ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" evde 2 kişiyiz; her iki kişiden birinin akp'ye oy verdiği netleşince eniştemi dövdüm. "
squid game
5 ocak 2015 yeni yabancı futbolcu kuralı
-
acilen sports interactive yetkililerine iletilmesi gereken kural.
the new shadow
-
tolkien'in yüzüklerin efendisi'ni bitirdikten sonra hazırlığına başladığı ancak çok az (yaklaşık 13 sayfa) yazıp yarıda bıraktığı kitabıdır. kitap lotr'un devamı niteliğinde olarak düşünülmüştü. sauron'un düşüşünden yaklaşık 100 yıl sonrasını anlatmaktadır.
kitap gondor'un 4. çağı'nda geçecekti. o zamanlarda aragorn'un oğlu eldarion hüküm sürüyordu. kitapta karanlık ağaç (dark tree) ve iki yeni karakter vardı; saelon ve borlas.
yüzük savaşı bu zamanda gondor halkı için artık masal gibidir. çocukken tanık olanlar için ise bir hayal gibi geliyordu.
kitapta borlas ve sealon anduin'in bahçesinde sohbet ediyor. borlas insanın kalbinde kötülüğün sonsuza dek düşmeyen bir "kara ağaç" olduğundan bahseder. ikisi insanlarda giderek artan huzursuzluğu ve nereye varacağını konuşur.
sealon herumor isminden bahseder ve borlas'a gece karanlığında kendisine katılıp katılmayacağını sorar...
sanırım yeni gölge olarak bahsedilen; herumor idi. kendisi gondor'da melkor ve sauron'a tapılan bir tarikat kurmuştu.
tolkien kitap hakkında şunu demiştir: "bu kitaba başladım ama moral bozucu ve uğursuz oldu, insanlar hakkında yazdığım için, onların en üzücü özelliğini de yazmam lazım. o da, iyi bir şeye hızlı doyum sağlamaları. bu yüzden gondor halkı barış zamanında huzursuz ve hoşnutsuz olacaktı. aragorn'dan soyundan gelenler denethor gibi ya da ondan kötü olacaklardı. erken de olsa gizli ve şeytani bir tarikatın etrafında devrimci bir kumpasın yükseldiğini fark ettim. gondor'lu çocuklar ork olmaca oynuyor ve etraflarına zarar veriyorlardı.
bir komplo ve onun bozulması hakkında bir gerilim yazabilirdim ama sadece o olurdu. yapmaya değmez." demiştir.
türkiye iş bankası
-
hizmet olarak "maaşın bende dursun. gaspçısı var, uğursuzu var. sen istediğin zaman, istediğin köşe başından, istediğin kadar vereyim ben sana" olayını sunan banka. benden aldığı parayı da ben çekene kadar başkalarına kiralıyor. sonra da "sen çekene kadar parayı kasada güvende tuttum. bedelini keseyim dur" diyor.
evet aynen mahalle berberi mahmut gibiymiş. o da hep değdiriyor zaten.
aşk-ı memnu'nun özeti
-
bihter: behlül
behlül: bither
adnan: bither
bihter: adnan !?
behlül: amca
nihal: behlül <3
beşir: nihal :,)
cemile: beşir :'(
firdevs: sen bihter ziyagil'sin 0/
bihter: ölüyooooğm anlasana :'''''(
beşir: nihal'i harcayacaklar matmazel !!¡
matmazel: :•(
bihter: beni beni bihterini :, )
adnan: sen benim oğlumdun
silah: djdjfidosjdifotkdjs!!!!!
nihal: aahhaaaaaaaa :,,,,,(
beşir: ben öldüm :(
behlül ve sakalları: behlül kaçar.
------------------s-o-n-----------------
#dahagüzelolacak
-
imamoğlu'nun sloganı bile çalınmış
eşiyle iyi muhabbet isteyen silikon taktırabilir
-
(bkz: hanım bir silikon takdır da iki muhabbetin belini kıralım)
2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi
-
vay arkadaş, ceddimiz çanakkale geçilmez dedi 7 düvel millete, canını verdi. elin adamları 3-5 usd para vererek bizim giremediğimiz kendi topraklarımızın, kaynaklarımızın tadını çıkarıyorlar akp sayesinde.
e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama
-
babannemin annesi hala yaşıyor görünüyor. doğum tarihi 1898. muhtemelen referandumda oy da kullanmıştır.
ev alacaklara tavsiyeler
-
ev almayın, komşu alın. gerçekten özür dilerim. ben ne tavsiye verebilirim ev alan adama lan. o bana versin. şş, nerden buluyosunuz o kadar parayı hacı? evet, fakirim.
sen istiyor huzur verecek 400 vekil
-
bir huzur verme şartı. yoksa huzur da yok.
biraz da erkekler ölsün
-
çilemin çilesine sıçayım. içim cayır cayır yandı öyküsünü okurken...
kadına sahip çıkmayan, arkasında durmayan ailesine de sıçayım!
yeni evlilik, gebelik, loğusalık, bu dönemlerde insanın kafası karışık olur. bilirim, yaşadım.
gencecik bi kız, evlendiği şerefsizden hamile kalmış. belli ki kafa gitmiş, insiyatif kullanıp ayrılık kararı vermekten; arkasında durmaktan aciz...
şikayetçi oluyor, terkediyor, ama bi şekilde hep geri dönüyor... belli ki ayrılığıyla ilgili aile desteği de görememiş...
"kızım bu şerefsizden adam olmaz, gel dön evine. torunumuzun da senin de başımızın üstünde yeriniz var" deselerdi böyle mi olurdu?
sanmam...
eşinden dayak yiyen arkadaşım oldu benim. eve kitleyip evire çevire dövdü kızı adam... kız karakola gittiğinde "kocanı çağıralım, barışın. evlilikte olur böyle şeyler" cevabını aldı. ısrarla adli tıbba sevkini istediğinde (darp raporu alacaktı) gene aynı cevapla karşılaştı...
eve döndü, ailesi fiske vurmadıkları kızlarının dövülmesinden rahatsız; ama boşanırsa toplum önünde yiyeceği "yollu" damgasından daha bi rahatsızdı.. önce ses etmediler, sonra onlar da başladı goygoya...
bi de izmirli bu aile. olay izmirde oluyor yani, kırsalda bi yerde değil.
çilem'in çilesine sıçayım hasılı. sanki toplum, aileler, kolluk kuvvetleri, yargı filan topluca kadının alehine işbirliği içindeler.. sıçtımının düzeni, hep kadınların ümüğüne çöküyor!
ha bi de aklıma gelmişken;
(bkz: yıkayınca çıkmıyor nevin size bakıyor)
duruşmada ceket giy kız çilem. ceketin düğmesini ilikleyene iyi hal indirimi yapıyolar