ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
344 bin lirayla 35 yıl boyunca çalışmadan yaşamak
-
james harden bile faize attığı parayı arttırmış. eskiden 150 bin lirayla 35 yıl yaşardı.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
koç grubuna bağlı şirketlerden birisinin görüşmelerinde baya baya yazılı sınav yapmışlardı.
sorulardan birisi şuydu: kendinizi hangi hayvana benzetiyorsunuz?
ulan zaten insan kaynakları denen oluşuma gıcığım bi de böyle abuk subuk sorularla insanı çığırdan çıkarıyosunuz tövbe tövbee.
ördek yazdım ben de. çıkarsın bakalım ne anlam çıkarıyosa diyerek.
1.5 ay sonra aradılar işe kabul edildiniz diye.
şeytanın yandaşlık yerine onurlu olmayı seçmesi
-
semavi dinlerin anlattığı hikayelere göre iblis, allah'ın ademi herhangi bir açıklama yapmadan yaratmasına içerleyip, ona secde etmeyerek dik duruş sergilediği için makamdan kovulmuş. makamdaki diğer melekler:
''aman iblisciğim, ne yapıyorsun? kendine gel'' diyerek arabuluculuk etmeye çalışsa da iblis geri dönmemiş yolundan:
''kardeşim, biz zaten gerekli donanıma sahip değil miyiz? bir de bizden alt kapasitede yeni bir mahluk çıkarıp ona biat etmemiz niye isteniyor?'' diye çıkışınca melekler de: ''doğru lan'' deyip allah'a ufaktan itiraz sesi yükseltirler: ''yeryüzünde kan döküp, bozgunculuk yapacak birilerini mi yaratıyorsun?'' (bakara 30.)
allah yine açıklama yapmaz: ''siz bilmezsiniz, ben bilirim.''
melekler sus pus...ama bu sayede ödüllerini alırlar, konumlarını korurlar.
iblis ise bu durumu kabullenmeyen tek varlık olarak pılısını pırtısını toplayıp kendi yoluna gider. dik duruşunun bedelini, allah makamındaki ayrıcalıklı konumunu bırakarak öder. kimse de ''helal olsun be, adamın bir duruşu var. sorguluyor en azından'' deyip tebrik etmez, tam üstüne ''lanet olsun iblise, o şerefsizin önde gidenidir'' diye arkasından konuşulur.
sorgulamanın, onurlu olup dik durmanın bedeli şeytan olmakmış meğer. dinler de bunu marifet gibi anlatıp durmuş binlerce yıldır.
26 eylül 2016 clinton trump münazarası
-
ulan amina koduklarim ne demek bize ne, ne demek 'bize etkisi ne olacak'.
burada fenerbahce - asagi poturge macina binlerce entry giriliyor. gs - fb maci oldugunda sozlukte yer yerinden oynuyor her saniyesi icin 2500 ayri baslik aciliyor. sahadaki 20 kusur milyonerin ne yaptiginin, kime pas verdiginin asil sana etkisi ne olacak, onu dusunsene man kafali?
survivor'in sana etkisi ne amina kodugum?
valla yok boyle bir kafa abi.
alkol satılmayan migros şubesi
-
niğde de iki migros şubesinde alkol yoktur.
neymiş mal sahipleri taliban zihniyetindeymiş de onlar da bunu kabul etmiş.
ne yani mal sahibi hindu olunca da dana eti de mi satmayacaksın.
sevgilisini ukrayna'da bırakmak zorunda kalan türk
-
sevgilisinden çok köpeğini eve kitlemesini anlayamadım. köpeği bari sokağa salsaydın da belki yaşama şansı olurdu. köpek maması bitince koltukları mı kemirsin düşüncesiz hikmet?
uydurma hikayeyi gerçekmiş gibi yazıp ilgi çekmek
-
yeterince erken davranıldığında ve doğru kitleye hitap edildiğinde, çekilen ilgi binlerce yıl sürebilir ve söz konusu hikaye milyarlarca insan tarafından bire bin katılarak anlatılabilir.
okullar tatil edilebilir
-
eğer gerçekleşirse öğrencilerin en sevdiği virüs corona virüs olur.
