hesabın var mı? giriş yap

  • tanesine 20 lira verdiği tasarruflu ampulü yeni evine takacak olan kiracıdır. 10 ampül olduğunu düşünürsek 200 lira temiz para, hele ki ev taşıyan adama... bu adama laf diyenlere bir de lafım var; aldığın buzdolabını da bırak git o zaman it.

  • kara mizah yapıyorsam, yalanım varsa 1 dk yaşamak nasip olmasın ki bildiğin aksaray şehrinin faturası sandım la.

  • 40 yıllık kadın geçmişi olan, dünyayı yemiş bitirmiş ekşici piçlerin tespit ettikleri yaştır. amk ergenleri.

  • ben de burada atıp tutanlar gibi düşünüyordum. gerekirse işi gücü bırakır annemle ilgilenirim diyordum. önce teyzem destek oldu, 4 ay evinde ilgilendi ama annem orada çok mutsuz oldu. sürekli evine gitmek istedi. evi farklı bir şehirde. yanına bir yardımcı buldum, evine yerleştirdim, her haftasonu uzun yol yapmayı da, tek maaşla iki ev geçindirmeyi de göze aldım ama annem yine mutsuz.

    kendi hayatının kontrolünü elinde tutmaya alışkın, hep özgür yaşamış, asla tahakküm altına girmeyecek eski bir bankacı ve ticaret kadını. ilk ay kızı kovdu, azarladı, sürekli bağırıp çağırdı, ağlattı… yalnız kalamayacağını idrak edince bu kez kötü davranmayı bıraktı ama sürekli şikayet etmeye başladı. 3 gündür yemek yemiyor mesela, protesto ediyor kendince ki beslenme onun için ilaçtan bile daha mühim şu an.

    2 hafta önce bir epilepsi nöbeti geçirdi, tekrar etme ihtimali yüksek. sol gözünün üzeri morarmış, konuşamadığı için ne olduğunu söyleyemiyor, sadece düşmediğini veya bir yere vurmadığını, canının da acımadığını söylüyor. yani sorunca 'yok yok' diyor sadece.

    nezle oldu, sürekli uyuyor dedi kız, doktora gitmesi lazım ama asla ikna edilemiyor. gerek yok diyor. hayır istemiyorum diyor.

    kişisel hijyenini yeteri kadar sağlayamıyor ve benden başka kimsenin de yardımcı olmasına izin vermiyor.

    istanbul'da yaşıyorum ben. iyi ve huzurlu olduğum bir işim, kendimle mutlu olduğum bir hayatım, ilgilendiğim hayvanlarım var. her şeyi bırakıp yanına gitsem yine mutlu olmayacak artık bunu biliyorum. onun istediği eski düzen ve özgürlüğü ama bu mümkün değil artık. bunu idrak edemiyor, etse de kabul edemiyor. kaldı ki sadece onun maaşıyla geçinmemiz gerekecek. bu da mümkün değil, sadece aç kalmamamıza yeter, o da belki.

    yanıma alsam, gündüz işteyim yine eve biri lazım. istanbul'da bakıcılar 600 dolardan kapı açıyor. bütün hayatımı ona endekslemem, kendimden tamamen vazgeçmem gerekiyor benim ki ona rağmen her şeye yetebilmem mümkün değil. hijyenini nasıl takip edeceğim? her gün çeşit çeşit yemeğini nasıl hazırlayacağım? evde düşse, bir nöbet geçirse nasıl hastaneye yetiştireceğim?

    işi bıraksam, annem 72 yaşında, kardeşim falan yok. 20 sene her şeyi bırakıp kendimi ona adasam o gittiğinde ben 57 yaşında olacağım. emekli olamamış, bir geliri olmayan, ödemesi gereken bir ev kirası, faturaları olan yalnız bir insan olarak ben ne yapacağım o gün geldiğinde? hayırsızlık denen bu rasyonel düşünme şekliyse kendimle yüzleşip hayırsızlığımı kabul etmem lazım demek ki.

    basit şekilde, acaba düştü mü, yemeğini yedi mi, bir yeri ağrıyor/acıyor mu, pedini değiştirebildi mi… 6 aydır bunları düşünmeden geçen tek bir günüm, uykusuz ve bitkin şekilde uzun yol yapmadığım tek bir hafta sonum olmadı. şimdi onun güvende olacağı ve ihtiyaçlarının karşılandığından emin olacağım bir hayatı onun için yaratmak mı hayırsızlık yoksa şu an yapmaya çalıştığım mı?

