hesabın var mı? giriş yap

  • kimliği bugün ünlü youtuber charmquell tarafından ortaya çıkartılmıştır. gerçek ismi eda sak'tır. olay lise yıllarında üye olduğu linkin park ile ilgili bir siteye koyduğu profil fotoğrafı ile başlamıştır. daha sonra çeşitli sitelerde virüs olarak ayça_22 adıyla yayılmış ve fenomen haline gelmiştir. hepimizin nereden geldiğini ve neden popüler olduğunu asla bilmediğimiz bu fotoğrafın hikayesi bugün itibarıyla ortaya çıkmıştır.

    hikayeyi daha detaylı öğrenmeniz için linki buraya bırakıyorum: ayça_22 kimdir?

    gerçek ayça_22 olan eda sak'ın video altına yaptığı yorumu ise buradan görebilirsiniz: https://eksiup.com/p/yu6252378gdu

    edit: başka birisi hesap açıp yorum yazmış olabilir, ona göre okuyun. (hesabın bir gün sonra fake olduğu ortaya çıktı ve yorum kaldırıldı.)

    edit 2: olay twitter'a düştükten sonra birçok kişi eda sak'ı tanıdığını ve kendisinin ayça_22 olmadığını söyledi. aynı kişilerin verdiği bilgilere göre eda sak, amerika'da yaşıyor ve fotoğraftaki kadınla alakası yok. amerika'da yaşadığı bilgisi videoda yayınlanan bilgiyle de uyuşuyor.

    yine twitter'da paylaşılan bir tweete göre ayça_22'nin eda sak olmadığını anlıyoruz. kendisini tanıyan kişiler fotoğraf paylaşarak bu durumu kanıtlıyor. silinirse diye görsel

    başka bir tweet'te yazılanlara göre, kendisini tanıyan bir kişi isminin begüm olduğunu söylüyor. fenomen haline gelen fotoğrafta kolye üzerinde "begüm" yazdığı açıkça belli olmasa da kolyenin bir kısmında "güm" yazdığını görebiliyoruz. bu ihtimal de ismin begüm olma ihtimalini güçlendiriyor. silinirse diye görsel

    aynı tweette başka bir detay daha var. tweet'i atan kişi begüm'ün bir ön ismi olduğunu, bu ismin m harfiyle, soyadınınsa p harfiyle başladığını söylüyor. bu bilgi bizim için çok önemli, çünkü veritabanlarında bulacağımız bilgileri doğrulama imkanı veriyor.

    internette küçük bir araştırma yaptıktan sonra bir müzik dinleme sitesinde maide begüm pekkanlı adında bir profile ulaşıyoruz. bu da bir önceki tweet'te verilen bilgilerle tamamen uyuşuyor.

    elimizdeki bütün veriler birbiriyle uyuşuyor fakat bir problemimiz daha var. maide begüm pekkanlı'nın bu profili gerçek mi yoksa charmquell'in videosuna atılan yorum gibi tezgah mı? bu bilgiyi doğrulamak zorunda kalıyoruz.

    aynı müzik profilinindeki favori şarkılar kısmına göz attığımızda 10 yıl önce yüklenen bazı şarkıların favorilere eklendiğini görüyoruz. yani yüksek ihtimalle bu profil 10 yıldır aktif ve birkaç şarkı favorilere eklenip bir daha hiç kullanılmamış. ya da bize birisi çok büyük bir tezgah kuruyor. ben şahsen tezgah olduğunu düşünmüyorum, çünkü tezgah olsaydı bilgilere daha açık ve kolay yerlerden ulaşabilirdik. görünüşe göre maide begüm pekkanlı bu durumdan oldukça rahatsız olacak ki kendini internette kaybettirmek için çok uğraşmış.

