hesabın var mı? giriş yap

  • "basimizdakileri karalama kardesim allah ediyor allah" diyen teyzeyi barindiran vidyo. kendisi basimizdakileri karalamaktansa allahi karalamayi secmistir. bu basarili seciminden oturu kendisini tebrik ediyoruz.

  • insanı "lan medeniyet böyle bir şeymiş mk" diye duygulandıran tema ve videosu.

    https://www.facebook.com/…/videos/1038259332859531/

    allah'ını seven üzerime biraz medeniyet atsın.

    edit: gerçek viral video budur arkadaş. adam kendi profilinden paylaşmış kimse siklememiş. sadece 7 kişi beğenmiş videoyu. oysa 24000 kişi videoyu paylaşmış. çoğu da türk...

    edit 2: bir de bu debe'ye giren entry'lerin edit'lenerek yardım kampanyasına destek verme durumları var. ben bunu doğru bulmuyorum. bu sözlük yönetiminin sorumluluğunda olması gereken bir husus. buradan sözlük yönetimine çağrıda bulunuyorum:

    yardım kampanyaları için ayrı bir buton, bölüm, vb. bir şey eklemelisiniz. bu durum debe'ye giren entry'lere ve oy verenlerine haksızlık oluyor.

    sevgiler...

  • bir anlık gaza gelen bir adamın yer aldığı videodur. sokakta dans edince ooo çok modern, röveşata çekince sığır demek iki yüzlülük gibi sanki. balon kimseye çarpıp zarar veremeyeceğine göre bence problem yok. ayrıca pozisyon alış ve senkron süper de balonun yavaş ineceğini tahmin edememiş sanki.

    not: ayakkabının çıkacağını tahmin edemediğini varsayıyorum. ayakkabı birine denk gelse elbet zararlı olabilirdi.*

    edit: zeka ile ne alakası var arkadaş? türkiye'nin en iyi üniversitelerinden mezun, aylık geliri 7-8 bin bandında olan ve bir iddia uğruna şunu yapacak en az iki tane arkadaşım var.

    geç edit: bu entry adama sığır ve zeka seviyesi düşük diyen iki yazara itafen yazılmıştı. ikisi de yazdığını silmiş. bu arada düşündüm de ben bunu iddia olmadan da yaparım.

  • "hiçbir şey yerli yerinde değilse,oraya düzensizlik hakimdir
    hiçbir şey olması gereken yerde değilse,orada düzen vardır"

  • sinema aslında anlatım için çok zorlu bir format. diziler falan neyse de bir filmde yaklaşık iki saatlik süre içinde bir insanın hayatının en ilginç dönemini anlatmanız gerekiyor. burada ne kadar çok detay kullanırsınız hikayeniz o kadar inandırıcı oluyor ancak olayların geçmişiydi karakterlerin tanıtımıydı derken anlatılması gereken şeyler bir yerden sonra dağ gibi birikiyor. bu nedenle sinemacılar kısa yol diyebileceğimiz bazı yöntemler bulmuşlar. işte karakter kalıpları belirlemişler, anlatıyı giriş gelişme sonuç gibi bölümlere ayırmışlar, tema gibi filmleri bir eksende toplayan kavramlar geliştirmişler. böylece hikayede kullandıkları her şeyi tekrar tekrar açıklama zahmetinden kurtulmuşlar. mesela uzaylı varsa işte mısır tarlasına inecek, parlak gri kıyafetler giyecek ve uzun parmaklı olacak. bu kalıp hazır olduğundan izleyicinin kafası karışmayacak artık.

    bu durum standart bir hikaye anlatmak istiyorsanız avantajlı olabilir tabi ki. ancak 2021 yılında bu çabanızla nereye varırsınız orası meçhul. çünkü güvenli iş yapmaya çalışırken düşeceğiniz klişe tuzağı sizi orada bekliyor olacak. başarısızlıktan kaçmak için yapmanız gereken şey ise standartların dışına çıkmak. senaryo, karakterler, oyunculuk derken değiştirebileceğiniz bir çok şey olmasına rağmen burada da hassas bir denge bulunuyor. aynı anda birden fazla şeyi değiştirmeye kalkarsanız kurulan yapı pek sağlam olmuyor. şimdi taylan biraderler yönetimindeki azizler filmi neleri değiştirmiş ve en önemlisi kullandığı unsurlar arasındaki dengeyi sağlayabilmiş mi bir bakalım.