    hayırlı evlatların fikirlerini, çözüm önerilerini duymayı samimi olarak çok isterim.

    debe editi: ben bunu yazdıktan 2 saat sonra yardımcımız valizini topladı gitti. :) hafta içi 4 gün 08:00-19:00 annemle ilgilenecek ve evin işlerini halledecek, büyük ırk köpeğimden de korkmayacak birini arıyorum. böyle bir çevresi/tanıdığı olan varsa benimle iletişime geçebilir mi? lokasyon istanbul. teşekkürler.

  • kultur farki nasil belli ediyor kendini dedigim bakis. aci ofke ve nefret var bu bakislarda hakli da. agit yok vatan millet sakarya yok. omzunda teskin edici el yok.

  • öncelikle yağ oranınızı düşürmeye çalışın. belli düzeyde kardiyovasküler egzersiz yapın, ancak fazla abartmayın, fazlasıda bir miktar testesteron azalışına sebebiyet verebiliyor. ikincisi kas kütlenizi arttırın. bunu nasıl yapıcaz derseniz ağırlık çalışmalarına başlayın. buna paralel olarak doğal yollardan ne işim görür derseniz hayvansal yağlar ve kuruyemişler işinize yarayacaktır. kırmızı et, kümes hayvanları ve deniz ürünleri işinizi görür. özellikle kalamar, karides, istiridye gibi yumuşakçalar libidoda artış sağlayacaktır. hadi biraz besin desteği olsun diyenler için çinko tüketebilirsiniz. yetmiyor daha fazlası diyenler için arjinin amino asidi damar genişlemesi, nitrik oksit artışı vs. gibi durumlar için birebirdir. bunlara rağmen sorun varsa, hormonal bir problem veya piskolojik bir sorunun olması muhtemeldir. doktora gitmenizi öneririm.

    edit: imla

  • boşanmanın 2 dakikada halledilecek bir mesele olmadığını bilen insandır.

    evlenirken her şey güzelken, 1 ay sonra her şey tersine dönebilir. çocuk olduğunda her şey güzelken, 1 yaşından sonra her şey tersine dönebilir. "neden evliliğinizi sürdürüyorsunuz?" diye sormadan önce, boşanmanın yaptırımlarını düşünün.

    boşanmak da, evlenmek kadar normaldir. fakat evlenebilmenin zorlukları olduğu kadar, boşanmanın da zorlukları vardır.

    tüm bunlar basit mantık ve biraz empati ile herkesin ulaşabileceği cevaplarken, mutsuz evlilerin üzerine neden bu kadar gidildiğini anlayabilmiş değilim.

    mutsuz evlilerin "evlenmeyin" demesini dert edeceğinize, "evlen lan artık" diyen gizli mutsuzları dert edinseniz daha ciddi bir soruna parmak basmış olursunuz.

  • - kac ki$i basvuruyorsunuz?
    - ben ve alti cocugum
    - kocanizin yanina mi?
    - evet, beyim orda i$ci
    - statusu nedir $u anda
    - kebapci
    - hayir, yasal statusu ne - vatandasligi mi var, multeci mi, ne?
    - kacak
    - ne zaman gitti oraya?
    - onalti sene oldu
    - ne zaman gordunuz kendisini en son?
    - gittiginden beri hic gormedim
    - haberlestiniz mi peki hic?
    - hayir
    - orada oldugunu nereden biliyorsunuz o zaman?
    - benim butun kardeslerim de orada, onlar soyledi
    - bu cocuklarin hepsi de 16 yasindan kucuk. babalari kim?
    - ne demek kim - kocam tabii
    - nasil oluyor peki han'fendi; kocanizi gormemissiniz 16 senedir?
    - ee?
    - bu cocuklar nasil oldu?
    - ayip oluyor ama
    - e bi anlatin o zaman da olmasin
    - kocamin cocuklari, ne demek kimin, kocamin elbet
    - 16 yildir gorusmediginiz bir adamdan nasil 6 tane 16 yasin altinda cocugunuz var?
    - orda kocamin avkatindan mektup var
    - alakasi ne bunun simdi?
    - bilmiyorum
    - anladim...