiyaci olursa, sozunun arkasinda durmasini diledigim bir garip insan beyani.
hesabın var mı? giriş yap