hesabın var mı? giriş yap

  • tasarımcısı guy maunsellin adını alan büyük britanya'yı 2. dünya savaşı sırasında olası alman donanmasının yapacağı çıkartmalardan korumak ve bertaraf etmek amacıyla thames ve mersey nehirlerinin döküldüğü doğu kıyısına yapılmış batırma tanklar üzerine beton yapı olarak inşa edilmiş deniz kaleleridir. 7 takım olarak yapılan bu kulelerin her bir takımı 5-7 arası kaleden oluşmaktadır. kıyıya yakın olan 5 tanesi sadece denizden gelen tehlikeler için yapılmış olup uzak olan 2 tanesi ise havadan gelen tehlikelere karşı donatılmıştır. petrol platformunu anımsatan bu yapılar 1964 yılında terk edilmiştir.

  • an itibariyle sictigim tespit. bu ne olum la soruyorum bugun ayin kaci 22 diyonuz dun sordum 21 dediniz bugun yine 26 miymis neymis.

    olum niye bitmiyor la bu temmuz?

  • olm artik bunu da savunmayin ya. hayvan bile nerede yemek yiyecegini nerede sicacagini ustunu nasil ortecegini biliyor.
    psikololojik falan demissiniz de psikolojisi ortalara sicacak kadar bozuk olan insan cikarir patirpatir sicar oyle kunil gibi gozlem yapip uygun bir anda sis bombasini cakip yokolan ninja gibi kaybolmaz.
    askere gidenler bilir orda da boyle saga sola iseyen klozete tuneyen psuvara sican adamlarla doludur. bu teyze de onlarin annesi iste.
    mesela bayramda bunun elini opuyorsun. cocuguna ogretmenlik yapiyorsun .muayene ediyorsun. kocasiyla ayni yerde calisiyorsun.
    oyle bir toplum.

  • arkadaş bu sözlükteki küçük ayrıntı kavramını anlamıyorum ben. küçük ayrıntı demişsiniz ama adam mercedes s serisinin özelliklerini yazmış. amk 500 milyarlık arabada bir zahmet olsun o ayrıntılar.

    geçen de mesela tam hatırlamıyorum ama toplumun geri kalmışlığıyla mı ne alakalı ufak ayrıntılar vardı. adam kadın dövmek falan yazmış. lan o küçük ayrıntıysa büyük olan ne? ışid liderliği yapmak mı?

  • frida kahlo, diego'dan vazgeçme eşiğini şöyle açıklamıştır:

    "kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
    canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

    her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

    ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

    sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.

    tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.

    bencil olduğun için vazgeçtim.

    bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi çünkü sevgim yüceydi.

    ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.

    bu yüzden ben de senden vazgeçtim.

    frida kahlo"

  • itü'den fahri doktora ünvanı almış, can dündar'a konuk olmuş. istanbul'a ilk gelişini anlatıyor:
    "cebimde iki buçuk liram vardı. kırşehir'den ankara'ya kadar da otobüs iki buçuk lira, ben istanbul'a gidiyorum. ankara'da otobüsten indim, çığırtkanın birine gittim dedim ki "ben istanbul'a gideceğim, param yok". elimde sazım var ya, "çal" dedi ben başladım çalmaya... sırası gelince çığırmaya gidiyor, geri geldiği zaman çal demesine gerek yok, alıştım çalıyorum. ne zaman vardıysam, ta gece yarısına kadar saz çaldım. en son otobüsün arkasında şöyle bir oyuk yer vardı beni oraya verdi, istanbul'a kadar ayakta geldim."

    - "neşet ertaş ayakta geldi istanbul'a, bugün de ayakta alkışlandı."