ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
askerde hindi eti diye yenen yaratık
-
evrimin kayıp halkasıdır. ulan bi' araştırsalar, insanlık tarihi yeniden şekillenecek ama nerdee.
illerin ünlü markaları
-
adana: adana adliyesi
sözlükte herkesin hemfikir olabileceği tek konu
-
(bkz: 10 mart 2015 ekşi sözlük'te yapılan yenilikler)
entry numaralarının silinmesine sevinen var mı lan? hala içimde kanayan bi yara.
türklerin meslek yorumları
-
içimde yara olan yorumlardır maalesef..üniversitenin maliye bölümünü kazandım. eş dost soruyor tabi "nereyi kazandın" diye..maliye diyorum. bütün akraba, eş dost, sohbet ortamında insanlar vs..hepsinin ortaklaşa yaptığı yorum şuydu:"oo iyi, girersin maliyeye, rüşvet müşvet, o biçim yolunu bulursun..aman sakın ihmal etme..cebine bakacan bu devirde. zaten tezgaha uymazsan seni tutmazlar, sürerler vs.." sadece akrabadan bir kişi "aman elinherifi, namusunla çalış da en azından bir tane namuslu memur olsun şu memlekette" dedi. sadece bir tek kişi...ama aynı insanlar memleket meselelerinden bahsedilen her sohbette rüşvet yiyen memurdan ağlarlar, ülkenin kötü yönetildiğinden şikâyet ederler..bir başka sohbette memura avanta verip işini nasıl hallettirdiğini sanki iyi bir halt yemiş gibi ballandıra ballandıra anlatırlar. sonuçta maliyeye girmedim, o işi de yapmadım ama öğrendim ki biz kendi kazığımızı toplum olarak kendimiz yontuyormuşuz.
birgün ormanda ağaçlar toplantı yapmışlar. baltadan şikâyet ediyorlarmış..bizi şöyle kesiyor böyle koparıyor, acımasız , katil vs..hararetli hararetli konuşurlarken yaşlı bir çınar ağaçı demiş ki; "boşuna konuşmayın, sapı bizdendir"...
depremde kayıplara karışan cemaat ve tarikatlar
-
bir türkiye klasiği, yine ortalıkta yoklar. milyon dolarlarla oynasın dursunlar, sonra afad milletten para toplasın.
elvan abeylegesse
-
türkiye birileriyle gurur duyarken ben o tadı alamıyorum. gurur duyulanlar değişiyor; bazen bir katil bazen bir siyasi bazen bir sporcu. gurur duyanlar değişmiyor. elvan söz konusu olunca gurur duyan kitle değişiyor ve açıkçası elvan ile gurur duymanın en güzel tarafı bu..
kabul etmeliyiz, bu zamanın başarılı türk sporcularına benzemiyor, uzaktan türk olduğunu düşünmeyenler yakınlaştıkça böyle bir ihtimali kaale almıyorlar. başarılı olmuş türk sporcusunun temel özellikleri vardır. başarılı olduktan sonra uzatılan mikrofonları affetmezler. allah affeder rambo affetmez diyenler bizim sporcuların zafer sonrası demeçlerini hiç dinlememiş kişilerdir. türk sporcusu; önce devlet büyüklerine teşekkür eder daha sonra bir tarihteki başarısızlığından dolayı o'nu eleştirenlere sallamaya başlar. ikinci olan sporcumuz ise birinciyi geçebileceğini lakin hakemin, zeminin, rüzgarın, sakatlığının bunu engellediğini söyler. doping kontrolünden kaçıp bütün dünyanın kendine düşman olduğunu iddia eder.
elvan ise yarışma bittikten sonra süratinin bu kadar olduğunu söylüyor. geçen sene dünya şampiyonasında ikinci olduğu için kimse karşılamaya gitmedi. onlara laf söylesen bir daha yapamazlar ama yok söylemiyor. yahu "devlet bana destek olsun birinci olurum bu daha ne", diye açıklama yap geleceğini kurtar, dört sene yatarsın sonra sakatlanırsın.. bunu da demiyor.
bir iş yapmanın saadeti ile türk bayrağı ile pisti turluyor ve baklava istiyor, mümkünse..
zeki,çevik ve ahlaklı sporculara benziyor.. o koşarken mutlu oluyorum, kazanınca seviniyorum, benimle beraber sevinmeyip aaa bu türke benzemiyor diyenleri görünce daha da seviniyorum.. benim milli atletim bu.. ay yıldızlı forma, madalya, baklava.. hepsi helal olsun.
baba kız diyalogları
-
beşinci evlilik yıldönümümüzün akşamı karıma hediyesini verdikten sonra biribirimize sarıldık tam bu sırada kızım odasından gelir;
kızım: aaaaaaaaaaaa ` :çığlık atarak`
tathar: ne oldu kızım.
kızım: bi daha aşık olduğunuzu görmiyim.
kızılay'ın kan stoklarının bitmek üzere olması
-
valla kızılay özel ticari şirketmiş. gitsin bassın parayı, bulsun satacağı malı. biz sivil toplum kuruluşu sanıp senelerdir kanımızla, yardımımızla destekliyorduk bunları. türkiye'de deprem olmuş, yüz bin kişi enkaz altında kalmış, bunların elinde çadır yok, olanı da parayla satıyorlar. valla ben yağmurlu havada su vermem bunlara. vermek isteyen versin.