• gerçek hayatta ve ortamına göre yeni tanıştığın insana yeri gelir siz demek icap eder elbette.
    ama bazı ortamlarda ve hangi konuları konuştuğuna göre de direkt sen şeklinde hitap edilebilir.

    bazıları siz faşisti olmuş. demediğiniz an onların gözünde deccal gibi oluyorsunuz. bazen bazılarına nasılsın diye yazıyorum “daha önce tanışmış mıydık direkt nasılsın yazmışsınız da falan yazıyorlar.”

    ne diyecektim nasılsınız prens/prenses hazretleri mi? bir de kendinden biz diye bahsedenler çıkıyor düşman başına aman aman.

    ekşide iki muhabbet etmek, kafa dengi insan bulmak için iş başvurusuna gitmiş gibi siz, sayın vs gibi terimler mi kullanacağız? direkt arkadaşça giriyorum muhabbete bunda ne var?

    kafayı yemişsiniz gerçekten.
  • benim bu. tanımadığım ve ilk kez konuşuyor olduğum insanlara siz şeklinde hitap ederim. sen dili yakınlık belirtisidir. hiç tanımadığım bir insan ile benim ne gibi bir yakınlığım olabilir? gereksiz laubaliliğin de önüne geçiyor. saygı da belirtiyor. win-win durumu.

    ama bana sen dili ile hitap eden birisine de direkt "neden?" gibi bir tepki göstermem. ben kendim siz dili ile hitap etmeye devam ederim. karşıdaki anlayıp düzeltirse kendisini ok, düzeltmezse de bir şey demem. sadece hoşuma gitmez o kadar.

    siz dili iyidir. safe space dir. siz diline güvenin.
  • kendisi saygısız olduğu gibi, saygısızlığı geçer akçe yapmaya çalışanlara dert olan kaliteli insan.

    sosyal medyada çok denk geliyorum, genç bir kardeşimiz bir şeylerden, kötüye gidişten şikayet ederken, babası yaşında, hiç tanımadığı insana "müdür" gibi garip hitaplarda bulunuyor.

    kötü gidişin en önemli sebeplerinden biri, her alanda topluma yayılan saygısızlık.

    değişime kendimizden başlayalım.
  • her "siz" diyen saygılı değil. yapmacık konuşan çok.
  • o kasinti tip benim. sen diye hitap edildiginde bu ne curet oluyorum. samimi bir sohbet varsa tabi ki sen diye hitao ederim. kuaforde, markette, ofiste bana sen diye hitap edilince asiri rahatsiz oluyorum. ustune ustluk ben siz derken kimse bana sen dememeli.
    ustelik kucuk gosterdigim icin basima surekli geliyor. ofiste hayatimda gormedigim insan bana sen diyebiliyor. o kadar samimiysek, ben de kasintiyim.
  • varoş olmayan tiptir.
  • açılın duyarcı geldi. yeni tanıştığınız veya tanışmak için adım attığınız insanlara sen diliyle hitap edilmez. 3 saniye önce isimlerimizi öğrenmişiz gelmiş sen dili kullanıyor hatta bazıları kanka diyerek hitap ediyor. yeni tanıştığınız her insanla enseye şaplak olmanıza gerek yok. zaten siz dili kullandığınız zaman hızlı bir şekilde samimiyet artarsa iki taraftan biri kibarca söyleyerek bu durumu ortadan kaldırıyor. şimdiki bütün arkadaşlarımla önce siz diyerek başlamışımdır hiç de zararını görmedim aksine karşınızdakinin bir hödük olup olmadığını anlamanıza yardımcı olur. yaşasın siz.
  • boş beleş ve şovmen tiplerdir bunlar. samimi olmadığı kişilerle konuşurken siz derler illa soyları saraya dayanıyor gibi. az önce yan masadaki dallamaya çakmağını versene dedim verir misiniz diye sormalısın diyince gözüm döndü, zor aldılar elimden. en son senden özür dilerim dedirtince bıraktım. gerek yok şovlara.
  • biri bana siz diyince "sen diyebilirsin" diyorum. ben birine siz diyince kimse bana "sen diyebilirsin" demiyo. ben de içimden "aq beyaz yakalı ılık götlüsü" diye sinirleniyorum.
    böyle bir durum içinde de olabilecek tiptir.
  • nezaket beklentisine kasıntı diyorlar. köylüler şehirleri işgal ettikçe böyle kültürünü de işgal ediyorlar işte.
hesabın var mı? giriş yap