    --- spoiler ---

    ilk bakışta filmin sanki senaryosu yokmuş gibi görünüyor. ancak aslında filmin takip ettiği bir anlatı var. filmin adı azizler. filmde de aziz olan üç karakter var aslında. bunlardan ilki genç aziz olan alp. ikincisi engin günaydın'ın canlandırdığı gerçek aziz. üçüncüsü de haluk bilginer'in karakteri erbil. bu üç karakterin ortak noktası yalnızlık. alp maddi gücünü kullanarak yalnızlığını bastırmaya çalışıyor. karakterin buradaki mantığı ise gencim demek ki yalnız olmadığımı göstermeliyim oluyor. alp filmde yalnız kalmamak için sürekli aziz'i çağırıyor evine. aziz partiye geldiğinde ise evine parayla bir yığın insan topluyor. çünkü genç insanlar için bir şey gibi görünmek gerçekten o olmaktan daha önemli. aziz, alp'in davetlerini reddettiğinde ise alp çaresizliğini göstermemek için sürekli yalana başvuruyor. (elinde kayak botuyla gezmek gibi) bu da yine genç insanların sık yaptığı bir şey.

    üçüncü aziz olan erbil ise daha stabil bir hayata sahip. ayrıca yalnızlığını ölen eşiyle paylaşmanın da bir yolunu bulmuş. ancak yalnızlığı diğer karakterlere göre daha derin çünkü ömrünün sonunda artık ve yeni birine alan açacak kadar zamanı yok. erbil sayesinde filmde alp'ten farklı bir yalnızlık çeşidi izliyoruz. alp yalnız olmadığını başkalarına kanıtlamaya çalışan bir insan. erbil ise yalnız olduğunu kabul ediyor ve bunu da etrafındaki diğer insanlar ile paylaşmaktan çekinmiyor. mesela alp, aziz'i partiyle ya da başka şeylerle evine davet etmeye çalışrken, erbil aziz'e dümdüz ne iyi oldu da geldin diyebiliyor. çünkü diğer insanların kendisi hakkında ne düşündüğünü aşmış biri o.

    bir de bu iki ucun ortasında duran gerçek aziz var. engin günaydın'ın karakteri de insanın yalnız kalma isteğini gösteriyor. ancak filmin bize söylediği üzere yalnız kalmak aslında çok iyi bir şey değil. bu nedenle aziz'in kendi kamuran'ını bulması gerekiyor. ancak irem sak'ın canlandırdığı kız arkadaşıyla ayrılma kararı verdiği için hayatındaki akış bozuluyor. burcu kafede takılı kalıyor ve aziz gideceği yolu bulmak için hayli tuhaf macerasına başlıyor.

    filmin genel olarak anlatmayı denediği akış bu şekilde. peki bunu aktarabilmiş mi derseniz orası biraz problemli. çünkü film olayları değil durumları ele almış. bir olayı işlerken neden sonuç ilişkisi kurmak böylece sahneleri birbirine bağlamak daha kolaydır. durum anlatırken ise bu biraz zor çünkü durumlarda neden-sonuç bağlamı karakterlerin kendisinden çıkar. olayların anlatıldığı filmlerde karakterler maksimum ilk beş dakika içinde tanıtılır ve geçilir. durum filmlerinde ise bu tanıtım işi de anlatıma dahil olduğu için daha uzun sürer. bu nedenle ilk yirmi dakikada seyircinin "ben ne izliyorum şuan?" deme ihtimali daha yüksektir. bu filmin başına gelen de biraz bu aslında. durum anlatımına hızlı giriş yaptıkları için karakterlerin tanıtımı daha geçe kalıyor. arada yaşanan bu kopukluk da filmin yorucu olmasına neden oluyor.

    bir de filmin reklam değerini arttıran ancak iş anlatıya geldiğinde dengesini bozan bir durum var. o da oyuncu bolluğu. şimdi belli ki türk oyuncular klasik dizilerde yer almaktan sıkıldılar. bu nedenle farklı rol ne varsa oynamak istiyorlar. bu orta vadede biz izleyiciler için de güzel bir durum. ancak sanırım tüm oyunculara yetecek kadar kaliteli dizi ya da film yapılmıyor. çünkü buradaki gibi bir yığılma söz konusu genel olarak. bu yığılma afişte güzel dursa da iş filmi çekmeye geldiğinde büyük bir problem.

