hesabın var mı? giriş yap

  • toplumda zeytinyağının diğer yağlardan daha sağlıklı ve doğal olduğu hakkında bir inanış vardır ki bu inanış sonuna kadar doğrudur ama zeytinyağı da kendi içinde sınıflandırılır.

    sızma zeytinyağı, fiziksel kuvvetle (ezme, parçalama vs) zeytinden yağı çıkarılır ve tüketiciye sunulur. yağı çıkarmak için çok yeni farklı teknolojiler de mevcuttur ama bu da başka entry konusu olsun. sızma zeytinyağı sıcak ve soğuk baskı olmak üzere kabaca ikiye ayrılır. soğuk taş baskı zeytinyağı, zeytinlerin ezilerek, yağlarının çıkarılması işlemidir ki en sağlıklısı en doğalı budur ancak pahalıdır, verimi düşüktür. sıcak baskı denen zeytiinyağında sıcak su kullanılır. bu da gene doğal bir yöntemdir ancak zeytinyağında bulunan ve insan sağlığı için çok faydalı olan bazı antioksidanlar, tokoferoller 37 derece gibi bir sıcaklıkta zarar görür.

    riviera zeytinyağını anlatabilmem için önce birazcık rafinasyon konusundan bahsetmem gerek. mısırözü, ayçiçek yağı gibi yağlar rafinasyon denen, işlemlere tabi tutulurlar ki bu ayrı bir entry konusu olacak ilerde. özetle rafinasyon da yağ gerçekten yağ olmaktan çıkar. zeytin hariç mısır ayçiçeği gibi gıdalardan yağ hegzan adı verilen yağ çözücü özelliği olan bir kimyasal eklenerek çıkarılır. (bkz: hekzan) daha sonra bu karışımlar çok yüksek sıcaklıklara tabi tutulur ( 200 derecenin üzeri), ağartma toprakları eklenir, koku alıcılar eklenir. rafinasyon sonucunda bir yağın ne yağı olduğunu tadarak anlamak imkansızdır. tatsız, kokusuz, açık renkli bir şeydir o. bazı zeytinyağları çiğ tüketime uygun değildir, asitliği çok yüksek olduğu için, inanılmaz derecede acı olabilir. bu nedenle bu yağlara da tıplı mısır, ayçiçek yağları gibi rafinasyon yapılır. riviera denen zeytinyağı şekli %70-80 rafine zeytinyağı ve aroma versin diye katılan %30-20 sızma zeytinyağı karışımına verilen addır.

    edit: mr scary uyardı, hegzan değil hekzan.

    ben gıda mühendisi olarak şahsen, işlenmiş gıdalara karşı değilim ki olmam da abes olur açıkçası ama bu yağ konusuda gerçekten karşıyım çevremdeki herkese de sızma zeytinyağı kullanmasını tavsiye ediyorum. margarine de karşıyım ama tereyağına karşı değilim.

    debe sonrası gelen edit: gelen mesajlarda hangi marka kullanalım vs gibi sorular geldi. bu soruya cevap verebilmem için türkiye'deki tüm zeytinyağı işletmelerini gezip, zeytinlerini hangi bölgeden topladığını bilmek gerek. o yüzden kulaktan dolma duyduklarımla marka adı verip reklam yapmak istemedim. şu kadarını söyleyeyim, diğer gıdalar için bunu söylemiyorum ama zeytinyağı için en sağlıklı yöntem en ilkel yolla yapılanıdır diye düşünüyorum. yoksa da piyasadakilerden damak tadınıza en uygun soğuk taş baskı yağını alabilirsiniz. bence sadece rafine yağ ya da margarin tüketmeme kararı bile, sağlık için alınan olduça önemli bir karar.

  • beşiktaş'ta apartmanı sallamaktadır. tırstım.

    edit 1: balkon kapısı açıldı hassikome!

    edit 2: açılan balkon kapısının devirdiği ıvır-zıvır kutusundan yıllardır kayıp olan nadide satranç taşımı bulmama vesile olan fırtınadır. emeği geçenlere teşekkürler.

  • ''ttnet müthiş kampanya yapmış. ilk 2 ay para almadan internet hizmeti veriyolar, sonraki 22 ay internet hizmeti vermeden para alıyolar.''

  • bu adam kadar temiz delireni yok şu ülkede, kimseye zararı olmadan yaşıyor. bir şeyler söylüyor, susuyor.
    emekli milletvekili maaşı ile hangi torbacıyı ihya ediyorsa helal olsun. adam sağlam mal veriyor.

    ve hala inanmayanlar var bu adama, diyanetin "kamu bankalarından faiz caiz" demesine inanıyorsun da buna mı inanmıyorsun?

  • oha amk. oha lan oha. zamaninda ogrenci evinde gideri tikali tuvaleti seramigi komple strechleyip ayni prensiple basinci kullanarak actim. hala anlatirlar. kafama sicayim keske o kadar dusunmusken bunu da urettirip satsaymisim...

  • dolores o'riordan'ın bir röportajında şarkının hikayesini anlatırken hala titrediği parça.
    hikaye şu: 1993 yılında bir gün, anne ve küçük oğlu londra’da bir marketten alışveriş yaptıkları sırada marketin önünde bulunan bir çöp bidonu içindeki bombayı fark edemezler. ira (irlanda cumhuriyetçi ordusu) adlı yasadışı örgütün bıraktığı sanılan bomba tam anne ve oğul market kapısındayken büyük bir gürültüyle patlar ve hedef daha ne olup bittiğini anlamayan ufaklık olur. bu lanetli durumun sebebi, irlanda’nın güneyi ve ingiltere arasında bitmek bilmeyen politik savaştır. o’riordan, haberlerde defalarca izlediği bu görüntüye dayanamaz ve yazmaya başlar. “1916’dan beri sürüyor bu…” dediği mısralarda, dublin’de çıkan ve çok kan döken paskalya ayaklanması'nı refere eder. (beş gün süren ayaklanmayı bastırmak için ingiltere, kenti tanınmaz hale getirmiş ve devrimcileri kurşuna dizmişti.) o’riordan o günleri unutturmayacak satırlarıyla günümüzde bile sürmekte olan savaşlara, ölümlere ve adaletsizliklere atıfta bulunur.