ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
annelerin gezi parkı eylemi hakkında yorumları
-
- aiyyyy polise bak polise nasıl vurdu çocuğa. bak bak hiç acıyo mu ya???? yazık ya yazık şu hale bak.
2 saniye sonra;
- bak bak zilliye bak zilliye nasıl kışkırtıyo polisi? vur vur...
5 saniye sonra
- tii allah cezanızı şu hale bak. yazıklar olsun.
bana dönerek; bu varya aynı 80 dönemine benziyor. o zamanda evlerde bi akşam solcu saklardık, bi akşam sağcı...
- ee şimdi gelip kapını çalsalar yine ne yaparsın?
- evime gelen herkese kapım açık benim.
feysi, tivitırı olmayan, sosyal medyanın gazından bi haber, kah vurulan gence ağlayan, kah polise üzülen olaylara saf apolitik bi insan gözüyle bakan anne..
annem.
inanıyorum ki şu boktan dünyayı ancak bu kadar saf gözlerle bakan insanlar, bu kadar saf kalmış yürekler kurtarabilir.
16 temmuz 2019 camiilerden sela verilmesi
-
bulunduğum şehirde şu an başlamış olandır.
15 temmuzu lanetliyorum ama mevzu o değil.
gecenin köründe sela vermek nedir allah aşkına.
savaş mı ilan ediyorsun ne yapıyorsun ?
anma töreni yapacaksın madem akşam ile yatsı arasında oku selayı.
oğlanı zaten zar zor uyutmuşum.
bebekleri, hastaları düşünmeden yapılan eylemdir.
10 milyon dolar verseler dinini değiştirir misin
-
dinim olmadığından değiştirmiş gibi yapıp 10 milyon doları cebe atacağım soru.
mustafa denizli
-
günün birinde kaptan bravo’nun gemisi açık denizlerde yol alırken, gözcü direğin tepesinden seslenmiş: ‘uzakta bir korsan gemisi göründüüüüü!’
bunun üzerine tüm mürettebat dehşet içinde sağa sola koşuşturmaya başlamış. kaptan bravo sakin bir sesle yardımcısına seslenmiş: “bana kırmızı gömleğimi getirin!”
yardımcı derhal kaptanın kırmızı gömleğini getirmiş… bravo gömleği giyerken adamlarını savaş düzenine sokmuş ve korsanları yenmiş...
daha sonra, gözcü bu kez bir değil, iki korsan gemisini tespit etmiş...
kaptan bravo bu kez de kırmızı gömleğini istemiş ve yine korsanları duman etmiş.
o akşam, bütün mürettebat güvertede oturmuş, o günkü zaferi konuşurken, adamlardan biri kaptana sormuş:
‘kaptanım, çok merak ettik, niye hep savaştan önce kırmızı gömleğinizi istiyorsunuz?’
bravo cevaplamış:
“eğer saldırı sırasında yaralanırsam kırmızı gömlek akan kanımı belli etmez, böylelikle siz de korkusuzca düşmanlarımıza direnmeyi sürdürürsünüz.”
ortalığı bir sessizlik kaplamış... adamların yürekleri kaptanlarının cesaretine duydukları hayranlıkla güm bede güm atıyormuş...
şafak sökerken gözcü bu kez bir değil, iki değil, tam on korsan gemisinin yaklaşmakta olduğunu tespit etmiş. mürettebat kutsayıcı bir sessizlikle kaptanlarına bakarak, onun o artık alışılagelen kırmızı gömlek talebinde bulunmasını beklemeye başlamışlar.
kaptan bravo çelik gibi gözleriyle gemisine yaklaşan korsan filosuna bakmış, sonra korkusuzca adamlarına dönmüş ve sakin bir sesle bağırmış:
bana kahverengi pantolonumu getirin!
mustafa denizli şimdilik kırmızı gömleğini istiyor ama bence kahverengi pantolonu isteme zamanı geldi.
almanca
-
tenseleri basitçe özetlenebilecek olan dildir.
präsens: geniş zaman ve şimdiki zamandır.
präteritum (imperfekt): geçmiş zamandır. (genellikle hikayelerde, yazı dilinde kullanılır)
perfekt: geçmiş zamandır. (günlük konuşma dilinde kullanılır)
plusquamperfekt: geçmiş bir zamandan daha geçmiş bir zamanın ifadesinde kullanılır. ingilizcedeki past perfect gibi düşünülebilir.
