ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- neden enerji bakanlığına başvurdunuz, enerjiye özel bir ilginiz mi vardı, yoksa...
- hayır ilanda belirtilen özelliklere uyduğum için başvurdum (enerjiye özel bir ilgim vardı, her gün ballı ceviz, mesir macunu ve snickers yiyip red bull içiyorum anasını satim. makul bir insanın enerjiye neden ve nasıl bir ilgisi olabilir?)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
kız o kadar aşk dolu sözler paylaşıyorki, adamı ben bile özledim.
türklerin bilgisayar dünyasına katkıları
yaran diyaloglar
-
- haci senin kardesin nereyi kazanmisti?
- izmir dokuz eylul
- hadi be, vay anasini satayim, artik 4 sene boyunca varya sikisten basini kaldiramaz.
- ..... ( kisa bir sessizlikten sonra)
- pardon senin kardesin kiz miydi, erkek miydi?
ışık hızına ulaşıldığında zamanın durması
-
ilk entryde verilen örnekte durumun biraz yanlış anlaşıldığını düşündüğüm kuram.
hızınız yükseldiğinde atom altı parçacıklarınızın hareketi de yavaşlar, ışık hızında ise durağan hale gelir. yani zaman sadece sizin için durur. ya da ışık hızına yakın hızlarda seyahat ederseniz zaman sizin perspektfinizde yavaşlar. ancak size göre zamanın akış hızı aynıdır. yani, siz bu değişimi pek hissedemezsiniz. bir varış noktası olarak ayı düşündüğünüzde kafanız karışır.
varış noktası olmaksızın bir f1 aracı ve bir ışık hızında gidebilen aracı "dünyada durağan halde duran bir gözlemcinin saati" ne göre harekete geçirelim ve 1 yıl boyunca amaçsızca uzayda dönsünler.
dünyada geçen 1 yılın arından f1 aracındaki saatin henüz 360 gün kadar zaman saydığını, uzay mekiğindeki saatin ise henüz bir kaç dakika bile saymadığını görürüz. yani bu sırada zaman her gözlemci için farklı akar ancak hiç bir gözlemci kendi çerçevesindeki değişikliği hissetmez. uzay mekiğinde bulunan kişi gerçekten bir kaç dakika yaşlanmıştır çünkü onun atomları bozunma-eskime sürecini diğerlerine göre yavaşlatmıştır. aynı şey gravitasyon ile de gerçekleşir;
eğer saturn'e gidip yerleşirseniz sizin kolunuzdaki saat 1 saat ilerlediğinde bizim dünyadaki saatlerimiz çoktan bir kaç saati tamamlamış olur. yani algı herkes için yereldir. bu iki gözlemci birbirine baktığında birbirlerinin normalden yavaş/hızlı hareket ettiğini görebilir mi sorusu ise tam bir muamma. çünkü şu şekilde hayvan gibi bir paradoks vardır.
eğer ışık hızında giderken uzay mekiğinin farlarını yakarsanız uzay mekiğinden çıkan ışık yine ışık hızında hareket eder hem de hem durağan hem hareketki gözlemci için.
yani siz farları yaktığınızda ışığın sizi ışık hızı kadar fark atıp geçtiğini görürsünüz ama kenardan bakan gözlemci farınızı ve sizi aynı hızda görür.
yani hızınız ne olursa olsun ışık hızı daima ama daima sabit hızda gözlemlenir.
ekleme: kütlesi olan hiç bir şey ışık hızında seyahat edemez.
daha önce bu konuda çok daha detaylı bir yazı yazmışım efendim buyrunuz link
db editleri:
otizmli çocuklara öğretmen kampanyası
(bkz: ekşi sözlük'teki sansür)
ekleme:db eklemelerine açığım arkadaşlar varsa istek yeşillendirin
pazarlamacıların okuması gereken kitaplar
-
pazarlamacıların okuması gereken kitaplar sadece pazarlama disiplinine ait olmamalıdır. iyi bir pazarlamacının önce insanı, sonra toplumu, akabinde toplumun hikayelerini / edebiyatını iyi anlaması gerekir ki akabinde bu baz üzerine doğru bir şekilde pazarlama bilgisini entegre edebilsin.
okuma listesinin akışı psikoloji, sosyoloji, antropoloji, edebiyat, hikaye ve pazarlama şeklinde olduğu takdirde daha verimli olur.