    filmde ilker aksum ve fatih artman gibi iki adet kaliteli oyuncu var. ancak bu karakterler genel olarak hikayeye etki edecek rollerde değiller. bu da sahnelerde izleyicinin ilgisinin bozulmasına neden oluyor. şöyle düşünün apocalypse now bir vietnam filmi. hikaye büyük çoğunlukla da diğer vietnam filmleri gibi ilerliyor. işte emrindeki askerleri hayatta tutmaya çalışan bir adamı ve savaşın anlamsızlığını falan görüyoruz. buraya kadar her şey yerli yerinde. ancak filmin finalinde marlon brando'nun karakteri ortaya çıkıyor ve filmin o zamana kadar kurduğu bütün düzen alt üst oluyor. izleyici olarak siz neredesiniz, bu savaş ne, buraya kadar nasıl geldiniz her şeyi unutuyorsunuz. ancak coppola buradaki eksen kaymasını planladığı için bu durum bir dezavantaja dönüşmüyor. hatta brando'nun performansı filmin diğer vietnam konulu yapımlardan ayrılmasını sağlıyor.

    bu filmde ise sahnelerdeki eksen kayması planlı değil kesinlikle. mesela ilker aksum'un canlandırdığı enişte karakteri yangın çıkardığında burada ilginç bir şeyler yapmasını bekliyorsunuz. ancak ilginiz buraya kaymış olmasına rağmen film size bir şey iletmiyor. biz karakteri böyle planlamadık diyebilirsiniz ancak o zaman rolü ilker aksum'a vermemeniz gerekirdi. çünkü izleyicinin bu konuda yapacağı bir şey yok. daha önce başarılı rollerde izlediği bir oyuncuyu görünce haliyle ondan da bir şeyler bekliyor. bu beklenti anında da odak, olması gereken yerden yani ana karakterden çıkmış oluyor. bu durumun aynısı fatih artman'ın karakteri için de geçerli.

    ha illaki onlar da oynasın diyorsanız konuk oyuncu statüsünde yer verebilirsiniz. ki bu filmde de bergüzar korel, halit ergenç ve okan yalabık'ın canlandırdığı karakterler çok başarılı olmuş. hatta bergüzar korel ve halit ergenç'in tartıştıkları sahneye kadar kara-mizah adına bir şey yoktu filmde. o andan sonra film güldürmesi gereken yerde güldürmeye başladı diyebilirim. okan yalabık'ın olduğu sahne ise zaten filmin en komik yeriydi. ingilizce "delivering the line" diye bir tabir var. burada tonlama, jest, mimikten ziyade zamanlama kast ediliyor. ki repliğin komedi gücünü oluşturacak şey zamanlamadır aslında. mesela "caner, maalesef, denyo." dediği kısma bakın. buradaki komedi tamamen okan yalabık'ın sözcükleri tam zamanında söylemesiyle oluşuyor.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak azizler, kendi içinde güzel bir mantık kurmasına rağmen bunu aktarırken yorucu olan bir film. komik anları var, yalnızlık için söyleyecek güzel şeyleri var, iyi oyunculuklar var ancak bunların bir araya gelişi sıkıntılı. yani filmin geçtiği sahnelerde tıkanma var sürekli. arada güldürüyor kabul ancak derli toplu bir film değil bu. ki potansiyel varmış aslında ama senaryo yapısı nedeniyle maalesef bunu göremiyoruz pek.

  • bu firmanin fiyatlandirma politikasini, guncelleme politikasini, drm politikasini, sisteminize ek olarak yukledigi programciklarin sisteminizi ne hale getirdigini falan konusmayacagim, zaten bilenler biliyordur. ama olur da "abi kurtulmak istiyorum bunlardan ama nasil?" diyen olursa diye populer adobe programlarinin acik kaynak kodlu (bkz: open source) ve ucretsiz alternatiflerinden bazilarini listeleyecegim ki belki onlari kullanmaya baslarsiniz. bilenler elbette coktur ama bilmeyenlerin isine yarayabilir belki bu entry.

    1- adobe illustrator alternatifi: inkscape

    vector tabanli tasarim, flat design, logo, icon, avatar vesaire tasarlamak icin kullanilan illustrator'in acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifi inkscape ile ayni isleri fazlasiyla yeterli araclarla kolayca yapabilirsiniz. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    https://inkscape.org/
    https://inkscape.org/release/inkscape-1.0/