futur i: gelecek zamandır.
futur ii: gelecekte tamamlanacağı düşünülen eylemlerin ifadesinde kullanılır.
kuralları önce aktiv, sonra passive göre "fragen" fiili üzerinden açıklamak gerekirse:
* * *
präsens: (aktiv)
ich -> frage
du -> fragst
er/sie/es -> fragt
wir -> fragen
ihr -> fragt
sie -> fragen
präsens: (passiv)
ich -> werde gefragt
du -> wirst gefragt
er/sie/es -> wird gefragt
wir -> werden gefragt
ihr -> werdet gefragt
sie -> werden gefragt
takdir edersiniz ki aktiv präsenste açıklanacak bir şey yoktur, şimdiki zamanda zaten fiilin en temel çekimleri vardır. şimdiki zamanın passivinde ise yardımcı fiil olarak werden çekimlenir ve fiilin üçüncü hali eklenir.
* * *
präteritum (imperfekt) (aktiv):
ich -> fragte
du -> fragtest
er/sie/es -> fragte
wir -> fragten
ihr -> fragtet
sie -> fragen
präteritum (imperfekt) (passiv):
ich -> wurde gefragt
du -> wurdest gefragt
er/sie/es -> wurde gefragt
wir -> wurden gefragt
ihr -> wurdet gefragt
sie -> wurden gefragt
aktiv präteritumda fiilin ikinci hâli kullanılırken, passiv präteritumda passiv präsensteki werdenın yerini wurdenin alması haricinde bir değişiklik olmaz.
* * *
perfekt (aktiv):
ich -> habe gefragt
du -> hast gefragt
er/sie/es -> hat gefragt
wir -> haben gefragt
ihr -> habt gefragt
sie -> haben gefragt
perfekt (passiv):
ich -> bin gefragt worden
du -> bist gefragt worden
er/sie/es -> ist gefragt worden
wir -> sind gefragt worden
ihr -> seid gefragt worden
sie -> sind gefragt worden
aktiv perfekt, ingilizceye benzer olarak haben fiili ve fiilin üçüncü hâli ile çekimlenir. passivinde ise çekimlenen yardımcı fiil seindır. üçüncü hâl + worden değişmeden çekimlenen sein fiiline eşlik eder.
* * *
plusquamperfekt (aktiv):
ich -> hatte gefragt
du -> hattest gefragt
er/sie/es -> hatte gefragt
wir -> hatten gefragt
ihr -> hattet gefragt
sie -> hatten gefragt
plusquamperfekt (passiv):
ich -> war gefragt worden
du -> warst gefragt worden
er/sie/es -> war gefragt worden
wir -> waren gefragt worden
ihr -> wart gefragt worden
sie -> waren gefragt worden
aktiv plusquamperfektte, aktiv perfektteki haben yardımcı fiilinin yerini habenin präteritumu hattenin alması haricinde bir değişiklik olmaz. benzer bir şekilde passivde de passiv perfektteki seinın yerini seinın präteritumu alır.
* * *
futur i (aktiv):
ich -> werde fragen
du -> wirst fragen
er/sie/es -> wird fragen
wir -> werden fragen
ihr -> werdet fragen
sie -> werden fragen
futur i (passiv):
ich -> werde gefragt werden
du -> wirst gefragt werden
er/sie/es -> wird gefragt werden
wir -> werden gefragt werden
ihr -> werdet gefragt werden
sie -> werden gefragt werden
aktiv futur i, en çok passiv präsense benzetilebilir. tek fark burada fiilin üçüncü hâlinin değil, mastar hâlinin werden yardımcı fiiline eşlik etmesidir. futur i passiv ise passiv präsensin sonuna werden eklemek kadar basittir.
* * *
futur ii (aktiv):
ich -> werde gefragt haben
du -> wirst gefragt haben
er/sie/es -> wird gefragt haben
wir -> werden gefragt haben
ihr -> werdet gefragt haben
sie -> werden gefragt haben
futur ii (passiv):
ich -> werde gefragt worden sein
du -> wirst gefragt worden sein
er/sie/es -> wird gefragt worden sein
wir -> werden gefragt worden sein
ihr -> werdet gefragt worden sein
sie -> werden gefragt worden sein
aktivde de passivde de werden çekimleniyor, geri kalan kısımlar özneye/nesneye göre değişiklik göstermiyor.
