hesabın var mı? giriş yap

  • izleyecek dizi arayıp birkaç bölüm izleyip şans vermek istediğim ama ilk başladığım gün 19 bölüm seyrettiren mükemmel ve ötesinin ötesinde bir dizidir. dizinin 5. sezonunu az önce bitirdim. netflix'te sadece ilk 4 sezonu var ve prennsiplerimden taviz vererek internetten kaçak izledim. netflix türkiye'nin salak diziler yayınlamaktan bu güzelim diziye yeteri kadar değer vermediğini düşünüyorum. zaten izleyen herkesin bilebileceği üzere çok "underrated" bir dizi. dünyanın en güzel dizisi değil ama dünyanın en komik dizilerinden bir tanesi olabilir.

    yazın tatil yapamamış, hayatının en zor derslerini bir arada alan, güneş görmediği zaman depresyon belirtileri gösteren beni, güneşin bulut arkasına saklandığı zamanlarda depresyon belirtileri göstermekten alıkoymuş mumtazam bir dizi.

    her karakterle aramda çok sıcak bir bağ oluştu. birkaç saat önce yemek yaparken yolda yürürken andy samberg'i nam-ı diğer jack peralta - best detective/genius- görsem ne tepki veririm, fotoğraf çekildikten sonra sarılmama izin verir mi diye düşündüm. hayır her zaman bu kadar sorunlu değilim..

    her karakterle o kadar bağ kurdum ki, o karakolda sonsuza kadar çalışabilirmiş gibi hissediyorum.hayata atıldıktan sonra iş yerim böyle olmazsa büyük hayal kırıklığı yaşayacağım.ve amy santiago'ya aşığım, aşkımın çocugu olmasa instagramdan bile yürürdüm cevap vermeyeceğini bile bile..

    hala izlemediyseniz ve izleyecek 20şer dakikalık süper komik bir dizi arıyorsanız bu dizi tam size göre...lütfen bu altın küre ödüllü, fox'un 6. sezonunu iptal ettiği, nbc'nin son anda siz nabıyonuz amk salagı fox diyerek kurtardığı diziyi izleyin.

    son olarak nbc ve fox arasında geçen konuşmayla entry mi bitiriyorum.

    fox- brooklyn nine-nine siz çok güzel bir dizisiniz ama biz çok salak olduğumuz için dizinizin yeni sezonunu iptal ediyoruz.
    b99 ekibi- mal mısınız amk
    fox- evet
    nbc- amk salak foxu . artık benim kanalımdasınız brooklyn nine-nine
    b99 ekibi- yayyy
    heheevetevet- hülöğğğğğ

  • - merhaba hüsam bey..
    - merabe doktor.. benim so
    - sorununuz panik atak..
    - ha.. evet.. gece
    - geceleri çarpıntı oluyo..
    - evet.. ka
    - karınız sizi aldatıyo..
    - ha
    - hasan bey'le aldatıyo..
    - ana
    - anama küfretme skerim sülaleni..
    - ib
    - babandır..

  • adam gibi adamdır. bir gün evlenir ve cocuk sahibi olacak olursam olacağım adamdır.

    kadın hamile, üstelik karnında senin çocuğunu büyütüp taşıyor. insan olan hamile karısının ayak tırnaklarını kesmekten, hamileliği boyunca bir anlamda el ayak olup karısına hamilelik sürecini en rahat şekilde gecirmesine yardımcı olmaktan rahatsiz olmaz,bunda bir beis bulmaz.

    insanlıktır bu , daha fazlası ya da azı değil.

  • çapulcu dediğin gençler cnn int'te çatır çatır ingilizce röportaj veriyor,sen van minütten öteye geçemiyorsun :):)

  • hak yemek istiyorsan sende kalsın. ancak doğrusu ilgili firmaya ulaşıp ürünü iade etmektir. bir pazaryeri sitesinden fazla ürün gelmişti. ilgili telefon numarasından firmaya ulaşıp gerekli ödemeyi kendisine yapmıştım. hakkımızı da yedirmeyelim, başkasının da hakkını yemeyelim lütfen.