(bkz: psikoloji)
sigmund freud, ben ve ıd
sigmund freud, uygarlığın huzursuzluğu
nicholas epley, mindwise
sheena ıyengar, the art of choosing
dan ariely, predictably ırrational
daniel pink, drive
kaiser fung, numbers rule your world
charles duhigg, the power of habit
mihaly csikszentmihalyi, flow: the psychology of optimal experience
(bkz: sosyoloji)
jean baudrillard, tüketim toplumu
jean baudrillard, simülakrlar ve simülasyon
cemil meriç, bu ülke
guy debord, gösteri toplumu
peyami safa, doğu batı sentezi
jean m. twenge, ben nesli
douglas holt – douglas cameron, cultural strategy
paul adams, grouped
(bkz: antropoloji)
franz boas, antropoloji ve modern yaşam
r.b. edgerton, hasta toplumlar
levi strauss, ırk, tarih ve kültür
levi strauss, modern dünyanın sorunları karşısında antropoloji
philip k. bock, insan davranışının kültürel temelleri psikolojik antropoloji
richard dawkins, the selfish gene
carl jung, man and his symbols
ruth benedict, patterns of culture
(bkz: edebiyat)
hakan günday, malafa
peyami safa, fatih harbiye
george orwell, 1984
halit ziya uşaklıgil, aşk-u memnu
dostoevsky, karamazov kardeşler
steinbeck, fareler ve insanlar
ahmet hamdi tanpınar, saatleri ayarlama enstitüsü
(bkz: hikaye)
robert mckee, öykü
joseph campbell, kahramanın sonsuz yolculuğu
joseph campbell, the hero with a thousand faces
jonathan gottschall, the storytelling animal
(bkz: pazarlama)
philip kotler, kevin lane keller – pazarlama yönetimi
philip kotler, hermawan kartajaya, ıwan setiawan, pazarlama 4.0
gerald zaltman, pazarlama metaforları
david zweig, ınvisibles
richard p. rumelt, good strategy bad strategy
martin lindstrom, buy.logy
emanuel rosen, the anatomy of buzz
al ries & jack trout, positioning
chris anderson, the long tail
malcolm gladwell, the tipping point
malcolm gladwell, david and goliath
seth godin, tribes
anaokulu anıları
-
yatağa yapıstırılan nınja turteles cıkartmaları ,uyurken tutulan oğretmen kulakları ,yapa el işi kitapları , yılbaşı partılerı , yoğurt kabına yerlestırılen fasulyeler , dört mevsim tabloları , binlerce hikaye kitabı , tapılan öğretmenler , tapılan kurabiyeler , aslında herşeyin en sorunsuz en mutlu ve en çocukca yaşandığı zamanlar...
yaran fıkralar
-
jinekologun biri 'lanet olsun' der ve doktorluğu bırakır. arabalara merakı vardır.
niyeti araba tamircisi olmaktır. gider ve sendikanın sınavına girer. sonuçta 100 üzerinden 150 alıp gecer.
bunun üzerine bir soruşturma açılır. müfettişler sınav hocasına sorarlar,
- "bu iş nasıl oldu" diye..
hoca :
- 'valla, yağı değiştir dedim, değiştirdi. filtreyi değiştir dedim, degiştirdi. bujileri temizle dedim, temizledi.'
müfettiş :
- 'iyi de neden 100 degil de 150?'
hoca :
- 'bunların hepsini arabanın egzoz deliğinden yaptı!'
interstellar'dan çıkıp pendik minibüsüne binmek
-
unutmayın ki e-5'te zaman göreceli akar. bu nedenle minibüsün içinde beklemekten iskelet olmuş kızınızı görebilirsiniz.
askeri bu kadar güçlendiren atatürk'tür
siz takıntısı olan kasıntı tip
-
nezaket beklentisine kasıntı diyorlar. köylüler şehirleri işgal ettikçe böyle kültürünü de işgal ediyorlar işte.