* * *
not: bu yazdıklarımı yardımcı fiili haben olan fragene göre çekimledim. eğer yardımcı fiili sein olan kommen gibi bir fiil seçseydim habenların yerini doğal olarak sein alacaktı.
şimdi bir adım öteye gidelim, diyelim ki cümlede müssen gibi bir modal fiil var. ne yapacağız bu müssen fiilini?
onu da gösterelim:
ak. präs:
ich muss die aufgabe machen.
pas. präs:
die aufgabe muss gemacht werden.
ak prät:
ich musste die aufgabe machen.
pas. prät:
die aufgabe musste gemacht werden.
ak. perf:
ich habe die aufgabe machen müssen.
pas. perf:
die aufgabe hat gemacht werden müssen.
ak. pl. perf:
ich hatte die aufgabe machen müssen.
pas. pl. perf:
die aufgabe hatte gemacht werden müssen.
ak. fut. i:
ich werde die aufgabe machen müssen.
pas. fut. i:
die aufgabe wird gemacht werden müssen.
ak fut. ii:
ich werde die aufgabe machen müssen haben.
pas. fut. ii:
die aufgabe wird haben gemacht werden müssen.
şu son yazdığım futur ii'leri reelde zaten nadiren kullanmak zorunda kalacağınız için gözünüzün korkmasına pek gerek yok.
* * *
düzensiz fiil çekimleri ile ilgili olarak ise her zaman olmasa da salladığınızda tutturma olasılığınızı yükseltebilecek olan bazı hackler var. bunlar gramer kitaplarında olan evrensel kurallar falan değiller. yine de yazmamın faydalı olacağını düşünüyorum.
"ie"li fiilerde, ikinci hâlin "o" ve üçüncü hâlin "ge" + "o" şeklinde değişimi:
ie -> o -> ge - o
fliegen -> flog -> geflogen (uçmak)
fliehen -> floh -> geflohen (kaçmak)
fliessen -> floss -> geflossen (akmak)
frieren -> fror -> gefroren (üşümek)
riechen -> roch -> gerochen (koklamak)
schieben -> schob -> geschoben (itmek)
schliessen -> schloss -> geschlossen (kapatmak)
wiegen -> wog -> gewogen (tartmak)
ziehen -> zog -> gezogen (çekmek)
geniessen -> genoss -> genossen (tadını çıkarmak)
giessen -> goss -> gegossen (dökmek)
biegen -> bog -> gebogen (bükmek)
burada istisnai bir duruma örnek olarak "liegen" gösterilebilir. zira:
liegen -> lag -> gelegen
şeklinde bir farklılık gösterir.
* * *
ikinci bir hack i - a - u değişimi:
finden -> fand -> gefunden (bulmak)
binden -> band -> gebunden (bağlamak)
klingen -> klang -> geklungen (tınlamak)
ringen -> rang -> gerungen (güreşmek)
singen -> sang -> gesungen (şarkı söylemek)j
sinken -> sank -> gesunken (batmak)
zwingen -> zwang -> gezwungen (zorlamak)
trinken -> trunk -> getrunken (içmek)
istisna olarak wissen (bilmek) ve bitten (rica etmek) örnek gösterilebilir.
wissen -> wusste -> gewusst
bitten -> bat -> gebeten
* * *
ei - ie - ie ilişkisinden de söz etmek mümkün.
bleiben -> blieb -> geblieben (kalmak)
gleichen -> glieh -> gegliechen (benzemek)
leihen -> lieh -> geliehen (ödünç vermek)
meiden -> mied -> gemieden (uzak durmak)
reiben -> rieb -> gerieben (sürtmek)
bazılarında "ie" yerine sadece "i" de olabiliyor:
reissen -> riss -> gerissen (bölmek)
reiten -> ritt -> geritten (ata binmek)
leiden -> litt -> gelitten (acı çekmek)
istisna olarak:
heissen -> hiess -> geheissen
görüldüğü gibi heissenda üçüncü hâl "ie" olarak değişmedi.
