ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hardaliye
-
mustafa kemal atatürk'ün 1930'daki kırklareli ziyareti sırasında milli içkimiz olmasını istediği, üzüm suyundan yapılan içecek. kırklareli yöresine ait bir içecek olarak bilinse de trakya'nın diğer yerlerinde de bulunur. edirne'nin bazı köylerinde köylülerin aynen kızılcıkdere'deki gibi eski usullerle üretimini yapıp şişeleyerek pazarlarda sattıkları görülmüştür. üretiminin modern koşullarda yapılması ve ekonomik değerinin artırılması amacıyla kızılcıkdere yakınındaki kırklareli organize sanayi bölgesi'nde bir tesis hazırlanmaktadır. bu içeceğin bir vitamin deposu olduğu, iştah açtığı, harareti kestiği, kuvvet verdiği, tansiyonu dengelediği ve dolaşım ve bağışıklık sistemlerini düzenlediği bilinmektedir. yapım aşamasını da merak edenlerin diğer paragrafa bakması gereken içecektir.
yapımında daha çok papazkarası cinsi üzümlerin tercih edildiği hardaliyeyi elde etmek için önce üzümler sadece kabuğu kırılacak kadar (renginin koyu olması için) ezilir. hardal da kabuğu çatlayacak kadar ezilip bir kat üzüm, bir kat vişne yaprağı şeklindeki yaprak katmanları arasında meşe fıçılara veya toprak küplere yerleştirilir. hardal, şıranın şarap ya da sirkeye dönüşmesini önler. hardaliye kaynama döneminden sonra 15-20 gün içinde içilecek kıvama gelir. tortusundan arınması için süzülür ve fıçıların muslukları açılarak şırası alınıp fıçının üzerine su katılır. eklenen su, hardalın verdiği acılığı azaltmış olur. içilebilecek kıvama gelen hardaliye, serin yerde muhafaza edilir.
sokak köpekleri uyutulsun
-
avrupa'dan bildiriyorum. 1 tane bile başıboş köpek görülse adamlar tüm orduyu polis teşkilatını itfaiyeyi seferber eder onu uyuturlar. adamların canı çok değerli bu konu tartışmaya açık bile değil. türkiye'de tartışılıyor olması dahi türkiye'nin bir ortadoğu ülkesi olduğunu kanıtlıyor aslında. ayrıca 10-20 milyon köpeğin kısırlaştırılması, barınak kurup maması, veterineri, işletme giderleri ve diğer aklıma gelmeyen giderlerini karşılanmasına bırak türkiye'nin, almanya'nın bile ekonomisi yetmez. o sebepten uyutuyorlar muhtemelen. herkes yalan söyler, matematik yalan söylemez. kağıdı kalemi elinize alın kendiniz yapın hesabı.
serdar ortaç'ın ms hastası olması
-
adamı sevmem falan ama son derece üzücü bir durum. zaten birine üzülüp, şifa dilemek için sevmeye gerek yok. twitter'da alay eden, komiklik yapmaya çalışan insanları görünce hayattan soğudum yeminle.
adamı sevmem dedim de, şarkılarını sevmem yoksa kendisini tanımıyorum. belki tanısam çok severim, bilinmez.
hastalık hepimiz için, bugün şahaneyken yarın allah korusun bambaşka bir mücadelenin içinde bulabiliriz kendimizi.
kendisine şifa ve sabır diliyorum. dalga geçen, komik olduğunu sananlara da bir parça merhamet.
arda turan
-
fatih terim, aziz yildirim, acun ilicali, emre belozoglu, yildirim demiroren, rte, ridvan dilmen, ve arda turan. sanki bunlarin hepsi ayni insan gibi geliyor bana. adamlar jaqen h'ghar sanki. valar morghulis.
yaran youtube yorumları
-
bir fatih terim efsanesi olarak nesilden nesile aktarılacak olan, fatih terim'in ingilizce konuştuğu efsanevi video için yapılan yorumdur:
video: http://www.youtube.com/watch?v=ccw8dqnasmc
yorum: adamda öyle bir mimik var ki anadili ingilizce olan bile şüpheye düşer'yoksa ben? mi yanlış biliyorum'
tecavüz
-
erkek: merhaba, bir gasp ihbarında bulunmak istiyorum.
