hesabın var mı? giriş yap

  • çocuk gözümle hayatımda görmediğim otomobillerin yer aldığı listedir. hadi toyota corolla neyse, mercedes 190 da eh tamam diyelim de ötekiler nedir allasen. ferrari koymuş lan adam listeye. doksanlarda çocuk olan adamın ferrari'yi görme ihtimali nedir memlekette de bu araba doksanları ifade edebilir gözünü seveyim birader.

    doksanları ifade etmesi için iz bırakacak iz iz. "doksanlar" ve "araba" kavramını yan yana koyunca direkt gözünde canlanacak. 2014 yılında o arabayı gördüğünde "ahh doksanlar" diyip aklına o yıllar gelecek. anca televizyonda (belki zenginlerin takıldığı yerlerin önünde kırk yılda bir tane, belki de mustafa sandal'ın klibinde) gördüğüm araba ne iz bırakacak ulan? üfff der, yalanır geçerim, ama doksanlara dair iz miz bırakmaz. a takımı'nın kullandığı siyah gmc minibüsü de koyalım o zaman? kara şimşeği de koyalım?

    doksanlarda çocukluk, ergenlik ve gençliğin başını geçirmiş bir adam olarak benim için doksanlar dendi mi iz bırakmış tek araba farları açılıp kapanabilen mazda 323'tür.

    daha da olmadı fiat tempra'dır.

    edit: ulan kendi arabamızı yazmamışım. renault 21 concorde'dur. hala kullanıyorum, hala canavar gibi.

  • bir mahmut uslu beyanati. ne demek istedigi oldukca acik sanirim. 25 yildir kufur ederim, hic bu kadar klas kufur ettigimi hatirlamiyorum.

  • aşırı hassas olduğum bir konu.
    son 5 senedir yöneticilik yapıyorum hizmet sektöründe. 5 senedir herhangi bir kadın personelim rahatsızlandığı zaman direkt anlıyorum ve hemen evine gönderiyorum. bu benim ya da işletmem için bir kayıp mı? tam tersine, o personel iyi olup geldiği zaman daha iyi çalışmaya başlıyor. kendilerine değer verildiğini hissettikleri her yerde personel iyi çalışır. bunu bilir, bunu söylerim.

    özetin özeti: nihayetinde çoğu personel regl olayını direkt olarak dile getiremiyor ülkemizde. bu konuda da biraz hassas olması gerekiyor yöneticilerin.

  • türkiye'de gerçekleşmekte olan durum. kapalı alanda sigara yasağı olmasına rağmen, istisnalar hariç, neredeyse bütün meyhanelerde sigara içilmesine müsaade ediliyor. ne bakanlık, ne vatandaş, ne polis kimse müdahale etmiyor. bu konuda herkes başını kuma gömmüş durumda.

    olan benim gibi sigaradan hazzetmeyen insanlara oluyor. şimdi bi kaç sığ arkadaşın “madem sigaradan hazzetmiyosun niye meyhaneneye gidiyosun” diye yorum yapacağına adım gibi eminim. içki içiyorum diye sigara içmek ya da sigara dumanına maruz kalmak zorunda mıyım? ayrıca kurallara uyup mekanında sigara içirtmeyen meyhanelerin suçu ne? kurallara uymak mı?

    artık bu konu hakkında birileri harekete geçmeli. çünkü üç maymunu oynamaktan ben kendi adıma yoruldum. kapalı alanda sigara içirten meyhaneler alenen suç işliyor ve cezasız kalıyolar. toplum sağlığı için bunun önüne geçilmesi lazım.

    edit: başlığı altında yazılanlara görünce bu ülkeden bi bok olmayacağını anlıyosun. adama kapalı alanda sigara içmek yasak diyosun, toplum sağlığına zarar veriyosun diyosun, gelişmiş bir toplumda yasalara uyulması gerekir diyosun, adam "meyhanede sigara içmek benim keyfim yeaaaaa, karışmayın bi keyfimize de, sigara içmiyosan gelme meyhaneye" diye sığ bi cevap veriyo.

    o zaman ülkede herkes keyfine göre hareket etsin. mesela sen insanlara tokat atmaktan mı hoşlanıyosun, git sokakta gördüğün herkese tokat at. sonuçta bu senin keyfin. başkalarının sağlığı senin umrunda değil. neden böyle yapıyosun diyenlere de "bu benim keyfim yeaaaa, sen de sokağa çıkma o zaman" diye cevap ver, konu kapansın.

