• çocukluk idolü.
  • tam adı tosun yusuf mehmet barış manço olan büyük sanatçı. bir iki hususta kafa karışıklığı var; açılın müdahale etmeye geldim. büyük hayranıyım, yedirmem.*

    1) japonya konserleri denilince akıllara trt'de yayınlanan, şu sıralar yutup'da da trend olan 1991 yılındaki konser geliyor. fakat adam ilk 1990 yılında gidiyor (ertuğrul fırkateyni'nin 100. yıl anma törenlerine davet üzerine) ve bir konser veriyor. daha sonra ertesi yıl o meşhur konserini (aslında konserlerini) veriyor. en son 1995'te japonya'nın tamamını kapsayan 17 konserlik bir seri yapıyor. 1996'da çıkan live in japan albümü, 1991'deki konserleri değil 1995'tekileri kapsar, çok daha iyidir bence. japonlara türkçe öğretmesi epey şenliklidir.

    2) bu konserlerin hepsi tarikat için verilmiyor. kendisinin ayrıca ayarladığı bir sürü başka konserleri de var. bununla birlikte sadece japonya değil başta güney kore olmak üzere birçok ülkede de konser/televizyon programı yapmışlığı var. ben özellikle afrika'da katıldığı programları severim.

    3) ayrıca düzenleyenin tarikat olması barış manço açısından bir eksiklik, sorun değildir. motivasyonu bu kadar sorgulamaya başlarsak eleştiremeyeceğimiz sanatçı yok dünyada (kapitalizm, sınıf, otoriterlik vs. açısından). bir kıyısından bambaşka bir coğrafyada ismini ve kültürünü duyurmayı amaçlıyor sadece.

    4) bu japonya turlarını (ve diğer gezilerini) bir kültürel alış-veriş olarak okumak daha sağlıklı olacaktır. bir nesil barış manço sayesinde dünyayı tanıdı ve birçok ülke insanı da bizi (kısmen) tanımış oldu. adam vefat ettiği zaman japon elçilik çalışanları atv'ye çıkıp başsağlığı dilemişler ve barış manço'nun iki ülke arasındaki ilişkilere etkisini anlatmışlardı (programı bulamadım ama şöyle küçük bir parça var ve arkada japonlar görülebiliyor).

    5) 50 yaşını geçmiş, ülkesinde oldukça bilinene, sevilen, mal mülk sahibi adam kalıp japonya'ya gidiyor, uğraşıp didinip derdini anlatacak kadar japonca öğreniyor, yetmiyor üstüne japonca şarkılar söylüyor; bence alkışlanası bir azim öyküsü. ihtiyacı olduğundan değil, tecessüsünden (merak) kaynaklı bir şey.

    6) fetö şimdilerde fetö, barış manço gazeteciler ve yazarlar vakfından ödül aldığında sene 1996. daha 28 şubat olmamış, fethullah gülen herkesle barışık. fotoğraflara bakın hayrettin karaca, müjdat gezen ve daha bir sürü insan orada. bunların hepsi fetöcü mü şimdi? olayı kafanızda canlandırın: sizi arayıp bir ödül alacağınızı söylüyorlar, kimdir diye bakıyorsunuz ve herkes övgüyle bahsediyor. ödülün mahiyetinde yahut organizasyonda görülür bir falso yok. cumhurbaşkanından tut tanıdık kim varsa geliyor. gider alırsınız, teşekkür edip ayrılırsınız - ki öyle de yapmış, bir aldı verdi ilişkisine girmemiş.

    7) bir insanın sadece yaptığı hatalara odaklanıyorsunuz. bizim çağın hastalığı mı yosa insanlık hep mi böyleydi bilemiyorum, şimdi genelleme yapmak da istemiyorum. hatasız kul arıyor bazı arkadaşlar. yahu dinlerde bile hata payı vardır. allah (tanrı, ulu manitu ya da meşrebinize göre hangisiyse o) peygamberlere dahi hata payı bırakır. bir insanın manevi mirası değerlendirilirken yekuna bakılır. hayır, şerden fazla ise hayırla anılır. üç tane, bilemedin beş tane şer bile denemeyecek, çoğu barış manço'yu bağlamayan meseleyi büyütüp, ısıtıp ısıtıp insanların önüne koymayın.

    8) döneminin çok ilerisinde, gayet güler yüzlü, kimseyi dışlamayan bir dil tutturabilen, insanını dünyaya açmaya çalışan, yenilikçi/ilerici (progressive) müzik ve programlar yapan bir insanın bırakın da ufak tefek hataları olsun. siyasete girmek istemesi herkesin yapacağı türden bir hata (o da eğer hata ise). belki çok başka bir mülahazası vardı, kim bilir (zaten hastalanınca vazgeçiyor).