    2- adobe lightroom alternatifleri: rawtherapee, darktable, lightzone

    raw resim dosyalarini islemek icin ozellikle fotografcilarin ragbet ettigi lightroom programinin acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifleri de ayni islemleri rahatlikla yapabiliyor. bunlarin icinde darktable daha cok ragbet gorse de rawtherapee ve lightzone da kullanim rahatligiyla iyi birer tercih. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    rawtherapee: http://rawtherapee.com/

    darktable: http://www.darktable.org/
    http://www.darktable.org/install/#windows

    lightzone: http://www.lightzoneproject.org/

    3- adobe indesign alternatifi: scribus

    tipki quark xpress gibi masaustu yayincilik, gazete/dergi/brosur tasarimi, matbaacilikta basili dokuman tasarimi icin kullanilan indesign'in acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifi olan scribus'da da tum bu islerinizi yapabilirsiniz. basit arayuzu ile kullanimi son derece kolaydir. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    https://www.scribus.net/
    https://www.scribus.net/downloads/stable-branch/

    4- adobe audition alternatifleri: audacity, ocenaudio

    ses dosyalari duzenlemek, temizlemek, efekt eklemek, muzik dosyasi hazirlamak gibi amaclar icin kullanilan audition programinin acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifi audacity de ayni islemleri ve cok daha fazlasini yapabiliyor. standart halinde arayuzu biraz antika gozuktugu icin moraliniz bozulmasin, ucretsiz kutuphanesinde binlerce efekt vesaire gelmesi bile yeterli. yine bir diger alternatif olan ocenaudio da hem daha albenili ve kullanimi kolay arayuzuyle hem de basit kullanimiyla iyi bir alternatif. yalniz ocenaudio bir universite ekibi tarafindan gelistirilse de acik kaynak kodlu olup olmadigi biraz muglak bir konu. yine de cok iyi bir alternatif. iki program da kullanicilarinin gonullu hazirladigi kutuphanelere sahiptir. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    audacity: https://www.audacityteam.org/
    https://www.audacityteam.org/download/

    ocenaudio: https://www.ocenaudio.com/
    https://www.ocenaudio.com/download

    5- adobe character creator alternatifi: makehuman

    oyunlar ve animasyonlarda kullanilmak uzere kolay 3d karakter modeli yaratim ve rig'leme icin kullanilan character creator'un acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifi makehuman da slider'lar araciligiyla kolay 3d insan karakter modellemeleri yapmak icin son derece kullanisli bir program. ayrica sitesinde pek cok hazir kiyafet/sac modeli/pupil/ayakkabi/hareket pozlari kutuphanesi mevcut. son derece kolay kullanilan makehuman'da slider'lar araciligiyla (yani saga sola kaydirma yaparak) yapacaginiz modelleri yuksek polygon, dusuk polygon, animasyon icin otomatik rig'lenmis, oyun icin otomatik riglenmis sekilde direkt export edebiliyorsunuz. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    http://www.makehumancommunity.org/
    http://www.makehumancommunity.org/…t/downloads.html

    6- adobe character animator alternatifleri: synfig, dragonbones

    animasyonlar, tanitimlar, oyunlar icin 2d karakter tasarim ve animasyon programi olan character animator'un acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifleri olan synfig ve dragonbones benzer islevleri rahatlikla yerine getirebiliyorlar. dragonbones ozellikle bone structure konusunda one cikarken synfig komple bir cozum olarak isleri kolaylastirmakta. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur. (eger synfig programini ana sitesinden indirirseniz indirmeden once fiyati 0 olarak girin o zaman indirme linki aciliyor, ya da ikinci linkten direkt indirin)

    synfig: https://www.synfig.org/
    https://www.fosshub.com/synfig.html

    dragonbones: https://dragonbones.github.io/en/index.html

    7- adobe photoshop alternatifleri: krita, gimp

    bitmap temelli grafik tasarim icin en bilinen program olan photoshop'in acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifleri olan krita ve gimp de en az ps kadar basarili. zaten ps'i gelistiren ekipten ayrilan yaraticilarinin bu projelerde parmagi var. ps'e ait fircalari, sablonlari ve benzeri eklentileri sorunsuzca bu programlara da yukleyebiliyorsunuz. yani calisma araclarinizdan hicbirsey eksilmiyor. gimp'in kullanimi hizli ve hafif oldugu icin tercih edilirken krita ise gelismis arayuzu ve kullanici dostu araclariyla on plana cikiyor. ayrica krita corel painter'in isleri de yapmaya yaramaktadir. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    krita: https://krita.org/en
    https://krita.org/en/download/krita-desktop/

