hesabın var mı? giriş yap

  • kendisini ilk defa yalan dünya'daki orçun rolüyle izlerken gevşek, itici ve ağzına ıslak odunla vurulası bir karakteri çok iyi canlandırdığını düşünüp yetenekli bir oyuncu sanmıştım. meğer herif rol yapmıyormuş, zaten kendi kişiliği gereği dayak manyağı yapana kadar dövülesi insan tipi varmış..

  • mba yok, düşünmüyorum da. aile şirketi yok, peder düşünmüyor da. zaten boğa burcuyum.

  • son yıllardaki yazılanlara baktım da çoğunlukla kendisini döneminde takip edememiş gençler yazmış. size şöyle örnek vereyim bugün yaşasaydı mültecilerin ve yasadışı göçmenlerin ülke için ne kadar faydalı olduğundan bahsederdi. oradan anlayın durumu.

  • citizen kane filmindeki simgesi:

    bu kelimeyi ilk kez söylediği an karısının onu terketiği zamana denk gelir. karısından ayrıldığı sırada şöyle bir diyalog geçer;

    (susan kapıdan çıkmak üzeredir)
    - (kane üzgün bir şekilde) gidemezsin...
    - (susan'ın yüz ifadesi değişir, kane'i üzgün görmenin şaşkınlığını ve bu şaşkınlığı onun ayrılık kararını almasının verdiğini düşünerek yarı bi haz içine girer)... hmmm
    - gidemezsin... bunu bana yapamazsın
    - (sinirlenir) hmm... anlıyorum... demek bu olanların hepsi yine seninle ilgili, benim gitme kararım, seni terkedişim...

    bu diyalogda kane'in susan'ı değil susan tarafından sevilmeyi istediği ya da genel olarak alırsak egoizimin pençesinde olduğu sonucuna varabiliriz. birini sevme eksikliğini heykellerle, ve haşmetli xanaduyla saklamaya çalışır.

    --- spoiler ---
    kane, bu kelimeyi, kar efekti verilmiş cam süs eşyası elllerinde iken söyler. kar efetki, ailesinden ayrıldığı karlı günü temsil etmektedir. rosebud sevebilme eksikliğinin temsilidir. ailesi ile ayrıldığı anda yaşanan diyaloglarda kane'in annesine çok düşkün olduğu, "sen de gel", "sen niye gelmiyorsun" gibi ağlamaklı repliklerle güçlendirilmiştir. çocukluğundaki kızağın markası ve aynı zamanda (argoda) annesinin rahmi anlamına gelen rosebud, onun hayatı boyunca sevebildiği tek kişi olan annesine özlemi ve de özellikle "sevebilme" isteği özlemini simgeler.
    --- spoiler ---

  • yine de yalnız yaşadığı halde 3 çeşit yemek yapan insan değildir. porsiyonları küçük yapıyorum tabi. ama bazen kendi kendime 'pff kabak mı bu, istemiyorum ya, soteden yerim sadece' dediğim oluyor, ulan sen yaptın kabağı amk niye yemiyosun. harbiden. bazen hem kola hem ayran hem bira alıp dolaba koyuyorum mesela, yemek vakti gelince de 'hmm hangisini içsem acaba lan çok kararsız kaldım fanta yok mu amk' diye düşünüyorum. ben reçeli hiç sevmem, yemem de. 40 yıl reçelsiz yaşayabilirim, o derece. ama geçen gün reçel aldım iki kavanoz, dolaba koydum arada bir gözüme çarpsın da 'bu reçellerin ne işi var burda' diye sinirleneyim. hehe.

  • insanları uyarmak da suç oldu yemin ederim. ne kadar aptalca bir paylaşım, nasıl bir saçmalık? neymiş anneymiş. öldükten sonra annelik göreviniz devam etmiyor. gidip binalarınızı depreme dayanıklı mı kontrol ettirin? asıl annelik görevi budur.

  • - ay hatun deme bana necmi!
    - nedenmiş.
    - ne o öyle kırolar gibi...
    - hatun hakanın eşidir. islamiyet öncesinde ülkeyi hatun yönetirmiş. sen de benim dünyamın biricik hakimi olduğun için öyle diyordum sana. bi daha demem.
    - ayy ya tamam onu de ama bayan deme. ne o baydın mı benden?
    - ama bitanem baymak yediğin bişeyin midene dokunmasıdır. bakma argo tanımlara bayan öztürkçe kadına saygıyı belirten bir sözcük işte ne güzel.
    - manita diyosun bana asıl. kırosun işte.
    - manita mana'dan gelir eski dilde tanrıça demektir. ben üzerimde bıraktığın o sihirli etki yüzünden... ya tamam bi daha demem.
    - ay necmi çok tatlısın yaa
    - (mna kodumun karısı)
    - bişi mi dedin necmi?
    - saçların diyorum ışığım, altın sarısı...

  • gelmiş geçmiş en başarısız reklam repliği. ürün reklamı mı yapıyorsun serenay reklamı mı? madem serenay her türlü güzel senin ürününe ne gerek var?