    maide begüm pekkanlı'yı google üzerinde arattığımızda hiçbir veriye ulaşamıyoruz. bu nedenle ismini instagram'da aratıyoruz. arattığımızda ise karşımıza bir profil çıkıyor fakat profil resminde kendisi olmadığı için yine doğrulayamıyoruz. bu nedenle farklı yönteme başvurmak zorundayız.

    müzik dinleme sitesindeki maide begüm pekkan'ın favorilere eklediği şarkılar mert dürgen adında bir sanatçıya ait. yani begüm bu kişiyi tanıyor olabilir. bu nedenle instagram'da mert dürgen'in ismini aratıyoruz ve bu profile ulaşıyoruz. hesap herkese açık olduğu için takip ettiği ve takip edilen kişileri görebiliyoruz. bu listelerde begüm adını arattığımızda bir üstte yazılı maide begüm pekkan'ın profili çıkıyor. yani begüm ve mert birbirini tanıyor. hatta instagram'dan takipleşiyorlar. böylece instagram profilinin begüm'e ait olduğunu doğruluyoruz.

    sonuç: ayça_22 kesinlikle eda sak değil. charmquell çok iyi izler yakalayıp eda sak adında bir kadına ulaşsa da birçok kişi tarafından eda sak'ın başka biri olduğu kanıtlandı. ayrıca charmquell, entry'nin başında sahte eda sak'ın yaptığı yorumu videosunun altından kaldırdı. yıllardır merak edilen sır perdesi aralandı ve gönüllerimize taht kuran ayça_22'nin maide begüm pekkanlı olduğu kanıtlandı. emeği geçen herkese teşekkürler. begüm hanım'ın yolu açık olsun. kendisini seviyoruz.

    bir diğer edit: charmquell, ayça_22'yi bulabilmek için bizi keklemiş.

    dipnot: bu entry'deki bilgilerin tamamının internette herkese açık bilgilerden toplandığını ve kişisel hakları ihlal eden bir paylaşım yapmadığımı belirtmek isterim. yine de ismi geçen kişiler rahatsız oldularsa bana ulaşıp bilgilerinin silinmesini isteyebilirler.

  • akil insan olmak için sadece "artık kan akmasın" cümlesini ezberlemenin yeterli olduğunu hepimize gösteren kadın. bu akşamki aykırı sorular programında enver aysever karşısında konu hakkındaki bilgisizliğiyle gerçekten acınası bir haldeydi, nihat doğan'dan bir farkını göremedim.

    istanbul'a dikilen 11 milyon lale' ye aynı soruları sorsak illa ki bir tanesi dile gelir, elle tutulur bir şeyler söylerdi lan. bildiğimiz laleden bir farkın olsun be akil lale.

  • "şayet yumurta dış bir güçle kırılırsa yaşam sona erer. içerideki güç ile kırılırsa yaşam başlar. büyük şeyler her zaman içeriden başlar."

  • migros haftasonu alkol satamadı. eski genelgeyi bahane etti. pazartesi satış var mı diye sordum " bilemiyorum henüz belli değil" dedi kasiyer. pazartesi günü, sadece migros değil koca koca holdinglerin sahibi olduğu zincir marketler o alkolü veremesinler daha onlarla işim yok, tabiri caizse alışverişi selamı sabahı keserim kendileriyle. senin yapamadığını bir gariban tekel büfesi yapacak başkaldıracak,ekmek parasına mücadele edecek, sen aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda takılacaksın.

    debe editi: şuan alkol satışı mevcut.bantlar yasak yazıları kaldırılmış.

  • düşünsenize, sözde ordunuz bir savaşta. ve siz başka bir ülkede gizleniyorsunuz. insanları ateşe atıyorsunuz. çocukları ön plana atıp, kendinize güvenli yer arıyorsunuz. ondan sonra olan masumlara oluyor. insanlar da bunlara destek olmak için eylemler yapıyor.

