hesabın var mı? giriş yap

  • gerizekalı şoförün bok yemesi.
    ulan o şekilde sen kendini bir bok varmış gibi telaşla dışarı atmaya çalışırsan, bırak piston aşağı inmiş demeyi, abuzittin desen millet yine atlar aşağı.

  • tarihini tam hatirlamamakla beraber soyle bir yorum gormustum zamaninda. reading ile bir takim oynuyodu;*

    "hadi be reading, siz okumus takimsiniz..."

  • yıllar evvel (yaklaşık 8-9 sene oluyor) iş dönüşü atm'ye uğramıştım.biraz para çekmem gerekliydi.atm önüne geldim.önümde iki kişi var.dede torun muhtemelen.dede 70li yaşlarda torun 10-11 yaşlarında bir kız çocuğu.

    atm bu.hızlı hızlı para gönderme ,para çekme yeri.baktım baya baya oyalanıyorlar.sonra sonra anladım işlemi yapamıyorlar ya da bilmiyorlar.

    -amcaaa!! sorun mu var?

    dedim gevşek gevşek.

    +yeğenim askere para yatıracağız beceremiyoruz.

    dedi.

    -dur amca ben halledeyim,

    dedim yanlarına yanaştım.

    çocuk,ben,dede atm'nin başındayız.

    -ver amca kartı,söyle hesap numarasını vs….

    -kaç para amca? dedim…

    +10 lira

    dedi adam.

    hayatımda garibanlık yüzünden böyle yutkunduğumu hatırlamıyorum.

    on liraya muhtemelen o zamanlar 2 paket filan sigara alınıyor. ya da üç ne bileyim.paranın o zamanki değerini hatırlamıyorum ancak hatırladığım bir şey var, çok bozulmuştum bu duruma.

    -tamam

    dedim girdim bilgileri, ileri falan filan geçtim para yatırma kısmına,

    -ver amca parayı dedim,

    adam çıkardı verdi iki beşlikten oluşan on lirayı.

    hayatımdaki en “hiçbir şeye yetmeyecek” on lirayı o akşam orda gördüm.on liranın en “yetmeyecek hali”. atm'nin alamayacağı kadar eski,kırışmış iki adet beşlik…

    beşlikleri tümlüyor gibi yaparak temiz bir on lira çıkardım çaktırmadan,rencide etmeyecek kadar parayı çaktırmadan ilave ederek askere yolladım.

    diliyorum o asker çok büyük yerlerdedir,dilerim o güzel çocuk çok iyi okullarda rahat rahat okuyordur,dilerim o amca hala sağlıklı ve mutludur.

  • birtakım insanların bir türlü anlayamadığı farklardır. bu anlaşılamamışlık sadece türkiye'ye özgü bir durum değildir. orta doğu'dan, dünyanın en gelişmiş ülkelerine kadar her yerde karşılaşılabilinir.

    bilimsel yasa, evrendeki bir görüngüyü (fenomeni) deney ve gözlemlerin sonucunda ifade eden (genellikle matematiksel) yargıdır. olayların işleyişinin, mekanizmasının açıklamasını yapmaz. kısaca, "ne?" sorusuna yanıt verir, denilebilir. kapsamlı değildir.

    bilimsel kuram, evrendeki bir görüngünün, (doğanın birtakım yönlerinin), bilimsel yöntem ile elde edilen iyi doğrulanmış bir açıklamasıdır ve bilimsel bilginin en güvenilir, titiz ve kapsamlı şeklidir. doğanın açıklamasıdır. olayların işleyişini, mekanizmasını açıklar. kısaca, "nasıl?", "neden?" gibi sorulara yanıt verir. yanıtın işaret ettiği sorunun niteliği gereği, tanımı gereği, genel kanının aksine asla bilimsel yasaya dönüşmez.

    örneğin, kütlelerin birbirini çektiği yargısı, gözlemler sonucunda genelleştirilmiş bilimsel bir yasadır. albert einstein'ın genel görelilik teorisi ise bu yargının kanıtlar yardımıyla açıklamasıdır.

    örneğin, canlı formlarının yapılarının zamanla değiştiği, bazı türlerin soylarının tükendiği ve türleşmeler yaşandığı yargısı, gözlemlerle elde edilen bilimsel bir yasadır. evrim teorisi ise bu görüngünün neden ve nasıl (doğal seçilim, varyasyon, adaptasyon, mutasyon ile vb.) meydana geldiğini kanıtlar yardımıyla açıklar.

    sonuç olarak; bilimsel yasa, gözlemle elde edilen olgudur, görüngüdür (örneğin; kütle çekimi, evrim); bilimsel teori (bilimsel kuram) o olgunun, görüngünün nedeninin kanıtlar yardımıyla açıklamasıdır (örneğin; einstein'ın genel görelilik teorisi, evrim teorisi).

    ayrıca bakınız;
    bilimsel kuram, türkçe vikipedi
    bilimsel yasa, türkçe vikipedi
    teori vs hipotez vs kanun - türkçe altyazılı

  • http://www.irb-cisr.gc.ca/…sing-refugee-claims.aspx

    kanada'nin turk vatandaslarinin iltica taleplerini mahkeme yapmadan degerlendirmesi olayi.

    --- spoiler ---

    countries that are eligible for the expedited process (as of january 1, 2018)
    afghanistan
    burundi
    egypt
    eritrea
    ıraq
    syria
    turkey
    yemen
    --- spoiler ---

    yani bir yolunu buldunuz kanada'ya giris yaptiniz, iltica talebinde bulundugunuz zaman mahkemeye gitmek yerine, basit bir sorusturma sonrasi siginmaci olarak kanada'da yasayabileceksiniz demek bu.

    sevinsem mi uzulsem mi bilemedim simdi.

    edit: link değiştirilmiş, düzelttim.

    edit2: kanada'da falan yaşamıyorum.

  • (bkz: allah'ım gol)
    15 dakikadır izliyorum adam hat-tricke koşuyo yeminle..

    fatih: silah saklamışlar devleti kandırmışlar
    kılıçdar: ne kandırması herşeyden haberleri var.
    fatih: valiler saklamış
    kılıçdaroğlu: al o zaman valileri görevden. neden almıyorsun alamıyorsun...

    devlet içinde paralel yapı olmaz.
    eğer bu durum oluştuysa, onların döneminde oldu.
    genel müdürü, müsteşarı ben atamadım onlar atadı.
    düne kadar kolkola gittiğiniz adama terör örgütü diyorsunuz.
    fatih: kandırmışlar ama
    kılıçdaroğlu: çocuk musunuz devlet yönetiyorsuz. kandırılıyorsanız devlet yönetemezsiniz...

  • köyümün festivalindeki çekilişten leğen kazanmıştık. çok duygusal anlardı. annem: "koş oğlum git al!" dediğinde herkesin arasından sıyrılıp kürsüdeki adamın yanına çıkmıştım.. herkes bana bakıyordu. hayalimdeki leğene kavuşmak üzereydim.. teyzem, abim, annem, ananem... herkes ama herkes benim o leğeni iki elimle tutup adeta bir ülkenin bayrağı gibi taşıyor oluşuma şahit oluyordu. mikrofonu elime aldığımda ağzımdan şu cümleler dökülmüştü: "ben.. biz bugün sadece bir leğen değil, çok daha fazlasını kazandık.. köyümüzü!" teyzem, abim, annem, ananem... herkes ama herkes beni alkışlıyordu.