hesabın var mı? giriş yap

  • hem kırmızı ışık, hem yaya geçidi, hem aşırı hız ihlali var. idam edilmeli ve geçilmeli.

  • bu yaşta sebze kuyruğuna girdiği için üzgün ve sıkkın olan emekli birine "geber o zaman" diyen türbanlı bacı içeren video.

    her şey sıçıp batırıldığı için kendi parasıyla kendisine şov yapılıyor, aidiyetten gözü kör olmuş olayı eleştirene "geber" diyor. nasıl bir kafa lan bu?

    bir de "sen karşılığını almışsındır bin kere" diyor.
    adam emekli, 50 yıl çalışmış, emekli haliyle sebze kuyruğunda. bu mu lan karşılık?

    (bkz: siyasal islam)

  • ahiretin resmi dilinin arapça olduğunu öğrendiğimiz başlık. ortamlarda dinim evrensel dersin kim bilecek.

  • aslında halk arasında alkol koması denilen şey alkol zehirlenmesidir. buna atlantis'te entoksikasyon demişler, bizde de öyle kalmış. her insan alkol zehirlenmesi yaşayabilir, gençlik çağlarında yaşanır. normaldir, ebeveynlere çaktırmadıkça sorun da yoktur. ama alkol alma faaliyetine başlarken(evet alkol alma faaliyeti diye bir şey attım bir anda) bazı şeyler göz önünde bulundurulursa ve ilk yardım nasıl yapılır bilinirse her şey çok daha güzel olur gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var? alkol yağda çözünen inorganik bir madde olduğundan yağlı vücutta daha çabuk etki gösterir. mesela kadınların iki birada gitmelerinin sebebi yağlı vücutlarıdır.(evet kadınlar yağlıdır, saldırın bana.) bir de şu var tabii istisna olarak : (bkz: 30 bira içip vermeyen hatunlar) bilinmesi gereken diğer husus da alkol alma faaliyetinden önce yemek yenmesidir. mideniz ne kadar dolu olursa alkol kana o kadar yavaş geçer. zaten bu zehirlenme diye tabir ettiğimiz hadise de kandaki alkolün oranının 25 mg/dl üstüne çıkmasıdır. alkol zehirlenmesi yaşayan kişi kusturularak midesinde henüz emilmemiş olan alkol dışarı atılabilir ve kana karışması engellenerek güzel şeyler yapılabilir. alkol zehirlenmesindeki kişi tercihen açık havada yan yatırılmalı ve kusmasına karşın gözlenmelidir. zira abuk pozisyonlarda kusması ona jimi hendrix'vari bir son hazırlayabilir. bu durumdaki kişinin gözleri kızarır, nabzı düzensizleşir, refleksleri yavaşlar. korkmayınız, normaldir. halk arasında soda içirmek, ayran içirmek gibi aktivitelerle sarhoş ayıltmak moda olsa da kahve her zaman en güzel uyarıcıdır. ardından bol su ile dehidrasyon yaşamaması sağlanır. bunlardan sonra 1-2 saat gözlem altında uyuyan sarhoşumuz(dikkat edin artık zehirlenmiş şahıs falan demiyorum o artık bir sarhoş) kendine gelmezse derhal hastaneye gidilmelidir, zira kendisi komada olabilir. değilse bile 1 serum yedi miydi hiçbir şeyi kalmaz.

    şimdi yazdım uzun uzun ama : ne gerek var o kadar içmeye? tadında için, lakin zevkine payidarı yoktur bu işin..