    9) özel hayatı kendisini ilgilendirir. karısı ve çocukları artık hata(ları) ne ise affetmişler görünüyor. 'yok yok, affetmeyin siz onu' diye ortalarda dolanırken komik oluyorsunuz.

    10) biz barış manço'yu yenilikçi müziği kafamıza kafamıza vurmadığı için sevdik. ilerici (progressive) müzik yaparken 'anlamıyorsunuz beni' diye kafamızı şişirmediği için, bu tarz müzikleri yaparken bizim gibi köylü kısmının da anlayacağı, benimseyebileceği motifler kullandığı, bu müzik tarzını bizden kıldığı/kılabildiği için sevdik. halimizden utandırmaya çalışmadığı, bilakis bizim de medeniyete katkı yapabileceğimize inandığı ve bizi de inandırabildiği için sevdik. türkü söylemenin köylülük, alt kültür olmadığına aksine büyük bir kültürel birikim/gelenek olduğuna bizi ikna ettiği için sevdik. biz barış manço'yu - çocuk bile olsak - bizimle muhatap olduğu, şalvar bile giysek bize tepeden bakmadığı için sevdik. o güne kadar hep tanrılarla muhatap olan biz faniler, kendisi ile dalga geçebilen birini görünce kanımız kaynadı.

    eleştirilmesin demiyorum. eleştirirken argümanınız tutarlı olsun, biraz insaflı olabilin, adilce muhakeme edin istiyorum; çok mu? açın bakın kimseyi ayırt etmeden konuşabilen, muhatap olan, sevgisini/muhabbetini/güleryüzünü eksik etmeyen bir insan göreceksiniz. selda bağcan'dan tutun, moğollar ve yanında cem karaca'ya kadar herkesin muhabbet, saygı, sevgi ile andığı bir insan bırakın da bu kadar sevilsin. yoksa sorun sizde olmasın, sizin sevgisizliğinizde!..
  • seneler önce vaktimim büyük çoğunluğunu geçirdiğim kadıköy'de bulunan as sinemasının önündeki yoldan karşıdan karşıya geçtiğim sırada kendisiyle göz göze gelmemle 34 bm 777 plakalı jipini durdurak bana yol vermiş olan mükemmel insan.
    vefatının ardından adam olacak çocuklara emanet olarak bıraktığı türk müziğine malesef adam olamayarak ihanet etmemiz neticesinde bıraktığın emanet aleyna tilki gibilere ve adını sanını duymadığımız rapçilere kaldı be bariş abi. ne olur affet bizi..
  • benim gözümde türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi sanatçılarındandır kendisi hakta öyledir.giyim tarzına,konuşmalarına ve şarkılarına dikkat ederseniz çağının çok ilerisinde bir sanatçıdır.vefat ettiğinde henüz daha 7 yaşındaydım ve çok üzülmüştüm,dün gibi hatırlarım o günü.2020 yılı türkiye’sinde bile belki binlerce defa dinlediğim şarkılarını her duyduğumda çocukluk yıllarımdaki heyecan ve zevkle dinliyorum.mekanı cennet olsun.
  • hem çocuklar hem yetişkinler, hem hüzünlü hem neşeli duygular için aynı yüksek kalitede şarkılar yapabilmiş büyük sanatçıdır; çocukluğumuzun "barış abi"sidir. sanırım yaşıma yakın her çocuk, barış manço'nun televizyon programına katılan çocuklara gıpta ile bakmıştır. modern çağda hiçbir sanatçıya ozan tavırları böylesine yakışmaz; barış manço'nun farkı buradadır.
  • --- spoiler ---

    gözümde yaş görseler “erkek ağlar mı?” derler,
    gökler ağlıyor dostlar, ben ağlamışım çok mu?
    hayat duruyor dostlar, ben durmuşum çok mu?
    yaşam bitiyor dostlar, ben bitmişim çok mu?

    --- spoiler ---

    edit: ekleme.
  • ne zaman güzel bir ülke gelse aklıma ilk hüzün senle başlıyor sanki ?

    çok sevdik seni çok ...
  • hâlâ dinlemediğim şarkılarını keşfetmek, rahmet ve minnetle anmak, çocukluğuma dönmek güzel..

    bahçede hanımeli
  • yutup

    --- spoiler ---

    barış manço 1966 - 1970 orhon reklam radyo kayıtları
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap