hesabın var mı? giriş yap

  • six feet under'ın finali.
    hani bir deyim vardır yaa.
    koltuğa çivilenmek.
    ben onu birebir yaşadım ilk izlediğimde.
    hareketsiz bir şekilde ekrana baktım.
    final bitti ben halen kımıldayamadım.
    bir hafta sonra tekrar izledim finali ve yine aynı şekilde koltuğuma çivilendim.
    gelmiş geçmiş en büyük ve en kaliteli dizi finali six feet under'ın finalidir

  • microsoft'un yeni konsolu. on siparisim ayin 12'sinde geldi. bu surede yeterince deneme firsatim oldu. evde ps4 ve switch var. yanlarina yeni bir konsol daha eklenmis oldu.

    pozitif yonler:

    + game pass kutuphanesi. oncelikle bu olay tum oyun severler tarafindan takdir edilmeli. konsol game pass ile onceki nesillerin oyunlari ile beraber geliyor. bu sayede direkt denedigim oyunlar gears 5, star wars jedi:fallen order, outer worlds, ori and the will of the wisps.

    + boyutu bence ideal. tasarim basit ama sik. elbette bu kisisel tercih. ps5 ile konsolda cok sahane ozellestirmeler yapilmis, xbox tasarim nedeniyle pek ozellestirmelere acik degil. diger konsollar ve tv ile guzel bir sekilde kaynasiyor, goz yormuyor.

    + ps5 dual sense i denemedim ama controller ps4 controllerindan cok daha ergonomik geldi. boyutu ideal, kalem pil ile calismasi bence daha iyi.

    + yukleme sureleri cok iyi. bu ps5 'de de gordugum kadariyla cok iyi. oyuncular bu konuda gercekten buyuk bir iyilesme ile karsi karsilar. eskiden yukleme surelerini turlu aktivite ile doldururken , simdi 10 saniye civari bekleyince uzun geliyor. reddit'teki su post gercek .

    + konsol inanilmaz sessiz ve hic isinma problemi ile karsilasmadim.

    + ps5'e gore donanimsal olarak bir miktar daha kuvvetli ancak bunu henuz gosterebilecekleri bir oyun yok. xbox, ps5 ten farkli olarak amd'nin rdna-2 mimarisini tamamen destekliyor. gelistiriciler bu gelistirme dilini tamamen kavradiktan sonra oyunlar arasindaki gorsel fark artabilir. su an icin belirgin bir fark yok.

    + xbox vrr, 2k, dolby atmos, dolby vision desteklerken, ps5 su an icin bunlari desteklemiyor.

    + quick resume cok iyi. bazi oyunlarda su an sikintili calissa da cok sahne ozellik. oyunlar arasi gecis icin bekleme yok. konsol acilir acilmaz oyuna kaldiginiz yerden devam edebiliyorsunuz.

    + project xcloud ile cloud gaming de ilerleyen donemlerde xbox'a gelecek.

    eksileri:

    - exclusive oyun sanirim hicbir zaman olmayacak. oyunlarin tamami pc icin de cikacak.konsol kolayliktir ama iyi bir bilgisayariniz var ve ugrasmayi da seviyorsaniz, xbox almaya sizin icin gerek yok.

    - ilk cikisinda konsolun gucunu gosterecek hicbir oyun yok. ps5'de en azindan ek paket gibi de olsa miles morales ve dual sense'i tanitan astro's rom var. ilerleyen donemlerde ben bu acigin kapanacagini dusunuyorum. xbox surekli yeni yapimcilari kadrosuna katiyor ve kutuphanesi de gelisecektir. ps5 exclusive oyunlarina yakin bir oyun cikarabilecekler mi gorecegiz.

    - xbox controller iyi ama yeni nesilde sony'nin dual sense ile yaptigi inovasyona benzer seyler gormek guzel olurdu.

    - microsoft'un sacma sapan isimlendirmesi. xbox series x 'i , xbox one ile karistiran cok fazla kisi var. elbette oyuncu kitlesi bu farki biliyor ama cocuklarina hediye almak isteyen ebeveynler, konsol ile yeni tanisanlar bu ikisini karistiriyorlar.

    - xbox series s bana gore bir hata. arada ciddi bir performans farki var. project xcloud geldiginde bir miktar daha alinabilir ancak su an paraniz varsa series x cok daha dogru bir secim.

    elbette baska arti ve eksileri vardir. benim tercihimde elimde ps4 olmasi ve game pass uygulamasi etkili oldu. ps5'in gucunu gosterecek oyunlara en az 1 yil daha var ve ayni oyunlar ps4 icin de cikacak. sony buyuk ihtimal vrr vs destekli bir pro/slim modelini o donemlerde cikartir. o zaman almayi dusunuyorum.

    ozetle, ps5 ve series x de cok guzel aletler. bence hangisini alirsaniz pisman olmazsiniz. benim tercihim xbox oldu ve pisman degilim.

  • özel isimle sözlük nicki alınmasının yasaklanması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

    rahmetli fransız oyuncu marie trintignant hakkında bir şeyler okumak isteyenler, başlığı açtığında ekseriyetle saçma sapan bir sözlükçü ve 70 bin dolar hakkında yazılanları görecek.

  • 91 saatin sonunda, müreffeh bir muhitte bir çocuğun, annesinin naaşının kokusu takip edilerek bulunup enkazdan çıkarıldığı bir günde, hele ki annesi ve babası arabaya bir şey almaya çıktığı esnada aynı apartmanın altındaki dişçide anneannesiyle içeride olan bir başka çocuk enkaz altında kalıp ölmüşken, 2 yaşındaki bebe ateş küçükyumuk doğanlar apartmanı enkazından bir "mucize" olup canlı çıkamamışken ve onları kimse konuşmazken bir tane mucize, umut, şükür lafı daha duyacak takatim kalmadı. kafamı nereye çevirsem illüstrasyon, mucize, umut, köfte, ayran, dua eden el emojisi. bir milletin döşek buldukça kıvrılıp yatan uyku hastası gibi her felakette durup 1 kez olsun felaketi ve tekrarlanacak akıbeti düşünmek yerine sürekli tekil iyi olaylara sarılıp parti yaparak gerçeklerden kaçmasından kusacak gibiyim.

  • dunyada bircok sehirde koruma altında olan, yeni bina yapımına izin verilmeyen turistik bölgelerdeki eski şehir kavramının ülkemizde ne yazık ki bölük pörçük olması durumu.
    istanbul için tarihi yarımada 100 sene önceki haliyle korunmuş olsaydı, sultanahmet, topkapı, haliç, fatih suriçi bölgeleri eski görünümünde olsaydı nasıl olurdu acaba?
    medeniyetler beşiği anadolu coğrafyasında her yer gecekondu. göz kanatan mimari, izinsiz kacak yapıyla dolu.

  • çok babacan adamdır... çok uzun yıllar önce bir gün, sabahtan başladık arkadaşlarla içmeye. akşam da taksim'e çıktık. adını hatırlayamadığım bir barda gece acayip uyku bastı beni ve "tuvalete gidip kestireyim" dedim kendime. evet sözlük yazarları, gerçekten sabahtan içmeye başlamıştık çünkü. neyse efendim... küçücük bir tuvalet. üstü açık ama... cabrio yani. ben kendimce en temiz köşesinde tuvaletin sadece beş dakika için gözlerimi kapatmaya niyetlenerek amele oturuşu dediğimiz pozisyonu aldım ve kapattım gözlerimi. ne kadar zaman sonra bilmiyorum, başımdan aşağı dökülen bir kova suyla uyandım. kafayı bir kaldırdım... selçuk yöntem. tuvalet cabrio olduğu için bir sandalye üzerine çıkmış ve bir kova suyu dökmüş üzerime; zira dışarda inanılmaz bir tuvalet kuyruğu oluşmuş ve ben tüm kapı çalmalarına, tüm seslenmelerine rağmen uyanmamışım. neyse, o kafayla hızla yerimden kalkıp kapıyı açtım. karşımda selçuk yöntem... kendi babamın da adı selçuk ve bunu belirterek sarıldım kendisine. rezalet resmen!!! sağolsun o da sarıldı. sonra barda oturduk, kahve ısmarladı falan... ben sürekli selçuk baba dedim kendisine. ne anlattıysam dinledi... ne anlattığıma dair de en ufak bir fikrim yok. yani şimdi yıllar sonra düşünüyorum da, bugün tuvalette sızıp kalan genç bir adama kahve ısmarlayıp dertlerini de dinlersem, sayesindedir. güzel adamlarla karşılaşmak gerek hayatta... güzel adamdır vesselam!