hesabın var mı? giriş yap

  • bu hikaye kıbrısda geçmis gerçek bir olay; yasli bir amca, eseginin üzerinde karayolunda seyretmektedir.
    bunu gören trafik polisleri, amcaya takilmak isterler ve durdururlar.

    polis: be amca, necin dakman golani?
    (golan: emniyet kemeri.)

    amca: dakmam be iste!

    polis: e bak gördün mu, simdi ceza keseceyik.

    amca: kes bakalim ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
    polis: peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esege mi?

    amca: ???

    polis: yani cezayi sana yazarsak bes milyon ödeycen, esege üç milyon
    ödeycen.

    amca: bana kes o zaman.

    polis: neden sana keseyon amca?

    amca: onun sicili temiz kalsin, polis yapcez onu !!!!

  • iki bin yirmi iki, nisan'da gelecek dizi için bazı bilgiler:

    * birinci ve ikinci sezonun planları çoktan bitti.
    * dizinin her biri on bölümden oluşan beş sezonla tamamlanması kararlaştırıldı.
    * her sezon arasında bir yıldan fazla boşluklarla yayınlanabilir, ancak bu hbo'nun kaçınmaya çalıştığı bir şey.
    * dizinin ilk sezonlarının bütçesi, game of thrones'un altıncı ve yedinci sezonlarının bütçelerine benziyor.
    * ilk sezonun ilk iki bölümünü miguel sapochnik yönetecek.
    * ilk sezonda büyük savaşlar olmayacak.
    * ikinci sezonun sezon finalinin miguel sapochnik tarafından yönetilen, birçok ejderhanın yer aldığı ve daha önce televizyonda hiç görülmemiş bir prodüksiyon ile devasa bir savaş etrafında olacağı söyleniyor.
    * george r.r. martin, kış rüzgarları'nı bitirdiği taktirde dizinin her sezonunda bir bölüm yazacağını söyledi.

    hikaye ve konu hakkında:

    * game of thrones'dan iki yüz yıl önce geçecek.
    * yapımcılar, serinin hikayesinin game of thrones'da sunulan orijinal hikaye kadar karmaşık olmasını istiyor. geçmiş olaylarla ( aegon'un fethi ve king jaehaerys saltanatı ) birçok bağlantı olacak ve seri boyunca birçok önemli geri dönüş gösterilmelidir.
    * başlangıçta, ilk sezonlarda, hikaye ateş ve kan'da ve prenses ile kraliçe ve serseri prens masallarında sunulan temel malzemeye çok sadık olmalı, ancak hikaye boyunca yeni olaylar ve unsurlar hikayeyi tamamlamak ve hayranlar arasında teorileri teşvik etmek için eklenmelidir.
    * ilk sezon siyasi çatışmalar etrafında olacak ve ejderhaların dansı'nın başlangıcına kadar kral viserys saltanatı'nın çürümesini ve siyahların ve yeşillerin taraflarının oluşumunu gösterecek.
    * ilk sezonda büyük savaşlar olmayacak.

    yapım ve prodüksiyon:

    * iki baş yaratıcıdan biri olan ve aynı zamanda dizinin senaristi olan ryan condal, george raymond richard martin'in padawanı konumunda. kendisi george r.r. martin'in tales of dunk and egg kitabını dizi yapmak istesede ejderhaların dansı'nda karar kılınmış.
    * diğer yaratıcı emmy ödüllü miguel sapochnik ise çok başarılı bir yönetmen. game of thrones'da çok beğenilen hardhome, battle of the bastards ve the winds of winter ve üç bölüm daha yönetti.
    * dizinin müziklerini ramin djawadi hazırlayacak.
    * kostüm tasarımını gravity, skyfall, children of men ve harry potter'un yapımlarını üstelenen jany temime üstlenecek.
    * production designer görevini children of men filminde çalışmış jim clay üstlenecek.
    * oyuncular ve ekibin *ingiliz akademisi film ödülleri'nde aday olmuş veya kazanmış insanlardan oluşmasına özen gösterilmiş.

  • oy verme egilimleri söyle diye tahmin ediyorum:

    meryem - akp
    peri - chp
    yasin - mhp
    gülbin - hdp
    gülbin'in ablasi - akp
    sinan - chp ya da iyi parti
    hoca - saadet partisi
    meryem'e asik filozof genc - deva partisi
    hocanin kizinin arkadasi - tkp
    ruhiye - gecersiz*

  • genelde şehir dışında bulunan dinlenme tesisindeki çalışanların nerede oturduğunu düşünmek.
    her gün buraya nasıl geliyorlar diye hayret etmek.

  • üç defa temelli evrim geçirerek "business pivoting" denen kavramın en güzel örneklerden biri olan firma.

    netflix ilk kurulduğunda, elinizdeki dvd'leri, netflix'teki dvd'ler ile değiş tokuş ederek sürekli farklı filmler izlemenizi sağlayan bir paylaşım platformuydu. aylık belirli bir ücret karşılığında dvd kiralayıp, izleyip, geri gönderiyordun. şirketin core business'ini incelersen bildiğin "lojistik" şirketi yani, dvd gönder - al şeklinde çalışmışlar, bu kadar basit.

    dvd'lerin kaybolduğu ve git gide azaldığı dönemde, yeni bir yol bulmak gerekmiş, adamlar bakmışlar içerik tüketimi işi tamamen internete dönüyor. insanlar diziyi filmi internetten izler olmuş. e sonra aylık üyelik ücreti karşılığında film ve dizileri, internetten stream etmek odaklı ilerleyen bir firma haline gelmişler. temel iş alanı, lojistikten, servise dönmüş.

    üçüncü safhada, özellikle de son iki yıl, görmüşler ki bir sürü site türemiş. hulu'su var mesela, amazon'u var, apple tv'si var, var oğlu var. aynı dizi birden çok serviste de yayınlanabiliyor. adamlar fark etmiş ki, içeriği kendileri üretip, yalnızca kendi servislerine özel olarak yayınlamadıkça, bu dizi / film yayınlama işi patlamaya doğru gidiyor. zira kullanıcı apple tv kullansa da aynı diziyi izleyebiliyooor, hulu kullansa da. onlar da biz kendi dizimizi artık kendimiz çekelim demişler, adına da netflix originals demişler mi? şu anda popüler bir çok dizi, orange is the new black mesela, direkt olarak netflix yapımı ve netflix dışında yasal olarak başka yerde izlenemiyor. yani herifler servisten, prodüksiyon şirketi pozisyonuna geçmişler.

    bilişim gibi inanılmaz değişken bir sektörde firmaların "devirleri" birkaç seneye inmişken, her bir-iki senede bir isimler sürekli değişirken, bu heriflerin lojistikten servise, ardından prodüksiyon modeline geçmeleri gerçekten çok öngörülü ve başarılı bir strateji olmuş. bunu da buraya böyle not alalım, ibret alalım derim. biz türkiye'de iş yapmaktan ve kendimizi meşgul tutmaktan, büyük resme odaklanmayı beceremiyoruz, "işimiz nereye gidiyor?" ve "3-5-10 sene sonra aynı işi yapabiliyor olabilecek miyim?" sorusunu kendimize hiç sormuyoruz. büyük resme odaklanmıyoruz. işte bu herifler bunu iyi becerdikleri için 5-10-20 senelik teknoloji şirketleri çıkarabiliyorlar der ve entrymi bitiririm çocuklar. bye.

  • eski bir röportajında "...benim bir sözüm var. düşünüyorum öyleyse varım" demiş insandır kendisi. röportaj eski ama 1650'lerden daha eski olduğunu zannetmiyorum.