ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ölen kişiden geriye kalan en hüzün verici nesne
-
rahmetli dedemin cüzdanından çıkan, annemin kesilen ilk saçı, beyaz kağıdın içinde bi bukle.
45 sene taşımış cüzdanında.
huzur içinde uyu güzel dedem.
edit: güzel anneciğim 6 aydır kanser tedavisi görüyor, ameliyatını oldu; son iki kemoterapisini alacak. dularınızı bekliyoruz.
acemi asker komutan diyalogları
-
k: hede hodu boyle olacak degil mi?
asker: dogrudur komtanim.
k: sen dogru dur lan!
mide botoksu
-
8 kilo fazlalığı olduğunu düşünen biriyim, yani zayıf olmayı seven normal kiloda biriyim. bugün mide botoksu yaptıralı 5 gün oldu. şimdilik iştah açısından hiçbir değişiklik yok. boğa burcu iştahım tam gaz devam etmekte. 500 ünite yapıldı. gelişmeleri yazacağım.
edit1: 1 hafta oldu. nasıl olsa iştahım kesilecek yiyeyim canımın çektiğini dedim 1 kilo daha aldım. etkiyi 15. günde net görürsün dedi doktor. sonuçta yüze yapıldığında da 15 güne ancak oturuyor. hadi bakalım.
edit2: 1 ayı geçti yaptıralı ve hala iştahımın maşallahı var. ben istedim ki ay canım çekmiyor yiyemeyeceğim’cilerden olayım. öyle olanlar var mı bilmiyorum ama ben de olmadı. 1,5 iskender, kola, tatlı şu bu her şeyi yiyorum ondan sonra bi ay şiştim galiba oluyor. tam emin olamamakla birlikte şişkinlik hissinin botoks öncesinden daha çok olduğunu düşünüyorum.
bu arada kilomu da açıklayayım. 168 boyda 58 kiloyum. 50-52 kilo olma gibi bir takıntım var. diyetlerle düşüyorum ve daha iyi hissediyorum o kiloda ama kalıcılığı sağlayamıyorum. ideal kilomdan daha düşük olmak istediğim için zorlu diyetlerle o kiloya düşüyorum ve iştah patlamalarıyla tekrar alıyorum. 10 kilo al ver sıkıldım artık. haftaya biraz daha sağlıklı modda midemi doldurup sağlıklı bir diyet listesi (kafamdan) ile başlayacağım. belki botoks diyete uyumu kolaylaştırabilir. çok diyet yapmış biri olarak farkı anlarım. onda da işe yaramazsa yaptırmayın diyebilirim.
edit3: bende hiçbir işe yaramadı arkadaşlar. doktor dedi ki işe yaramadığı için ikinci dozu vermek yerine bir ilaç başlayalım. ilacın ismini vermeyeceğim. karbonhidrat emilimi, insülinin kana karışımını yavaşlatan bir şey diyebilirim. bir de böyle deneyelim dedi. zaten vücut kitle indeksim normal olduğu için işe yaraması da normal tabii. kilo vermek mi istiyorsunuz az yemek çok hareket. gönül ister ki mucizevi mevzular olsun. yok. metabolizma çok karmaşık bir yapı. çok da kurcalamamak lazım. dediğimi yapın yaptığımı yapmayın.
edit4: ilaç da başlamadım zaten ideal kiloya yakın biri olarak bozmak istemedim vücut sistemimi. yıllardır olan sistemimi yaptım: 2 günlük ayran detoksu (her yerde var google’a yazın), 10 gün 700-1100 kalori arası beslenme ve bu döngünün istediğim kiloya kadar devam etmesi şeklinde oldu. şu funny jump zıp zıp ayakkabılardan da aldım günde 20 dk zıpladım işlem tamam.
