hesabın var mı? giriş yap

  • kendisinin türkiye'nin en iyi oyuncusu olduğunu iddia eden kişinin şaka yaptığını düşünmek istiyorum. şaka maka güzel bir şaka.

  • şinasi yurtsever'in rolünün hakkını verdiği enfes bir dizi.

    --- spoiler ---

    filmin başlarında bi ara sadi'yi mi gördüm bana mı öyle geldi emin değilim.

    hilmi: ben hiç dişçiye gitmedim. neden? çok sağlıklı dişlerim var. çünki zenginim, bakımlıyım, uzun yaşamam lazım. kanımı bile değiştiriyorum ben. hayat fakirlere güzel valla. hep bi macera, koşturmaca, adrenalin

    muhasebeci: benim dişim ağrıyo da

    hilmi: bak nasıl da havasını atıyo, biliyosun tabi içimin gittiğini. ah ulan fakirler.

    --- spoiler ---

  • sıkıntılı bir evliliğin son demleri.
    allahın günü evden kovuyor filan. para yok pul yok, sığınacağım kimse yok. düşmanıma bile dilemediğim bir kardeşim var, kocamdan beter. kocam almaya geldiğinde tıpış tıpış geri dönmek zorunda kalıyorum. onur gurur yerlerde.
    yaklaşık 3-4 yıl kadar sürdü bu durum. iş bulamadığım için boşanamıyorum, aile evine sığınamıyorum, aşağılanıyorum, psikolojim dibe vurmuş.
    kpss'ye filan girmiş, atanamamıştım.
    açıktan atamalar vardı, adliyenin sınavına başvurdum.
    hiç kızmayın, döne döne referans aradım, bulamadım.
    yaradana emanet girdim mülakata.

    açıklanan 55 kişilik nihai listenin 55.sırasında ismimi gördüm. mucize kısmı bu.
    evraklar toparlandı, istenen belgeler ayarlandı filan, başlayış yapmanız için çağıracağız dediler, başladım beklemeye.
    durdular durdular, tam da doğum günümde çağırdılar, memuriyete girişim doğum günümde oldu. bu da doğaüstü olan kısmıydı.

    kimilerinin beğenmediği, basit, değersiz bulduğu o kıytırık memuriyet benim hayatımı kurtardı. kelepçelerimden, mecburiyetlerimden, ezilmekten kurtardı. o beğenilmeyen üç kuruş maaşım beni zalime minnet etmekten kurtardı. doğum günüm ikinci kez miladım oldu.

    15 yıldır hem doğum günümü, hem mesleğe girişimi kutlarım. doğum günümde aldığım terfim en güzel doğum günü hediyemdir 15 yıldır.
    ekleme: ilk debem. çok teşekkür ediyorum.
    kocamı boşadım. aile evine de donmedim. kardeşimle iletişimi kestim. kimseye minnet etmeden sıfırdan hayatımı kurdum. muhteşem bir hayatim var.

  • danimarka ve kanada'yı karşı karşıya getiren 1,3 km2 büyüklüğe sahip ada. her iki ülke de bu küçük adanın kendilerine ait olduğunu iddia ediyor ve bu iddialaşma yaklaşık 1 asırdır da devam ediyor.

    söz konusu iki ülke, bu "savaşı" adaya bayrak dikip kendi ülkelerinin viskilerini koyarak sürdürüyorlar. her iki ülke de belirsiz aralıklarla adaya geliyor, diğer ülkenin bayrağını kaldırıp kendi bayrağını dikiyor ve kendi ülkesinin viskisini koyup yoluna devam ediyor.

    yıllar içerisinde 100 yıldır süren bu çetin savaşı bitrmek için çeşitli girişimlerde de bulunuluyor. iki ülkeden yetkililer bir araya geliyor ancak bir uzlaşma sağlanamıyor. adanın yarısının kanada'ya diğer yarısının danimarka'ya bağlanması teklif ediliyor ancak taraflar bunu da kabul etmiyorlar.

    adada değerli maden ya da doğal kaynak da bulunmuyor. bu amansız savaşın akla gelebilecek tek sebebinin kıta sahanlığı olduğu düşünülüyor.

  • "ne türlü kahramanlıklar" kısmına takıldığım konuşma. lan galiba bizi suriye cephesine sürecekler.