memur: gasp mı? olay nerede yaşandı?
erkek: 21. sokak ve dundritch caddesinin arasında yürüyordum. bir adam aniden silahını çekerek, bana tüm paramı ona vermemi söyledi.
memur: ve siz de verdiniz mi?
erkek: evet, söylediğini yaptım.
memur: yani tüm paranızı hiç direnmeden, yardım istemeden ya da kaçmaya çalışmadan mı verdiniz? bağırmadınız üstelik?
erkek: evet, ama çok korkmuştum, beni öldüreceğini düşündüm!
memur: hmm, ama söylediğini yaptınız. ayrıca anladığım kadarıyla bir hayırseversiniz.
erkek: evet, hayır kurumlarına bağış yapıyorum.
memur: yani para dağıtmayı seviyorsunuz, para dağıtmayı bir alışkanlık haline getirmişsiniz. herkese veriyorsunuz galiba.
erkek: bunun konumuzla ne alakası var?
memur: herkesin sizin para dağıtmayı seven biri olduğunuzu bile bile fiyakalı takımınızla dundritch caddesinde yürüdünüz ve gasp sırasında hiç karşılık bile vermediniz. kulağa, parayı isteyerek vermişsiniz de sonradan pişmanlık duymuşsunuz gibi geliyor. söyleyin bana, bir pişmanlığınız yüzünden onun hayatını karartmak istiyor musunuz gerçekten?
erkek: bu tamamiyle saçmalık!
memur: bu, tecavüzle aynı şey. kadınlar tecavüzcülerini adalet karşısına çıkarmak istediğinde her gün bu muameleyle karşılaşıyorlar.
(kaynak, ertuğrul uzun)
unutulmayan kezban sözleri
-
- uçlarda yaşıyorum. (meali: ayşe kulin - kemal kılıçdaroğlu - elif şafak - mevlana - candan erçetin seviyor.)
karşı cinsle tanışma denemesi replikleri
-
(biri tanışma heveslisi, diğeri işbirlikçisi olmak üzere iki kişi konuşmaktadır, hedef konuşmaları duyabilecek şekilde konuşlanmıştır)
1- yok abi o değil diyorum..
2- o ya.. baksana kaş, göz. aynı. kesin eminim o.
1- ya hayır o daha uzun boyluydu sanki
(bu noktada dişi kişi kıllanır, bir iki bakış atar ama pek aldırış etmez)
2- ya her iddiasına varım o. gidip sorucam.
(2 dişinin yanına gider)
2- ya afedersin. sen şu starın güzellik yarışmasında 2. olan kız değil misin?
dişi- (kızarır, utanır, şımarır) hihi..yok hayır, benzettiniz sanırım..(smileyler havada uçuşur)
2- evet, düşündüm de sen daha güzelsin zaten (ve akabinde akşam yemeği)
[başarı yüzdesi : %86.25]
a101 zincir marketlerine yapılan soruşturma
-
(bkz: bim bunu beğendi)
alakasız konu olsa bile paylaşmak istediğim rezalet.
edit: (bkz: kvk'nın bir telefon kapağı için 652 tl istemesi)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"küçük enişte balkonda konuşuyo.. millet bağırıyo dik dur eğilme diye.. lan eğildiği yok, boyu o kadar aq.."
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
barmen (şeytan tüyü olan bir kenar mahalle delikanlısı)
kadın (rock bar müdavimi tikky, değişik bir hanım)
barmen: (yüksek sesle ama ölçülü) bu gece bize gelsene?
kadın: ay ben salak mıyım size geleceğim?
barmen: ben her gece bize gidiyorum, salak mıyım ben şimdi?
sınavlarda verilmiş en iyi yanıtlar
-
himm ted kolejinden bir arkadas anlatmisti din hocasi sinav sorusu olarak hz. muhammed ile hz.ali arasındaki bir diyalogu yazin demis. hani kitapta geçen özlü sözler tarzında, yanıtlardan biri söyleymiş
hz.muhammed: günaydın ali
hz.ali : sana dagünaydın muhammed nasılsın?
ee sonuç din kulturu 1 gelmiş cocugun:)
ama dusununce bole bi diyalog olmus olamaz mi cocugun hakki yenmismidir dedirten olay