2 gün sonra gelen edit:beklenen oldu öğrenciler çok mutlu*
1 yıl sonra gelen edit: lanet olsun,virüsü batsın.tüm öğrenciler okulların açılmasını istiyor artık.
çağrı merkezi diyalogları
-
-iyi günler turkcell musteri hizmetleri ben hede nasil yardimci olabilirim?
-iyi gunler hanfendi. burda bir turkcell vericisi var..
-evet?
-size girsin hehehoheoeh
-size daha yakinmis beyefendi, bence size girsin
-oeeh?
bu diyalogu yapan bayan arkadasim hic istifini bozmadan diger cagrisini almistir.
migros'un 5 bin 999 tl'ye iphone 11 satması
-
başlık yanlış. doğrusu migros personelinin 5999 tl'ye iphone 11 sahibi olması olacaktır.
erkekleri çileden çıkartıp işte gerçek yüzün demek
-
bu olay kadınlara default olarak geliyor sanırım. nasıl bir erkek olursanız olun bir kadın, karşısındaki erkeği çıldırtmayı çok iyi biliyor. siz çileden çıkıp böyle aşkın ızdırabını demeye başladığınız anda da yapıştırıyor cevabı işte gerçek yüzün. tamamen ince düşünen ve detaycı oluşunuzdan mütevellit bir şey söylersiniz ama onlar bunu evirir çevirir öyle çok başka yerlere getirirki allahta benim belamı versin dersiniz (bkz: ben bir turizm katiliyim allah benim belamı versin). kısacası ne söylerseniz söyleyin yada ne yaparsanız yapın karşınızda resmen çileden çıkarmaya programlanmış biri olduğunu unutmayın.
kadın : canım çok beklettim mi?
erkek : önemli değil aşkım, ben de gazetemi okudum.
kadın : merak etmedin mi?
erkek : neyi?
kadın : tam bir saat geç kaldım ve sen beni merak etmedin öyle mi?
erkek : aslında merak ettim, hem de çok.
kadın : o yüzden mi oturup gazeteni okudun? ölüm ilanımı falan mı görmeyi umuyordun?
erkek : ne yapsaydım, seni beklerken tırnaklarımı mı yiyecektim?
kadın : tabii. bir telefon etmek aklına gelmedi değil mi? öldüm mü, kaldım mi, tinerciler mi saldırdı?
erkek : tinerciler falan saldırmamış işte.
kadın : pek bir kinayeli söyledin. keşke saldırsalarmış der gibi.
erkek : şimdi benim anlamadığım, geç kalan sensin ama suçlu nasıl ben olabildim?
kadın : şöyle ki; sen beni merak etmedin, arayıp sormadın. aynen böyle oldu.
erkek : benim bildiğim geç kalacak olan arar, haber verir.
kadın : ıyi ki de aramamışım. beyefendinin gazete keyfini bölecekmişim baksana.
erkek : gazete okumasaydım ne saçmalayacaktın merak ettim şimdi.
kadın : o zaman kesin arardım.
erkek : yuh! iyice saçma sapan konuşmaya başladın sen.
kadın : işinne gelmedi galiba.
erkek : bak garson geliyor, ne içersin?
kadın : canım bir şey istemiyor.
erkek : çay?
kadın : istemiyorum.
erkek : ıhlamur?
kadın : istemiyorum dedim ya.
erkek : kök?
kadın : ne kökü?
erkek : zıkkımın kökü.
edit: taze naftalin geldi uyardı. bu dialog yılmaz erdoğanın "haybeden gerçeküstü konuşmalar" kitabından bir alıntıdır.