  • 28 ocak 1393'te, kraliçe'nin nedimelerinden birinin evliliğini kutlamak için fransız kraliyet sarayında bir maskeli balo düzenlendi. genç kral vi. charles ve beş soylu arkadaşı, maskeler ve keten ile reçineden yapılmış tüylü kostümler içinde "vahşi adamlar" olarak adlandırılan bir dans sergilediler. görsel

    baloya geç ve sarhoş olarak katılan orleans dükü louis de valois, katı yasaklardan habersiz bir şekilde, elinde yanan bir meşale ile salona geldi. kimileri dükün meşaleyi dans edenlerin üzerine fırlattığını, kimileri ise dans edenleri tanımak için onlara çok fazla yaklaştığını iddia eder.

    louis de valois

    sebebi ne olursa olsun, dansçıların son derece yanıcı kostümleri kısa sürede alevler içinde kaldı. kral, genç teyzesi yangını söndürmek için eteğini üzerine atınca yangından kurtulur. başka bir dansçı salondaki şarap fıçısına atlar ve kurtulur.

    kralın diğer dört arkadaşı ise o kdar da şanslı değildir ve diri diri yanarak ölürler. trajedi, halkın monarşiye olan güvenini sarsar. orleans dükü'nün itibarı ise yerle bir olur.

    bu olay tarihe "bal des ardents" yani "yanan adamların balosu" olarak geçer.

    kaynak: historyextra

  • orijinal adı harry potter and the philosopher's stone olan kitap ve film. maalesef ki şu anda topicine yazmakta olduğumuz bu başlıkta olduğu gibi çoğunlukla aynı hataya kurban edilerek harry potter and the sorcerer's stone olarak amerikalılar'ın icat ettiği uydurma adla bilinir ve referans verilir.

    brezilya'lı yazar paulo coelho nun meşhur kitabı simyacı'da da sıklıkla bahsedildiği gibi philosopher's stone (felsefe taşı) simyacılıkta çok iyi bilinen, metalleri ve gümüşleri saf altına dönüştürdüğüne ve ölümsüzlük bahşeden hayat iksirinin hazırlanmasına yardımcı olduğuna inanılan efsanevi bir maddedir. bu bilim dalıyla ilgilenen hemen herkesin bildiği bir madde. kitabın temasıyla da birinci dereceden ilgili. bildiğimiz üzere albus dumbledore'un simyacılık çalışmalarından tanıdığı yakın arkadaşı nicolas flamel felsefe taşı'nın sahibi bir simyacıydı ve aynı zamanda taşın gücünü kullanarak hayat iksiri üreterek karısıyla birlikte yaklaşık 665 yıl kadar yaşayabilmişti.

    kitap ingiltere'de çok sevilip popüler olduktan bir yıl kadar sonra amerika'ya ithal edilirken kitapların amerikan yayıncısı scholastic yayınevi, simyacılıkla ilgili bir terimi kendine başlık olarak seçen bu kitabın amerika'lı küçük çocukların gözünü korkutacağı ve ilgisini çekmeyeceğini söylerek uydurma bir isim yaratarak orijinal ismi harry potter and the sorcerer's stone olarak değiştirmiştir. serinin filmlerinin dağıtımcılığını yapan ve sermayesini sağlayan wb. şirketi de amerikan olduğu için filmin amerika'da ve hindistan'da gösterime sokulan kopyaları bu isimle hazırlanmış, imdb de bir amerikan internet sitesi olduğu için filmin adını bu şekilde geçirmektedir. bu nedenle film dünyada sadece amerika ve hindistan'da bu isimle vizyona girmiş olmasına rağmen imdb gibi bir kaynağın yanıltıcılığından kaynaklı bir şekilde ilk bölümün adı bu şekilde yanlış olarak yer etmiştir. türkiye'de çıkan dvd'leri satın alan kişiler filmi açıp adının "philosopher's stone" olarak geçtiğini kolayca görebilirler. yazar j.k. rowling'e yıllar sonra seriyle ilgili en büyük pişmanlığının ne olduğu sorulduğu zaman ilk kitabın adının değiştirilmesine izin vermesi olduğunu, bugünkü konumunda olsa buna asla izin vermeyeceğini, ancak o ilk yıllarda şimdiki kadar sözünü geçirebilen bir konumda olmadığını söylemiştir.

    gönül ister ki ekşi sözlük'te de bu hata düzeltilsin ve ilk kitap ve film olması gerektiği gibi harry potter and the philosopher's stone adı altında bir topicte bir araya getirilsin ama heyhat. siz siz olun, sorcerer's stone denen bu uydurma ismi doğru olarak bellemeyin. "philosopher's stone" kitabın içeriği ve konusuyla birebir ilgili, cuk oturan bir isimken, "sorcerer's stone" basitçe "büyücünün taşı" demektir. çocuklara bu kitabın sadece büyülerle ve büyücülerle ilişkili bir kitap olduğunu anlatabilmek için uydurulmuştur.

  • "@gencserkan ulan zır cahil ulan allahin belasi bu dumanı savaş uçaklarının görüş açısını engellemek için yapiyolar."

    koordinat neydi? koordinat emekti.

    eşşek çünkü uçak pilotu, aşağı kadar inip bakıyo nerede ne var diye.