  • "konuşmak istiyorsa senin yazmanı beklemez yazar, sesini duymak istiyorsa arar, görüşmek istiyorsa bir fırsatını bulur, sevmek istiyorsa sana saçma sapan bir anlam yükler kendine bahane yaratır yine sever. insan bu, istese yapamayacağı şey yok ama istememiş demek ki ne yapacaksın? "
    ...

  • başlık karakter sınırına takıldığından dolayı aslı "tubitakın sahip çıkmadığı projeye biz sahip çıkıyoruz kampanyası" olacak olan başlık.

    üniversiteli genç arkadaşın facebookta yazdığı yazıyı bizzat kopyalıyorum;

    "arkadaşlar oncelikle uzun bir yazı olacak ama hem hayatımın onemli bir anısını paylasmak hemde yardım isteyecegim llutfen uplarınızı esirgemeyin.

    suan ısparta suleyman demirel üniversitesinde okuyorum. bundan 3 yıl once yıllardır araştırdığım bir projeyi gerçekleştirdim ve tubitak proje yarışmasına katıldım 1500 proje arasından ilk 23 e kalarak ytüde gerçekleşecek olan yarı finale katılmaya hak kazandım. bu yarısmada ilk 3 gun sergi olur standınızs gelenlere projeyi anlatırsınız 4. gun ise juri onunde sunum yaparsınız ve finale gidecekler belirlenir. gittiğimizde yan standdaki kisilerin surekli aynı uc kisiye gördükleri her yerde selam verdiklerini ve hep muhabbet ettiklerini farkettik fakat tanıdıkları olabilecegini dusunerek birşeyden kuskulanmadık. 4. gun jürinin karşısına çıktığımda inanamadım tam anlamıyla. selam verdikleri uc kisi juri uyesi olan 3 kişiydi. sunumumu yaptım ve jurilerden biri " muhtemelen gecemeyeceksin fakat bu projenin mutlaka patentini al kar-maliyet oranı bu kadr yuksek bir proje zor bulunur" dedi.

    bende madem iyi bir proje neden gecemeyeyim dedim ve birsey söylemedi yanımdan ayrıldı. daha sonra sonuclar açıklandı ve finale giden 2 projeden 1inin o selam veren arkadaşlar oldugunu gordum. iste o an puzzle parçaları yerine oturdu. demem o ki tübitak'ın tarafsız oldugunu dusunmuyorum. ve aslında o juri üyesinin boyle demesinin ardından projemin uzerine düşmeye karar verdim. 5 is adamı bana ulaştı ve gorusmek istediklerini soyledi görüştük ve hepsi bana projemi 4 bin tl gibi komik bir rakama satın almak istediklerini söylediler bende avrupada veya kanada da universite okumak istedigimi bunu saglarlarsa projemi vereceğimi soyledim kabul etmediler. daha sonra tvde yayınlanan bir fikrinmi var adlı proje yarışmasından davet aldım ama üniversitem dolayısıyla katılamadım..

    projemden bahsedeyim: sadece basınçlı oksijen ve surtunme kuvvetini kullanan bir klima yaptım. deneylerle elde ettigimiz sıcaklık değerleriyle birlikte ortalama degerleri 2000. tl olan 12.000 btu klimalarda kullanılan uluslararsı sıcaklık değerlerini 450 tlye mal ettigim klima ile sıcak ve soguk değerlerin her ikisi icinde sağladık.

    2. avantaj zararlı gaz kullanımı olmadıgı icin klima gazı zehirlenmesi riski yok.
    3. avantaj kullanılan yerin fiziksel şartlarına gore %20-25 arası aylık enerji tasarrufu sağlıyor.

    ve son olarak ne istediğime geleyim. dedigim gibi yurt dısında bana bu projemi arge çalışması ile en iyi haline getirip gerçekleştirme imkanı sunabilecek bir universitede burs istiyorum. bana bu sartları sağladıktan sonra ulke farketmez hindistan bile olur. bu yolda yardım edebilecek kisiler arıyorum. belki yurtdışında bir üniversiteden birisini tanıyor olabilirsiniz veya bir konsoloslukta burslarla ilgilenen kisi olabilir, herhangi birsey olabilir. yardım edebileceğimizi umuyorum. uplarınız dert görmesin"