  • girdiği ortamlara medeniyet katmaları.

    geçen kuaförde derbi muhabbeti dönüyor "bugün size öyle çakıcaz böyle sokucaz eğeğelğeğe" herkesin elinde sopa eğeğpeğvğüe diye takılırken;

    içeriye bi kadın müşteri geldi ilk defa bi berber tarafından "canım" sıfatıyla çağırıldım. sıfatlar değişti, kokular değişti, müzikler değişti, çiçekler açtı. ortama medeniyet geldi. eğeğeleleğciler birden "ah şekerim futbol zaten kitlelerin afyonudur akşam iyi olan kazansın federer nasıl yaşlanmıyor ya bu yaşta bu performans inanılmaz, ah kobe çok erkendi be..."cilere döndü

  • yaklaşık olarak 11 yıldır fotoğraf çekiyorum, sokak fotoğrafçılığı ile başladım, son 3-4 yılda ise kuş fotoğrafçılığı ve kuş gözlemi yapıyorum. kuş gözlemi yaptıgımı ögrenen insanlardan, arkadaşlarımdan vs sürekli sorular geliyor ve farkettim ki gelen soruların çoğu aynı şeyler. bu sorulara bir de buradan cevap vereyim kendi açımdan.

    -kuş gözlemciliği nedir, yani ne yapıyorsunuz?
    -kuşları izliyoruz, doğayı izliyoruz, hangi kuşu nerede gördük, ne zaman gördük bunları kayıt altına alıyoruz. doğanın içindeyiz, doğayı, hayvanları ve fotoğrafçılığı seviyoruz. hepsinin birleşimi sonucunda kuş gözlemi ortaya çıkıyor. ben eskiden de doğayı, hayvanları izlerdim, kuşlar hep ilgimi çekmişti, uçmak hep ilgimi çekmişti. zamanla kuşlarla ilgili internetten bilgiler edindikçe ve kitaplar aldıkça daha çok bilgilendim ve sanılandan çok daha karmaşık canlılar olduklarını, çok daha zeki olduklarını, bazı kuşların çok ciddi sosyal ortamlarının olduğunu öğrendim. bunları öğrendikçe daha çok bu hobiye tutuldum.

    -sıkılmıyor musunuz?
    -genel olarak hayır. ilk bakışta durağan bir hobi olarak geliyor fakat, bu hobinin içinde, gezi, muhabbet, doğadaki canlıları izleme, çok ilginç olaylarla karşılaşma gibi durumlar içiçe. tabii ki bazı zamanlarda çok az kuş gözlemleyebiliyoruz, aracımız batıyor, sıkıntılar yaşıyoruz ama genelde çok güzel anılarla dönüyoruz eve. ayrıca çektiğin güzel bir fotoğrafı izlemek de çok keyifli.
    insan şu fotoğrafa bakıp da keyif almaz mı?
    guş
    bir kuş sizden korkmadığını anladıgında, size yaklaştıgında onunla bir bağ kurarsınız. işte bu bağ benim kuş gözleminde en sevdiğim şeydir. ama kuşların türkiyede insana güvenmesi çok zor, bu kadar çok av baskısının, doğa düşmanının olduğu bir yerde kuşların rahat olması çok zor.
    ayrıca, ufak da olsa kuş gözlemcileri kendi içlerinde yarışırlar. ne kadar çok kuş göreceklerine dair bir yarış vardır. her gördükleri yeni bir kuş onların tabiriyle yeni bir "kertik"tir. bu da tatlı bir çekişmeyi ve daha çok gözlem yapmayı teşvik eder. bu olay da ayrı keyif verir.
    big year denen de bir olay var, bir yıl içinde en fazla kaç kuş göreceğinize dair bir yarışmadır. hatta filmi bile çekildi ve keyifli bir filmdir.
    (bkz: big year)

    -fotoğraf makinesi şart mı?
    -hayır değil hatta hiç fotoğraf da çekmeyebilirsiniz gözlem sırasında, ben gördüğüm kuşları kayıt altına almak, daha sonra baktıgımda nerede ne görmüşüm diye incelemek ve güzel bir kare bulursam da onu çekmek için kullanıyorum. ama sadece dürbünle hatta dürbün bile olmadan sadece gözlerinizle gözlem yapabilirsiniz, yaptıgınız gözlemi ufak bir deftere, kağıda not alabilirsiniz.

    -para kazanıyor musun?
    -hayır, yani şu ana kadar hiç bir kuş fotoğrafım satılmadı. satabilen kişi sayısı da çok değildir sanırım. ama kuş gözlemi rehberliği yapan ve kuşlar konusunda çok bilgili arkadaşlarım var, onlar bu işi profesyonel olarak yapıyor ve para kazanıyorlar.

