hesabın var mı? giriş yap

  • fena halde spring heeled jack karakteri ile benzerlikler gösteren anti-kahraman.

    esasen spring heeled jack 19. yüzyıl ingiltere’sinde onlarca yıl gündemde kalmış, gazetelerde haberleri yayınlanmış, ama hiçbir zaman yakalanamamış bir saldırgan. ilk görülmesinden sonra ülkenin farklı yerlerinde, farklı farklı şekillerde görüldüğü iddia edilmiş. her seferinde eklenen fiziki özelliklere bir noktadan sonra insanüstü güçler de eklenmiş. en başında yay topuklu jack denmesi de saldırganın kaçarken çok yükseklere sıçradığının görülmesinden kaynaklanıyor. tabi, olaylar kuvvetle muhtemel şahitlerin uydurması.

    bu tarihi olaya etraflıca anlatan video için tıklayınız: ingiliççe

    buraya kadar olay tarihi bir gizemli adli vaka veya sulandırılmış bir asparagas. lakin, işin batman ile ilgisi, jack’in görülmesi rapor edildikçe zaman içinde bir süper kahraman gibi güçlenmesi ve gizemli bir hikaye haline dönmesi neticesinde spring heeled jack adlı bir çizgi romanın yayınlanmasıyla başlıyor.

    gizemli saldırganla aynı adı taşıyan bu çizgi roman karakteri neredeyse viktoryen bir batman’dan farksız. nasıl mı?

    (1) yarasa kostümü giyiyor.
    (2) intikam peşinde.
    (3) aynı batman gibi karanlıklardan çıkıyor, aldatma ve korkutma taktikleri uyguluyor.
    (4) bir anti-kahraman.

    bunlar yetmezmiş gibi şu özellikleri insana “ulan intihal olacaksa böyle olsun” dedirtiyor:

    (1) alteregosu bir soylu ve zengin. (kendisine ait olması gereken topraklara ve makama konan üvey kardeşine karşı mücadele ediyor.)
    (2) yanında ona yardımcı olan bir uşak var (adı alfred değil).
    (3) alteregosunun ismi, bertram wraydon. (bruce wayne, ikisinin de isim ve soyisimlerinin baş harfleri aynı.)

    daha başka bir sürü benzerliği konuyu uzunca anlatmış şu ingiliççe yazıdan okuyabilirsiniz.

    (bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)

  • genelde takımın en iyi oyuncuları yapar bunu..
    takımı üst üste hatalı goller yiyince "yaa taam bırakın abii ya..çık abi yaa..taam abi yaa!!" diyerek kaleciyi eliyle itekleyerek yeni kaleci olduğunu deklare eder..
    sonra da topu eliyle oyuna sokup kimseyle paslaşmadan, milleti çalımlaya çalımlaya karşı kaleye doğru ilerlemeye başlar..
    genelde üç dört, beş derken sonunda kaptırıverir topu, adamlar da boş kaleye takarlar tabi 30 metreden..

    bu gene bozmaz ama hiç, takım arkadaşlarını işaret edip "ben daha napim abi ya bizim takımın hepsi mal görüyosunuz!" gibisinden ellerini açar karşı takım oyuncularına doğru, karşıdakiler de "haklısın abi sen elinden geleni yaptın adamlar mal elden bişi gelmez" der gibi kafa sallayıp teselli ederler bunu..

    ha bu arada;
    (bkz: o hikayedeki mal benim)

  • flashback: 90lı yıllar. star 1 televizyonu. boş bir koridor ve gittikçe yaklaşan topuklu ayakkabı sesleri.

    tak.... tak.... tak... tak.....

    sonrasında bülent ersoy. ablanız kurban olsun size...

  • ulan herif tavsiye diye bana tatilimi nasil yapacagimi anlatmis, bir tek ne zaman iseyip ne zaman dus alacagim eksik. sagol birader sen git benim yerime ben yanlis bir sey yaparim simdi sen daha guzel tatil yapiyormussun.

  • 300 liralık siparişimin 150 lirasını yemek firmaları komisyon olarak kesiyorsa, ben senin restoranına kendim geldiğimde neden yine 300 liraya alıyorum aynı siparişi? bunu herkes sorumuş ama cevap yok.

    aynı siparişimi sana kendim gelip 200 liraya yakın mal edeceğimi bilsem söz gelip kendim alacağım.