hesabın var mı? giriş yap

  • her bir halttan kaçış gezegenim. büyülü dünyam.

    13 yaşımda, hayatıma ilk girdiğinde beni nasıl etkilediyse ve nasıl sevdiysem şuan 27 yaşımda beni yine aynı şekilde etkiliyor harry potter’ın dünyasının içindeki herşey. büyüler, süpürgeler, iksirler, sihirli yaratıklar ve pek tabii hogwarts'ın içinde kaybolmayı çok seviyorum. ne zaman kaçmak istediğim bi konu olsa kitaplardan birini elime alır gömülürüm. bayılıyorum.

  • trt'de rock market isimli bir program vardı. her türlü metal müzik grubunun video klipleri ve konser görüntüleri gösterilirdi. "aman insanlar tepki göstermesin" kaygısıyla daha ılımlı gruplar da seçilmezdi. hayatımda ilk kez bir black metal şarkısını o programda dinlemiştim. emperor'ın klibiydi.

    internetten video izlemek gibi bir olanağı olmayan bizler için inanılmaz değerli bir programdı. bugün işi gücü gerici siyasi propaganda olan trt'nin eskiden böyle bir program yayınlıyor olması inanılmaz değil mi?

    jenerik müziğini de ekleyeyim şuraya, nostalji olsun: tık

  • gece vakti bir mahallede görevli 40 bekçi varsa 30 tanesi benzin istasyonlarında, üniversitelerin giriş kapılarında, gece kapalı olan iş yeri merkezlerinin girişlerinde, otoparklarda çadır kurmuş, plastik sandalyelerine oturmuş hangi arabayı alacaklarını tartışıyor. yemek, çay söyleyip taşak muhabbeti çeviriyor. dün belediyenin önünde bir kadın öldüresiye dövülürken akla gelen "nerede bu gece kartalları?" sorusuna cevap isteyenler için söyleyeyim dedim.

  • anladım ki bunca sene söylenenler yetmemiş.
    onu da geçtim, aklı başında bir allah'ın kulu üçüncü köprü'nün, üçüncü havalimanı'nın nereye yapıldığına bile bakmamış hala atıp tutuyorlar.

    hakkında olumlu bir tane bile bilimsel rapor/kanı/yorum bulunmayan, aksi yöndekilere çokça rastlayabileceğiniz, çok temel coğrafya bilgisi ve akıl yürütmeyle bile anlaşılabilen gerçeklerden bahsediyoruz-çed raporlarının geçersiz kılındığını da bilmezsiniz siz- hala gelmişler 'çevreciler şöyle böyle, üç beş ağaç şöyle böyle'

    la hangi akıl, gidip de o coğrafyanın en engebeli ve en rüzgarlı(tayakadın'a giderseniz sıra sıra rüzgar jeneratörlerini görmeniz boşuna değildir)-fırtınalı-sisli bölgesine havalimanı yapar, ilkönce bunu açıklayın.

    sonra, zaten istanbul içinde kemirile kemirile azıcık kalmış, taaa kafkasya'dan karpatlara kadar devam eden ekolojik yeşil bandın ortasından-ki yerleşime en uzak yer de demek bu- köprü geçirip bir de su havza alanlarını 'iki yeni kent' diye pazarlamanın mantığını bi anlatın.

    ekonomik olarak seçilen konumlarından ötürü ne kadar zararlı olduğu da ortadayken:
    yav he he, 2. köprü çok tıkalı..
    tüp tünel denilen şey çok mu zor(ki yapılıyor), çorlu'ya havalimanı yapmak çok mu zor?

    tüm bunlar ışığında hem maddi hem de ekolojik açıdan cinayetin önde gidenidir. 20 sene sonra 30 milyonluk doğal kaynaklarını tüketmiş istanbul'a bakıp 'ya üçüncü köprünün trafiği ömerli'den başlıyor' dersiniz. ben torunlarıma 'gerizekalılarla uğraşamadık böyle oldu, en azından direnmiştik' diyerek yüzümü ak çıkartmayı planlıyorum.