    -biz de yapabilir miyiz, nerelerde yapabiliriz?
    -her yerde, parklarda, bahçelerde, gittiğiniz bir mesire yerinde, bir ormanda, deniz kenarında, gölde hatta çölde ve dağda gözlem yapabilirsiniz.

    istanbul için özel olarak kuşların bol olduğu bir kaç yer şunlar olabilir;
    -büyükçekmece gölü ve çevresi; su kuşları ve yırtıcılar. kış aylarında ördek ve su kuşları, yaz ortası sumrular.
    -riva çayırları; her tür kuş karşınıza çıkabilir. özellikle bahar aylarında, göçün yoğun oldugu dönemler güzeldir.
    -terkos havzası, karaburun ve karadeniz sahil kesimi; deniz kuşları, ördek ve ötücüler
    -belgrad ormanı; piknik alanında ötücüler, ağaçkakanlar vs
    -çamlıca tepesi ve toygartepe (itfaiye gözlem alanı); eylül ekim aylarında yırtıcı göçü (yüzlerce kartalı bir arada görmek nefis)
    -sarıyer kuş gözlem kulesi; nisan mayıs aylarında yırtıcı göçü
    -boğaz; martılar, karabataklar, yelkovanlar, su kuşları vs. her zaman sürprize açık.
    -marmara ve karadenize kıyısı olan her yer
    -validebağ korusu
    ilk aklıma gelenler bunlar.

    -yaşadığınız zorluklar?
    -avcılara bile laf söylenmeyen yerlerde kuş gözlemcilerinin tepkiyle karşılaşması. makineyi gören yerel halk tarafından zaman zaman jandarmaya şikayet edilmek. güzel fotoğraf için saatlerce kamuflaj içinde sabit durmak. soğuk kış aylarında rüzgara, soğuğa, yazın da sıcağa katlanmak. ama bunların hepsi bu güzel uğraş için değer.

    bunların yanı sıra, gönüllü olarak kuş halkalama istasyonlarında çalışabilirsiniz. kuşlara halka takıp bilimsel çalışmalara yardımcı olabilirsiniz.
    kuş sayımlarına katılıp milli parklara yardımcı olabilirsiniz. bu sayımlar kuş ve yaban hayatı için çok önemli. kuş sayısının yıldan yıla nasıl değiştiğini ve dolaylı olarak doğal hayatın seyrini takip edebilir ve bu konuda yetkili birimlere katkıda bulunabilirsiniz. bireysel olarak da gözlem yapıp bu değerli gözlemlerinizi uluslararası internet sitelerinde paylaşabilirsiniz.

    türkiye kuş gözlemi açısından çok güzel bir yer. dünyadaki göç rotalarından en önemlilerinden bir kaç tanesi türkiye üzerinden geçiyor. istanbul boğazı, hatay ve artvin çok önemli merkezler. ayrıca anadoludaki bir çok göl kuşlar için çok önemli dinlenme ve üreme alanları. bu alanlarda da gözlemler rahatlıkla yapılabilir (daha geniş bir zamanda sadece gözlem alanlarını içeren detaylı bir entry girmeyi planlıyorum)

    bu hobiye giriş yapmak isteyenler için bir kaç kaynak bırakayım;
    trakus kuşlar hakkında türkiyedeki en iyi site diyebilirim.
    ebird uluslararası bir site. tüm dünyadan kuş gözlem kayıtları giriliyor. hangi kuş nerede gözlenmiş, izleyebiliyorsunuz.

    collins bird guide en iyi kuş kitaplarından birisi. (ingilizcede kuş kitapları, "field guide" olarak geçer, ingilizce kuş kitabı aramak isterseniz bu tabir size yardımcı olacaktır)
    kuş gözlemcisinin cep kitabı türkçe ve ufak boyutuyla iyi bir kaynak.

    bu da bonus olsun, sadece kuş fotoğraflarımı paylaştığım instagram hesabım;
    kuş