  • ilk cinayetini 13 yaşında işleyen kuklinski son derece profesyonel bir tetikçi. kariyeri boyunca 250 insanı öldürdüğü sanılıyor.

    aile içi şidderin yoğun yaşandığı bir ortamda büyüyen kuklinski'nin iki erkek kardeşi var. birisi babasından yediği dayaklar sonucu ölmüş, öteki 12 yaşında bir kıza tecavüz edip öldürmüş. kendisi ise tüm hayatı boyunca babasını öldürmeyi hayal etmiş.

    daha çocukken komşuların kedi köpeklerine zevk için işkence edip öldüren kuklinski, (bkz: ıceman) lakabını kurbanlarını öldürdükten sonra dondurması sebebiyle alıyor. bu dondurma işleminden sonra polis cinayet zamanını tahmin edemiyor, ya da yanlış tahmin ediyor.

    1986'da tutuklanan buzadamın sonunu getiren mafyaya sızmış bir ajan: dominick polifrone. ispiyondan hoşlanmayan ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılan kuklinski 2006 yılında hapishane öldü.

  • hatırlıyorum imamoğlu'ndan önce hiç böyle kuyruklar yoktu. her durakta 3-5 kişi ya olur ya olmazdı .onları da 3 dakikada bir gelen vitolar alırdı. kart bile basmazdık çoğu zaman aman abi ne gerek var sen keyfine bak derlerdi . sonra da uyanır ve işe giderdik.

  • kaliteli türk yazılımcılar yurtdışına göçünce türkiye'de yazılımcı kalmayacak zannediliyor. 80 milyonluk memlekette mutlaka yazılımcı bulursunuz ama verilen işi kaliteli yapamazlar, kısa sürede yapamazlar, yapsalar bile maintain edilemez bir iş çıkarırlar.

    "7-8 kişiyi çağırdım, istediğim kodu yazamadılar. o kadar gaza gelmeyin yazılımcılar" diye entry girilmiş. bu başlığın ana mesajı da bu zaten... daha sen konuyu anlamamışsın ki güzel kardeşim

    ben şu an yurtdışında yaşayan, daha önce türk savunma sanayisinde çalışmış deneyimli bir yazılımcıyım. gelin size bir yazılımevi nasıl çalışır anlatayım. türkiyedeki yazılım ekiplerinde genelde 1-2 tane 10 senelik deneyimli yazılımcı, 2-3 tane 4 senelik uzman yazılımcı, 4-5 tane de yeni mezun yazılımcı bulunur. yeni mezun yazılımcılara, genelde en basit işler verilir. yeni mezun yazılımcılar, deneyimli ve uzman yazılımcılar tarafından düzenli olarak gözden geçirilir, yaptıkları hatalar kendilerine anlatılır ve nasıl yapmaları gerektiği kendilerine gösterilir. iş öyle bir raddeye varır ki, gözden geçirme bittiğinde kod baştan yazılmış gibi olur. uzman arkadaşlar genelde kendi kendilerine iş yapacak noktaya gelmişlerdir ama deneyimli yazılımcılardan gene destek alırlar. deneyimli yazılımcılar ise projenin asıl sorumlularıdır. işler kötüye giderse deneyimli yazılımcılara hesap sorulur. yıllar içinde deneyimli yazılımcıların tecrübesi uzmanlara, uzmanların tecrübesi yeni mezunlara geçer ve türk yazılım sektöründeki insan kalitesi giderek artar.

    şimdi bu zincirden deneyimli yazılımcıların büyük çoğunluğunu ve uzman yazılımcıların en kalitelilerini çıkarırsanız ne olur? afedersiniz b.k olur. yılların deneyimi gittiği için yeni mezun yazılımcılara ve uzman yazılımcılara yol gösterecek kişi kalmaz. profesyonel projeler, üniversite dönem ödevi gibi yazılmaya başlanır. deneyimli yazılımcıların yol göstermesinden faydalanamayan yeni mezunlar, 10 yıl iş tecrübesi kazanınca eski deneyimli yazılımcılar kadar kaliteli iş çıkaramaz.