    sonuç olarak laftan anlayan dostlarıma anlatmak istediğim şu, kapalı alanlarda sigara içilmesi yasak. yasa diyorum yasa. yasaları keyfine göre delemezsin. delersen işte o da senin yıllardır eleştirdiğin sistemin çocuklarından bi farkın olmadığını gösterir bu. ha yarın yasa değişir, meyhanelerde sigara içilmesi serbest bırakılır o zaman saygı gösterilir tabi ki bu duruma. biz de ona göre meyhaneye gider ya da gitmeyiz. olay bu.

    debe editi: bu entryimin debeye girmesine çok sevindim. ilk başta başlığa girilen entryleri görünce insanların kural tanımaz düşünceleri beni üzmüştü. ama sonrasında düşüncemi destekleyenleri görmek ve çoğunlukta olduklarını anlamak iyi geldi. demek ki hâlâ ülkede yasaların korunması, uyulması gerektiğinin bilincinde olan, toplumun yararını gözeten bi çoğunluk var. ayrıca sigara içtiği halde empati yapan dostlarıma da teşekkür ederim. iyi pazarlar herkese.

  • son milli takım hocalığı serüveninde yaşadıklarına bir bakalım:

    hoca milli takımın başına geçtiği andan itibaren giyimi ve hatta saç kesimi konusunda eleştirildi. gazetelerde "bu hoca bize extra light" diye başlıklar atıldı. köylülüğüyle alay edildi, konuşma tarzıyla alay edildi. "kaleci adama milli takım emanet edilmez" diyenler vardı. 2002 dünya kupası boyunca oynattığı oyun eleştirildi, beğenilmedi. yarı finalde fenomeno ronaldo'lu brezilya'ya 1-0 kaybetti diye topa tutuldu. dünya kupası'nda ilk kez tur gören türkiye'yi, finale çıkaramadığı için çıktı televizyonlara özür diledi. başarısının yanından geçilememesine rağmen hala "hiç büyük takımla oynamadık o kupada" diye başarısı küçümseniyor.

    şimdi bu adama her fırsatta çakma filozof diyen adamlar milli takım'ın başına geçmesini istiyor. hoca aradığı mutluluğu beşiktaş'ta bulduğu gibi yıllar sonra itibarı burada iade edildi. bozmaya da kimsenin gücü yetmez.

    tanım : beşiktaş'ın hocasıdır.

  • bunu bir avrupa ülkesinde yaşamış biri olarak söylüyorum , eğer avrupa da oranın vatandaşına bir turist böyle davransa, o ve sülalesini tüm avrupa birliğine almazlar neredeyse isterse kişi başı 100.000€ bıraksınlar, ülkemiz ve itibarımızı rezil ettiler.

    ek: arkadaşlar avrupa da öğrenci olarak 3 yıl bulundum, iş için bir çok kez gittim.

    konuyu şöyle gerçek bir örnekle açıklayalım; bir arkadaşım tramvaya biletsiz binmiş öğrenciyken, ardından oranın vatandaşı bir kadınla evlilik yaptı yedi yıl sonra vatandaşlığa başvurduğunda, sen yedi yıl önce tramvaya biletsiz binmişsin, buradaki insanların hakkını gasp edemezsin ve saygısızlık yapamazsın o yüzden senin vatandaşlık hakkını bir müddet daha erteliyoruz diye önüne çıkarmışlar, bence de haklılar ve açıkçası bu duruma da saygı duydum. bu örnek canlı olarak yaşadığım şahit oldum bir örnektir. yukarıda yazmış olduğum durum çok acayip gelmesin kimse.

  • birbirini sevmeyen ve birbirine guvenmeyen 20-30 adamin 10.5 saat ayni odada kapali kalmasidir. bu yaniyla bana biraz bunuel'in mukemmel filmi exterminating angel'i hatirlatti.

    bir tane kadin yoktur iclerinde. dogal olarak cocuk da yoktur. cocuk olsa her sey cok farkli olabilirdi.

    ne dusunmustur bu adamlar acaba o odada 10.5 saat otururken.

    fiziksel acidan cok rahat gectigini sanmam. muhtemelen o rahatsiz kumas pantalonlari icinde terleyen bacaklari ve sair bolgeleri kasinmistir. ayakkabilari vurmustur. burnunu karistiran olmus mudur. eger olduyda bundan igrenenler de olmustur. osuran kesin vardir. bunlar yasli adamlar. prostati ve gastriti olanlar sikinti yasamistir.

