hesabın var mı? giriş yap

  • "yetenek nedir" sorusunun cevabını bize uygulamalı olarak gösteren video. önce japon, bize tatlı bi melodiye sahip söz konusu şarkıyı düz bir biçimde çalıyor. aslına bakılırsa notalar temiz duyuluyor ve şarkının genelinde hata yok; hatta fazıl say'ın yorumunu izlemeden kapatan, piyanoyla çok ilgilenmemiş birinin hoşuna bile gidebilir japon'un çalışı.

    ama sonra fazıl say devreye giriyor. şarkıya bi oktav ince giriyor ve şarkı japon'un çaldığından çok daha hüzünlü bir hal alıyor. sonra sonsuz bi konsantrasyonla tuşeyi, metronomu hislerini katarak ayarlıyor, sonra bunu virtüözlüğüyle birleştiriyor. dinleyici tamamen hüzün ve coşkuyla şarkının içinde buluyor kendini, 20 dakika daha devam etse kimsenin itiraz edeceğini sanmam.

    ayrıca fazıl say'ın gösteri sonundaki o sevimli utangaç gülümsemesi kalbime sıcak bi çorba gibi yayıldı. en az piyanoyla yarattığı harikalar kadar güzel, mütevazı bi mimik o.

    "vay be sanat ne büyülü şey, insanlık ne güzel" falan diye düşünüp ağzım açık bir halde 18 kere izledim bu video'yu.

    (bkz: hayata dair gülümseten detaylar)

  • valla kimse kusura bakmasın; muhatabının hak ettiği hitap şeklidir.
    sırf biraz eli para gördü, biraz da popüler diye bir yerlere gelebilmek adına ne idüğü belirsiz bir tipin her dediğine ehere öhere diye süs köpeği gibi gülersen mevzu bahis elemana seni urfalı ameleye peşkeş çekme ehliyeti verirsin.
    alan razı- veren razı, bokunuzda boğulun ajans değişikleri.
    (bkz: leş)

  • eşin babası.

    benim gibi şanslıysanız eğer, bazısı sizi tanıdığı günden itibaren artık sizin de babanızdır, eşinizden boşansanız da babanızdır, sizi evladı beller.

    dün gece kadıköy'de çok uzun süre taksi beklediğim için eve epey geç geldiğimi duyunca kızdı bana. "telefon ne işe yarıyor, kapıda araba var o ne işe yarıyor, ben evde ne işe yarıyorum seni gece iki adım yerden gelip almayacaksam, sokaklarda taksi bekliyorsun" diye surat astı bana. oğlunun dört sene önce boşandığı, 40 yaşında, kazık kadar kadınım ben. ama benim medeni halimin ve yaşımın önemi yok. o sağ olduğu sürece ben onun kol kanat gereceği, müşkül durumdan kurtaracağı evladıyım. ha ben gece ikide 70 yaşında adamı arayıp "baba beni gelip al" demem elbet, ama arasam alacak olduğunu bilmek yeter de artar zaten.

    babacanlık başka bir şey, kan bağıyla filan da zerre alakası yok.