edit5: saxenda der susarım. tok hissetmek ne kadar hoş bişiymiş. zayıflamasam da olur. beynimin yemek düşünmeden hayatına devam edebilmesi müthiş bişi. diyet yapmanıza gerek kalmıyor. kan tahliliyle doktora sorup alın. kullanım dozlarına dikkat edin giderek artırılıyor.
doksanları en iyi ifade eden otomobil
-
farları açılıp kapanan mazda.
babadan işitilen en komik azarlar
-
lise zamanlarım. o zamanlar semtte çok kavga çıkıyordu. yine bir bayram günü kavga çıkmıştı gece. kavgadan sonra baktım t-shirt kan olmuş. birinin burnu falan kanamış üstüme gelmiş herhal. neyse, evdeki herkesin yatmasını bekleyip eve girdim. gece iki falandı saat. girer girmez t-shirt'ü çıkarıp kapıya astım banyoya gittim. eli yüzü yıkadım yattım. unutmuşum t-shirt'ü kapıda. sabah babam işe giderken yakalamış. baktım bir el beni dürtüyor. uyku sersemi yakalanmak da çok fena.
-: hşşş, bu ne bu?
madboy: ne?...
-: niye kanlı bu?
madboy: benim kanım diil...
-: katil piç! akşam görüşücez senle.
attı suratıma t-shirt'ü gitti.
215 bin liralık burberry trençkot
-
timsah derisinden değil de kaplumbağa kabuğundan yapılsaydı almayı düşünebileceğim ceketimsi. buna bir daire parası verdikten sonra, bari evim sırtımda diye kendimi avutabilirdim.
polisin boydak holdingde sap adlı yazılım bulması
-
bizim arkamızda her dediğimize inanan mal sürüsü var, korkun lan bizden demeye getirmişler. havuz medyası hem okuyucusu ile hemde cemaat ile taşak geçiyor. her ikisi de windows falan kullanıyordu dememişler ona da şükür.
şu fıkraya benziyor, kıssadan hisse;
bir gün hz. ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu küfe'den, bir arap, devesiyle şam'a gelmiş. şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
- ver o dişi deveyi bana! demiş. tartışma büyümüş, küfe'den gelen adam, "bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. konu muaviye'ye yansımış.
halk meydanda toplanmış... muaviye, küfe'den gelenle şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
- bu dişi deve şamlınındır!
sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
- ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
cemaat hep birlikte bağırmış:
- şamlınındır!
küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, muaviye onu yanına çağırmış:
- ey küfeli, dinle! sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. ama sen küfe'ye dönünce gördüklerini ali'ye anlat ve de ki: "ey ali, muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! ayağını denk al!"
edit:imla
türk sinemasının temel sorunu
-
yaratıcılıktan ziyade taklitçi kafadır.
112 yaşındaki adamın 17 yaşındaki kızla evlenmesi
-
+ damat ne iş yapıyor?
- gün sayıyor efendim.
evde bir günlüğüne rte gibi davranmak
-
bazen sudoku çözmek yerine gerçekleştirilebilecek eylem, beyin fırtınası, eğlencelik. evde recep tayyip erdoğan olsam, ne gibi şeyler, söyler, ister, nelere ne gibi tepkiler gösterilirdi diye düşünürüm.
mesela ben şu anda açım. hanım uyansa da kahvaltı hazırlasa diye bekliyorum. şunu derdim herhalde:
- 11:30'da kahvaltı hazırlamayan bedelini ağır öder...
(bkz: eylül'de huzursuzluk çıkaran bedelini ağır öder)
hanım kalkmazsa da,
- biz iki yumurta kırmasını da iyi biliriz.
(ara: *iyi biliriz)
evde sitcom tiplemesi gibi oluyor, komikçene ama dışarda başbakan olunca ay ay...
trt'nin ebrar ve vargas ile röportaj yapmaması
-
kupa töreninden sonra neredeyse tüm oyunculara mikrofon uzattılar. ebrar ve vargas hariç.
kafanıza girsin sizin o yobazlığınız.