* * *
hayat almanca öğrenmek için o kadar da kısa değildir. hatta söz konusu tenseler olduğunda almanca, fransızca gibi dillerden çok daha basittir.
z kuşağının sabah akşam noodle yemesi
-
z kuşağı devlet yurdunda kalan, porsiyonları yetmeyen, iki öğün bile doğru düzgün yiyemeyen, kahvaltısı akşam yemeği için uzun uzun kuyruklara girmesi gereken, cebinde doğru düzgün parası olmayan, odasında ocağı tenceresi olmayan aç bir kuşak.
gizli saklı odaya soktuğumuz kettle ile bu yurtta ancak noodle yiyebiliyoruz acıkınca. çok özür dileriz sevgili büyüklerimiz.
gelen mesajlara inanamazsınız, biri yazmış kettle sokabiliyorsanız tost makinası da sokabilirsiniz diye. sonra da yazmış gece bişi yemeyin zaten diye. ne kadar yaratıcı çözümler bunlar. yurtlara gideken annemizin al yavrum dediği kettle, 10 liraya satılan su ısıtıcılarla bir tutup tüm yurda tost makinası aldıracak. malum partinin “bir daha yemek istesinler” önerisi ile aynı zekada bir çözüm önerisi gerçekten.
ayrıca durduk yere de üç beş kişi “beyinsiz çünkü z kuşağı” yazmış. y kuşağı sanki bir halta yaramış bu ülkeye de z kuşağına bir şey bırakmış. beyninizi kullansaydınız da sizlerin kararlarının bedelini z kuşağı çekmeseydi. durduk yere sonraki kuşağa beyinsiz deme ihtiyacı duyan bir kuşağı da çok ciddiye almamak gerekir neyse. bütün bu meselenin, noodle yememiz ve maddi problemlerimizin olması z kuşağının beyinsizliği ile ne alaka ya ne alaka… parıl parıl zihinler gerçekten. biri de yazmış ben amerikada okudum ettim harika bi y kuşağı örneğiyim diye bravo sana bravo bebeğim.
ayrıca olaya sadece ucuzluk açısından bakmak da yanlış. ben pratik oluşundan da söz ettim.
j. k. rowling
-
--- spoiler ---
sırlar odası bence serinin en kötü kitabı.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
kitapları bilemeyeceğim, okumadım.
--- spoiler ---
entry: #73556558
bu iki cümle arasında sadece 4 cümle kurmuş.
kusura bakma da, bu şekilde entry girersen başına bir şeyler gelir.
tanım: harry potter serisinin yazarı.
11 temmuz 2022 euro dolar eşitlenmesi
-
türkiye için oldukça kötü bir durum. bizim en büyük ithal kalemlerimiz dolar üzerinden iken en büyük ihracatımız euro bölgesine yapılıyor. arbitraj avantajımız maalesef kayboldu
ya evlenelim ya da ben ayrılmak istiyorum
-
burda yazan yazarlarlar gerçekse bu kadar evlenen adam nerden çıkıyor onu düşünüyor insan. 2-3 senedir birliktesindir, ilişkinizde ufak tefek kavgalarınız dışında probleminiz yoktur, artık evlenmek istiyosundur. yuva kurmak, hayatını o adamla geçirmek istiyosundur. ne var bunda çok mu garip ben anlamıyorum. bunu adama farklı yollarda söylemeye çalışmıştır ama adam anlamak istememiştir. o zaman da kimse kimseyi zorla tutamaz. kadın evlenmek istiyor da adam istemiyorsa yolları ayrılır olur biter. yok kezbandır, yok kocisim diyordur.ya arkadaş ne diyorsa desin, siz istemiyorsanız demezsiniz.
not: ne evliyim, ne de evlenmek için taklalar atıyorum.
ateistlerin adam öldürmeye daha yatkın olması
-
tam tersi bir durum olduğunu düşünüyorum. ateistlik bir hayat sorgusunun, bir entellektüel birikimin sonucudur. materyalist düşünce ateistin beynini zaten yeterince yormuşdur. ölümden sonrasına inanmadığı için elindeki hayatıda cezaevinde düşüp kalan ömrünü talan edecek kadar aptal değildir. ateistten değil, "cahil" müslümandan korkunuz.
rüzgar tarafından hamile kalan kadın
-
nefesi kuvvetli birisi güzel üflemiş.