    şimdi bu cümleyi bir çok kişi anlamayacak. "10 yıl çalışınca ikisi de aynı miktarda tecrübe kazanır" diye düşüneceklerdir. bu nedenle bu konuyu biraz daha irdeleyeceğim. yazılımevlerinin çalışma biçimleri vardır. buna kimi yerlerde süreç, kimi yerlerde process denir, kimi yerlerde way of working denir. bu çalışma biçimi insanların mabatlarından uydurdukları şeyler değildir. yıllar önce bir projede büyük ve muhtemelen şirkete maliyeti yüksek bir hata yapılmıştır ve şirket bu hatanın kök sebebini araştırıp, tekrarlanmaması için bir çalışma yöntemi geliştirmiştir. bu nedenle deneyimli yazılımcıların yol göstericiliği altında 10 yıl çalışan bir yazılımcı aslında 10 yıl kendi tecrübesi ve kendinden önceki 30-40 sene boyunca çalışan onlarca deneyimli yazılımcının tecrübelerine sahip olur. bu nedenle çok sayıda deneyimli ve uzman yazılımcı zincirden çıkınca, yeni mezun yazılımcı bir nevi amerikayı yeni baştan keşfetmek zorunda kalır ve daha önce yapılmış hataları tekrar eder durur.

    bakın mesela işe alımlarda bile çalışanın daha önce nerelerde çalıştığına çok dikkat edilir. yozgatta ne olduğu belli olmayan bir şirkette çalışan birisini mi işe almak istersiniz, amazon'da çalışan birisini mi işe almak istersiniz? amazon'da çalışmış olan yazılımcı yanında amazon'un know-how'ını da getiriyor. bu çok değerli...

    neyse bu konular zaten (bkz: aselsan sagem ve tai'den mühendis göçü) başlığında 2018 civarında tartışıldı, hatta chp'li milletvekilleri bu konuyu meclise taşıyıp "yazılımcılar neden gidiyor, türkiyede kalmalarını nasıl sağlarız, gelin bir konuşalım" demişti ve akp+mhp oyları ile reddedilmişti. sonra akp bir milyon yazılımcı yetiştireceğiz diye yola çıkıp k.çının üstüne oturdu. yani 2022 yazılımcı krizi 2013'lü yıllarda başladı aslında.

    bu problemi bu zihin yapısı ile çözmemiz imkansız. eğer sloganınız 1 milyon yazılımcı ise yol planına bakmadan başarısız olacağınızı çok rahat bir şekilde söyleyebilirim. abd'de bile 3.8 milyon yazılımcı çalışıyor. türkiyenin eni ne, boyu ne ki 1 milyon yazılımcı çalışsın? işte bunlar hep avrupanın en büyük adalet sarayını yapalım, en uzun gökdelenini dikelim, en uzağa işeyelim zihniyetinden geliyor. tam bir arap mentalitesi. altın varaklı makam odalarında bu sloganı geliştirdikleri o kadar belli ki...

    bakın türkiye bu mentaliteyle bir arpa boyu yol katedemez. bu vasatlıktan çıkışın tek bir yolu var. ekrem imamoğlu gibi yüzü avrupaya dönük, medeni bir siyasetçinin cb seçilmesi ve eğitimsiz kesimin ülke yönetiminden uzak tutulması. 1900'lerde yaşadığını zanneden, komplo teorisi bağımlısı, köylü kurnazı, vasat insanlar ülkeyi yönettiği müddetçe türkiye en iyi yetiştirdiği evlatlarını yurtdışına kaptırmaya devam edecek ve krizlerden hiç bir zaman kurtulamayacak.