hesabın var mı? giriş yap

  • cem yılmaz, cmylmz diamond elite platinum plus adlı son stand up gösterisinde bu karşılaştırmayı bizzat yapmış.

    harfi harfine olmasa da akılda kaldığı kadarıyla aktarmaya çalışırsam şöyle;
    "... ata bursa'da büyümüş, üniversiteyi istanbul'da okumuş, genç yaşından itibaren benden çok daha fazla yer görmüş, farklı farklı illerde yaşamış, daha çok insan tanımış, gözlemlemiş ve çözmüş, halkın içinden gelmiş ve halkın içinde olan bir adam. benden çok daha fazla anısı var. tespitlerini ve esprilerini bu birikiminden çıkarıyor. 'eyva eyva be ya' diye aldı yürüdü bir sürü film yaptı. ben istanbul sarıyer'de* doğdum büyüdüm, istanbul'da okudum, çevrem belliydi ve hep o çevrede yaşadım, dışına çıkmadım hiç. sadece karadeniz'de bir yere film çekmeye gitmiştim o kadar..." ... gibi bir açıklama yaptıktan sonra bölge insanıyla ilgili birkaç espri ve şive taklidiyle bağladı mevzuyu.

    özetle "konfor alanı" muhabbetine değindi. konfor alanından çıkmayan, hayatı boyunca sadece konforlu alanlarda dolanan bir insanın kendi rahatını düşünmesi aslında akıllıca gibi görünüyor, ancak bu rahatlık her zaman ultra süper çıkış plus bir başarı grafiğini garantilemiyor ne yazık ki. cem yılmaz da bunu biliyor ve aksini iddia etmiyor zaten. cmylmz diamond elite platinum plus başlığında on yüz milyon sözlükçünün yaza yaza bitiremediği eleştirileri, cem yılmaz özeleştiri şeklinde şovuna güzelce serpiştiriyor. hatta hayat boyu konfor alanında yaşamış olmasıyla tatlı tatlı övünerek yapıyor bunu, övünürken sözlerini değil mimiklerini kullanıyor.

    özeleştiri zekice bir taktik. gerçekçi özeleştiri yapabilen insan, dışardan gelen eleştirilerden olumlu ya da olumsuz yönde zerre etkilenmez. şaşırmaz, alınmaz, bozulmaz, "aa bak ben bunu hiç düşünememiştim dur hemen düzelteyim, kendimi geliştireyim" falan demez, anca malzeme olarak kullanır, tespit ve espri çıkarır. cem yılmaz'ın "çok da ş'apmayan" tavrı bundan kaynaklanıyor. ata demirer'in kendi kilosu üstünden yaptığı fiks espriler de bu taktiğe dayanıyor.

    "ata demirer gazinosu" adlı son şovuna bakılırsa ata demirer yıllara yenilmemiş görünüyor. çoluk çocuk derdi yok. gençken zayıf olup da yaşlandıkça kilo almış ve değişmiş biri değil. her gösterisinde çocukluktan beri kilolu oluşunu anlatır ve espri malzemesi yapar zaten. hayata dair gerçeklerden biri de şudur; ergenliğinde, gençliğinde karşı cinsten ilgi, pohpoh, müsamaha görmemiş ve dolayısıyla buna alışmamış kişiler yaşlandıklarında yoksunluk hissetmez ve negatif ruhsal değişim yaşamaz. ata demirer'de de bu stabilite hissediliyor. adamın modunda hiç değişiklik yok. metin akpınar üstadı da anarak onun yaptığını yapıyor ve sahnede sesiyle, müzik bilgisiyle yardırıyor.
    metin akpınar da devekuşu kabare'de yeri gelince bir şarkı patlatır ve seyirciyi ayağa kaldırırdı. "alo galaksi taksi araba yok" dedikten sonra çaayelinden öteyee diye başlardı mesela... ata demirer de bu taktiği daha büyük bir destekle, arkaya taşkın sabah orkestrasını alarak uygulamış, çok da iyi etmiş. üç bej saat iyi eğlendirdi be ya...

    edit: cem yılmaz'ın doğup büyüdüğü semt sarıyer değil samatya imiş. düzeltme için mesaj butoncuğumu yeşillendiren yazarlara teşekkür ederim.

  • ulan bugün de birinin adına utandım.

    dansa filan karşı değilim, ama beceremeyen de yapmayıversin arkadaş.

    ayrıca damat kardeşime hayatta kolay gelsin diyorum, adamın suratından ne bok yedim ben dediği anlaşılıyor.

    edit : ulan bunun neyini favlıyorsunuz ? onlarca bilim felsefe tarih entryim var ama siz bunu mu beğendiniz ?

    şaka lan şaka en çok beğenilen entrym tost tarifi amk. hepsi bunun gibi saçma sapan entryler, işe yarar başlıklarda beni görmeniz mümkün değil.

  • yazılı sırasında;

    - oğlum, arkadaşına soracağına bana sorsana.
    - hocam, üçü ne buldunuz?

  • hükümetin "dumansız hava sahası" esprisi yaparak geçiştirebileceği üzücü olay.

    olur mu olur amk.

  • olayın altında yatan sebep plüton'un güneş sistemi aidatlarını geciktirmesiymis. güneş'e çok uzak olduğu için ısınma problemleri yaşayan plüton, "ulan bizim paramızla merkür ısınıyor" gerekçesiyle doğal gaz aidatlarını ödemek istememis. vay sen mısın ödemeyen?

  • hiçbir işimize yaramayacak bilgidir. geldim otuz yaşıma gençliğimin ağzına sıçıldı, umudum kalmadı baya baya mutsuz ve huysuz bir tipim neymiş ak parti 'nin büyüsü bozulmuş he canım heee.

  • adını bile yazmak için 2 defa baktım amk. ilk defa duyuyorum ülkeyi. avustralya ’nın 1750 km doğusunda, gidiş 3 ay falan sürüyor sanırım.

    "vanuatu ile türkiye arasında turist vizesi anlaşması yapıldı. türkler vanuatu'yu artık vize almadan ziyaret edebilecek."

    dışişlerimizi bu başarısından dolayı kutluyorum. şimdiye kadarki tek ve en büyük başarıları bu sanırım.

    haberin altından bir yorum:

    "hayaldi gerçek oldu. bravo başbakana nasıl öderiz hakkını :)) ülke zaten hep tatil yapacak yer sorunu yaşıyordu özellikle asgari ücretliler."

  • daha neyi yayacaksınız. tabana değil de yanınızdakilere yayın önce.
    20 tane evi olan adama yay önce.
    yeter be!

    edit: 300+ fav gelmiş. hayatımda ilk kez bu kadar insanın bana destek olduğunu ve anlaşıldığımı hissettim. hiçbirinizin yüzünü görmedim, tanımıyorum ama hepinizi çok seviyorum.

    edit2: 400+ fav'ı geçtik. çok güzel insanlarsınız.

    edit3: 500+ olduk. çok teşekkürler, iyi ki varsınız.

    edit 4: 600 olmuşuz beyler bayanlar, cok seviliyosunuuuzzzzz...

    edit 5: tam 700 kisi olduk... 700 ortak niyet, ortak fikir olduk.