    ülkemizin en tarafsız olması gereken kurumu böyle şeyler yapıyorsa bence bizler bireysel olarak elimizden geldiğince bu tarz projelere sahip çıkmalıyız. umarım yardımı dokunacak birileri olabilir.

    edit: proje sahibi arkadaşa ulaşmak isteyenler burakbasaksehir@gmail.com adresinden mail yoluyla ulaşabilir. teşekkürler ilginiz için

  • nedense devamini okuyayim rezilligine deginilmemis aciklama.

    ha bi de neymis entryleri teknik bir aksaklik yuzunden silemedik. ondan dolayi dakikada 2 tane silebiliyoruz. ay kiyamam serverlarin uf mu oldu .s..s.s.s ayda milyonlarca request alan site dayanamadi oyle mi?

    (bkz: biz de bunu yedik)

  • 200 lira civarına satışa koyduğum parfüm için arayan birisi "hocam amerikada bunun fiyatı 100 lira civarı, 100 liraya veriyorsan senden alayım" demişti mesela. 100 liraya bulduysan bana da bi tane al dedim kendisine, sonra kapattık. 1-2 saat sonra gene aradı "bak hocam şu an amerikadan sipariş veriyorum 50 küsür dolara, satmıyor musun emin misin" diyor.

    adamın şantajına bak. elimdeki parfümü amerikadan daha ucuza almakla tehdit ediyor beni. al abicim amerikadan, hasta mısın dedim. "alıyorum bak kardeş, sen kazansaydın elin amerikalısına kazandırıyosun" falan diyor. suçlu olduk bi de ayaküstü.

    yakında bi telefon daha bekliyorum "kardeş parfüm amerikadan geldi" deyip telefonun ahizesine fıslatacak.

  • işte kara mizah budur dediğim film. milletin ne düşündüğü umurumda değil…

    son akşam yemeği ve aslında her şeye sahiptik göndermesi ile beni tavladı..

    bir konuya da açıklık getirmek üzere bu yazımı yazıyorum.

    hepiniz general neden 10 ar dolar aldı ki diye merak içerisindesiniz değil mi? bu aslında askeriye ye bi gönderme. penatagonun yıllık bütçesi 700 milyar dolar. evet yanlış duymadınız milyar dolar. 350 milyon amerikalı da olduğunu düşünürsek her amerikalı yıllık 2000 dolar günlük ise yaklaşık 5 dolar ödüyor pentagon denen şeye. su ve atıştırmalık 2 ürün toplam maliyet 10 dolar. peki iyi de en doğal hakkı olan yaşama hakkı bedava iken neden bu para veriş?

    bizde de diyanet bütçesi 16 milyar tl. yaklaşık 80 milyon kişi olduğumuzu düşünürsek her birimiz yıllık 200 tl veriyoruz. ne için? ama bir imam gelip sizde 10 tl alıp çarpsa bunu sonsuza kadar düşünürdünüz değil mi?

  • ertem: rasim seyircimiz demiş ki "rasim öyle esnedi ki, o esneyince cama baktım. camdan bir şey geldi sanıp korktum."
    rasim: öyle miiiii? (telefonunu kurcalıyor, ertem'in ne dediğini duymuyor bile)
    ertem: evet öyle yazmış.
    rasim: saağ olsunlaaar. (hiç anlamadı, dinlemedi bile...)

  • belediyenizin de allah belasını versin, insanlığınızın da. defolup gidin lan bu hayattan. siz olmamışsınız. sizin yaşadığınız hayat değil. bize vereceğiniz bir şey yok. sizden alacağımız bir şey yok. ne olur gidin artık.