    onlar onemsiz de ne dusundu bu birbirine guvenmeyen adamlar. aramizda paralelciler olabilir arkadaslar. cok dikkat etmeliyiz.

    simdi rte ile asker dislerini gicirdatarak da olsa uzlasmis. ama kesin icinden ulan darbe olur mu diye soran vardir. tabii her iki taraftan da.

    en basit seyleri dusunen reisin kurmaylari olmustur. reis o araziyi bana soz vermisti ama "lunaparklar ve beton parklar bakaninin" yegenine paslamislar. olacak sey degil. su 2b arazisini de sirk ve evkaf mudurunun kayincosu almisti. biz neciyiz burada. ya da ne bileyim cişişleri bakani danismanlara fazla yakin, guven olmaz bu adamlara. acaba aksam yemegine kebap mi getirtsek disaridan. buranin yemekleri pek yavan oluyor. hanima bir mesaj atmali bu is uzayacak gibi.

    askerlerin cogu bolca emeklilik dusunmustur tahminimce. bodrum'a mi tasinsak marmaris mi. hanim marmaris diyor ama su muteahhit bir katalog gosterdi bayildim. oglan gene arabayi carpmis. bizim albay'a soyleyelim de evin boyasi ile ilgilenecek asker cocuklari ayarlasin. ulan bu tayyip de yaman adam cikti ha. ama hele bir dussun gorurum onu ben. yilmaz ozdil namussuzu iyi yazmis ama naaparsin. eskiden olsa viski soylerdik arada. bu pkk'da iyice azitti. aslinda bu ulkeyi en iyi ben yonetirdim ama neylersin.

    mesela 10.5 saat icinde cikip da soran olmus mudur. yahu sen paralel diyorsun ama benim devre arkadasim 5 yil sucsuz hapiste kaldi. sen niye ses etmedin. icinden misal lisede benim harcligim erken biterdi de ondan borc alirdim, ulan bir ziyaretine gitmedik demis midir. dememis olabilir.

    arada namaz icin ara verilmisse subaylarda urkek bir tedirginlik olmustur mutlaka. katilsam mi? yok lan biliyorlar namaz kilmadigimi arkamdan makara yapar.

    kisa adam ne dusundu acaba. ne zekiyim ben be. bunlarin hepsinden zekiyim herhalde. keske bir zeka olcer olsa da taksalar hepmize surada. kesin hepsinden zeki cikardim. en kotu ikinci falan olurdum. su kel benden zeki midir. yok lan degildir.

    reis paralelleri dusunmustur bir de bilal'in neden bu kadar boyle oldugunu. arada obama'ya gicik kapmis olabilir. malum saglik sorunlarindan dolayi iyice yorgun dusmustur. bir de bakanlardan yanlis laf eden olmussa cok ters bakmis olabilir. altina sicmistir adamcagizlar. arada kupon arazi falan gecmistir aklindan. ya biraksaydik butun bunlari da yerlesseydik karadenizde bir sahil kasabasina. namazimi kilardik, yazlari yaylaya cikardik demis midir. olabilir bak bu. yorgunluk ve bikkinlik dile kolay. yilmaz ozdil ya da bekir coskun gelmistir aklina kesin bir ara. ofke, haz ve sikinti arasi bir duygu gecmistir icinden. ermenek falan lafi gectiyse soma'da olanlar gelmistir aklina azicik hiddetlenmistir. biyiklari terlemis olabilir. viski falan gibi seyler dusunmedigine eminiz. aksam namazini kilinca biraz sakinlesmistir. ah o paraleller. arada askerlere bakip sahi guven olur mu bu adamlara demistir.

    ne konustuklari uc asagi bes yukari malum. birbirine guvenmeyen 21 adam (actim resmi saydim 21 kisi var).

    ben artik girmiyorum oteki konulara. ermenek'mis oranin ismi (uzun sure emenek sandim. actim baktim karaman'daymis). hanim kocasi vefat eden bir kadinin videosunu izletti de sinirim bozuldu. gunde elli milyon kredi parasi oduyorduk, once servisi kaldirdilar, simdi de canini aldilar, hepsinin burnundan getirecegim intikam alacagim dedi aglaya aglaya. bir sey olacagini sanmiyorum. soma'ymis (soma'yi bilirim. manisa'da yasadim bile ama soma'ya gitmedim), geziymis, acilim sureciymis (diyarbakir'a da gitmedim bak.) falan filan. insanlar daha fazla dusman olmasin, dis bilemesin birbirine yeter diyorum ama o da olmayacak galiba.