    gimp: https://www.gimp.org/
    https://www.gimp.org/downloads

    8- adobe premiere alternatifleri: openshot, shotcut

    dunya capinda video duzenleme (editing) icin cokca tercih edilen premiere programinin alternatifleri olan acik kaynak kodlu ve ucretsiz openshot ve shotcut da video kurgu islerini kolaylastirmak icin son derece kullanisli programlar. temiz ve anlasilir arayuzleri ve cok hizli/hafif calismalariyla dusuk sistemi olanlarin da kolaylikla video editing isleri yapmasini sagliyorlar. ayrica kullanicilar tarafindan olusturulmus cok genis bir efekt/filtre kutuphaneleri mevcut. premiere'deki calisma dosyalariniz ve araclarinizi kayipsiz olarak aktarabiliyorsunuz. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    openshot: https://www.openshot.org/tr
    https://www.openshot.org/tr/download

    shotcut: https://shotcut.org/
    https://shotcut.org/download/

    9- adobe after effects alternatifi: natron

    ozellikle video/filmlere gorsel efekt eklemek ve motion graphics icin tercih edilen, ayrica katmanli efekt islemleri icin dunya capinda kullanilan after effects'in acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifi olan natron da ayni islemleri cok daha hizli sekilde yapabiliyor. after effects'deki calisma dosyalarinizi, efekt paketlerinizi ve araclarinizi sorunsuz sekilde natron'a aktarabiliyorsunuz. natron ayrica nuke programinin yaptigi isleri de yapabiliyor. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    https://natrongithub.github.io/

    10- adobe flash professional alternatifleri: synfig, dragonbones

    artik pek kullanilmasa da 2d animasyon, hareketli reklam ve motion graphics icin hala kullananlarin oldugu flash'in acik kaynak kodlu ve ucretsiz alternatifleri olan synfig ve dragonbones da kapsamli 2d animasyon ve hareketli goruntu islerini halledebiliyor. kullanim acisindan flash'den cok daha kolay arayuzleri ve is yuku azaltici araclariyla tam anlamiyla flash'ten daha basarili olduklari soylenebilir. adobe'a ve diger programlara ait dosya uzantilarini rahatlikla acmaktadir. win/mac/linux versiyonlari mevcuttur.

    synfig: https://www.synfig.org/
    https://www.fosshub.com/synfig.html

    dragonbones: https://dragonbones.github.io/en/index.html

    --------

    bu programlardan birini kullandiginizda standart hallerinde eksik olan efekt/filtre/firca vesaire varsa hemen soylenmeye baslamadan sitelerine ve kullanici gruplarina bakin cok sayida kutuphane goreceksiniz. oradan istediginizi indirip programinizi genisletebilirsiniz. acik kaynak kodun guzelligi buradadir. ayrica adobe programlarindan da bu tarz araclari direkt bu programlara import edip kullanabilirsiniz.

    "adobe varken niye bunlari kullanayim ki?" diyorsaniz. adobe o programlari siz hemenindirmezsenallahbelaniversin.com gibi sitelerden ucretsiz indiresiniz diye uretmiyor. ishanlarinin ikinci katlarindaki depolardaki kutularda poset icinde karanlik tipler tarafindan size son vizyon filmlerle birlikte satilsin diye de uretilmiyor. lisans ucretlerine bir bakin anlarsiniz ne dedigimi. korsan kullanmaktansa acik kaynak kodlu alternatifleri kullanmaya elinizi alistirmak isinizi kolaylastirir. ayrica eger bu programlari kullanip begenirseniz gelistiricilerine bir kahve/bira parasi bagista bulunarak cok hayirli bir is de yapmis olursunuz.

    ayrica bu tarz acik kaynak kodlu ucretsiz yazilimlarin hepsi cogu linux dagitimda kurulumdan itibaren mevcuttur. eger bilgisayariniza linux'u kalici olarak kurmak istemezseniz live cd/live dvd/live usb versiyonlarini kullanabilirsiniz. bu sayede hard disk'inize dokunmadan full kapsamli bir isletim sisteminiz olur. hatta entry'yi bitirmeden gorsel tasarimcilar icin en iyi birkac linux dagitiminin link'ini vereyim. bu dagitimlarin icinde yukaridaki programlar hazir gelmektedir, gelmeyenleri ise paket yoneticisinden bir tikla indirebilirsiniz;

    ubuntu studio:
    https://ubuntustudio.org/

    fedora design suite:
    https://labs.fedoraproject.org/en/design-suite/
    https://labs.fedoraproject.org/…download/index.html

    apodio:
    http://www.apodio.org/doku.php
    https://sourceforge.net/…o12-beta0.4.1.iso/download

    linux kullanin, linux kullanip ozgurlesin. biz badanacilar ve fayanscilar odasi uyeleri olarak linux kullaniyoruz, size de oneririz.