hesabın var mı? giriş yap

  • gelmeyin yalan söylüyorlar. akademik çalışmalar için verilen bap ödeneklerini artırsalar ve halen devam eden çalışanlara belgelendirmek şartıyla aylık belli bir akademik çalışma ödeneği verilse daha mantıklı olurdu. ama mutlaka dışarda endonezya vb ülkelerde desteklenecek çok değerli ilahiyatçı bilim insanları vardır kesin. ...

  • balık hafızalı fenerbahçeli arkadaşların kurduğu ıslak rüya.

    bakalım talimatname ne diyor.

    “iç sahada oynanacak olan son lig maçında kupa verilir”

    peki son maç dışarıda olursa ne yapılır? illa deplasmanda kupa kaldırıcam diyorsan deplasman takımına rica edilir. bir sorun görmezse orada kupa verilir. sonra geçer kendi sahanda istediğin gibi kutlarsın.

    peki galatasaray kadıköyde nasıl kupa kaldırdı?

    o dönemi hatırlamayanlar olabilir. galatasaray'ın kupayı kadıköyde kaldırıcaz diye bir talebi olmamıştır. talimatname gereği iki takımında şansı olduğundan ve play-off olduğundan kazanan şampiyoluğunu kutlar istediğin bir tarihte kupanı alırdın. hatta o dönem fenerbahçe ''ya biz kupayı getiricez ama galatasaray kazanırsa kupayı almasın'' diye bir talepte bulundu.

    https://www.hurriyet.com.tr/…de-kupa-krizi-20518534

    galatasaray'da buna karşılık ''o zaman kupayı stada getirmeyin. kazanan pazartesi günü kutlasın zaferini'' teklifinde bulundu.

    https://www.sporx.com/…ayi-alacak-mi-sxhbq279410sxq

    peki sonra ne oldu? galatasaray'ın kadıköy fobisine güvenen fenerbahçe ve demirören kupayı stada getirmeye karar verdiler.

    https://www.turkiyegazetesi.com.tr/…n-verecek-12179

    açıklamalara bak hele. ''kupayı getiricez, kazananı alkışlayıp kupasını vericez!!!'' tabi galatasaray taraftarı, yönetimi, futbolcusu, teknik adamı herkes şok. kimsenin böyle bir talebi yok. bu sırada yapılan görüşmeler bir sonuç vermiyor çünkü fenerbahçe taraftarı o sırada ''galatasaraya 3 mü atarız, 5 mi atarız'' muhabbeti yapıyor. herkes fenerbahçenin kadıköy'de galatasarayı yeneceğinden emin.

    kimsenin aklına gelmeyense bu maçın sonunda kupa alınacak olması. tabi galatasarayda herkes kinlenmiş. canını dişine takıp maçı berabere bitiriyor, kupayı hak ediyor. e tabi galatasaray hak ettiği kupayı istiyor doğal olarak. ama fenerbahçe ve tff çamura yatıyor tabi. tff ''yav kupayı biz size soyunma odasında verelim çaktırmayın.'' diye ısrar ediyor. fenerbaçe stadda kupayı kaldırırlar diye ışıkları döndürüp sahayı suluyor.

    ama galatasaray kinlenmiş. madem getirdiniz kupayı kaldırıcaz diyor ve kaldırıyor.

    fetö metö diye sayıklayan arkadaşlara söyleyin olayın içeriği linkleriyle beraber aktardım. bir daha böyle bir şey olması ihtimal dahilinde değil yani. galatasaray istemediği sürece o kupayı stadına getirtmez. sende kaldıramazsın.

    edit: terimin cezası iptal edildiği için kulübedeymiş pardon gecenin bir yarısı yazınca o kadar hata oluyor.

  • migros sen neden özür diliyorsun onu anlamadım?
    satacağın ürünü paketleyip etiketlemişsin ne var bunda?
    hurma, çağla, çilek, yeni dünya gibi meyveler de böyle paketli satılıyor.
    aa sorun fiyatı mı yoksa? ekonomiyi migros mu belirliyor?
    özür dilemesi saçma olmuş, bu fiyata aldık şu fiyata da satmak zorundayız yazmalıydı.
    belliki pahalı diye satılmayan bir ürünü adet olarak elden çıkarmayı planlamışsınız.

  • isvicreli strikes back...

    - olm sizin de cuk kadar topraginiz var avrupa'da, avrupaliyiz diye geciniyosunuz..
    - lan o cuk kadar dedigin toprak sizin kompil ulkenizden daha buyuk be..
    - o da var tabi..

  • öncelikle tavuk suyuna çorba tadında bir entry giremeyeceğim için bu başlığın takipçilerinden özür dilerim.

    efendim, maalesef 10 aylık kızımı iki gün önce havale geçirdiği için hastaneye kaldırdık. ateşten kasılmış, dudakları morarmış kızımın başında damar yolu açmaya çalışan, oksijen veren, soğuk kompres yapan insanlar falan... manzara tarif edilemez, allah kimsenin başına vermesin. neyse... iki gün hastanede yattıktan sonra bir kaç saat önce eve geldik. kızım şimdi yan odada annesinin kucağında mışıl mışıl uyuyor... herşey yolunda... dahası ateşini her kontrol ettiğimde ateşinin 36,5 derece ve buna yakın bir değer gördüğümde sevinçten ateş ölçeri kıçıma sokasım geliyor. o derece. ben ömrümde mutluluk nedir hiç tatmamışım meğerse be...

    evet, gülümsetmek kelimesinin hafif kaçtığının farkındayım. belki yanlış başlığa yazmışımdır. aramaya inandım ama benzer bir şey bulamadım. "öyle bir sevinmek ki sevinçten ateş ölçeri kıçına sokmak" diye bir başlığa da sözlüğün ihtiyacı olmadığını düşündüm. sevincime verin, idare edin.

  • yine vatandaşın binlerce lirasına mal olmuş saçmalık. o kostümlerin tanesi 2-3 bin liraya mal olmuşsa, akp işi olarak her birine en az 50 bin lira ödenmiştir. vatandaşın parasını savurmak gibisi yok.

  • avrupa birliği 20 milyar dolar ateşlese sultan ahmet camiini kilise yapacak tiplerin övündüğü ucuz şov.