hesabın var mı? giriş yap

  • ozamanlara damgasını vuran ayakkabı nike total 90'dı. çünkü kunduradan da herhangi bir sıradan spor ayakkabıdan da daha ucuza çakması bulunabiliyordu.

  • geleneksel yöntemi biraz revize ederek ortaya güzel bir şey çıkarmanız mümkün çünkü kellepaça da zamana ayak uydurması gereken bir sakatat ürünü bana göre.

    - gerçek reçetelerde kelle paça çorbası küçükbaş hayvandan yapılıyor gibi varsayılır ama ben koku geldiği için büyükbaş hayvan tercih ediyorum. ister kuzu, ister koyun paçası olsun mutlaka ama mutlaka kaç kere sudan geçirirseniz geçirin o çorba kokar.

    - bununla birlikte sakatatı benim gibi belirli bir dozda bokunu çıkarmadan seviyorsanız da dana kellenin böyle kaşıyla gözüyle kaynatmak yerine kasabınıza bir miktar dana yanak siparişi vererek kelleyi bütün olarak kaynatmaktan kurtulabilirsiniz. geçtiğimiz dönem bunun orjinalini yaptığına inandığım bir ustanın reçetesini görünce epeyce irkildim. suyun içerisinde yüzen kelle bana göre değil. aynı tadı hatta daha iyisini yakalamak bu zahmete katlanmadan da mümkün.

    ne diyorduk? kelle paça seviyorsunuz ama kelle ve paçayla uğraşamam diyorsunuz ve hijyenik kaygılarımız da var. evde çok rahat bir şekilde yapacağınız ve lokantadakilere tur bindirecek reçeteyi size aktarayım. buradaki püf nokta kasaptan kelle yerine tedarik ettiğimiz ve kellenin bir parçası olan “dana yanak”. bunu tedarik ettiğinizde kellenin geri kalanına ihtiyacınız yok. boşa eziyet çekmenin alemi de yok.

    1- önce kasabımızdan dana paça ve sığır ilikli kemiklerinizi (bilek de olabilir) alıyoruz. bu kemikleri ve paçayı tam üç kere kaynatarak sudan geçiriyoruz. (kaynattığımız ilk iki suyu döküyor ve paça ve kemikleri tekrar suya yatırarak tekrar kaynatıyoruz. bu işlem çorbanın berrak ve lezzetli olması için çok önemli) üçüncü suyu ise yaklaşık olarak kısık ateşte 5-6 saat hafif hafif tıngırdatarak kaynatıyoruz. üçüncü suyumuzun son iki saatinde suya soğan ve sarımsak (rendeleyin, lönkk diye atmayın içine) ilave ediyor ve tıngırdatmaya devam ediyoruz.

    2- bu süre sonunda paçanın iyice dağıldığını göreceksiniz. kemiklerin içerisindeki iliği ve paçayı çıkararak suyumuzu süzüyoruz.

    3- ayrı bir yerde de kelle tadını verecek olan dana yanağı da üç kere aynı işlemden geçiriyoruz ama üçüncü suyumuzda çok fazla ( 1 saat yeterli) haşlamıyoruz. zaten hemen dağılacaktır. üçüncü haşladığımız sarımsaklı ve soğanlı çıkarıp hemen soğutuyor ve yanakları küp küp doğrayarak dolaba kaldırıyoruz.

    4- bir önceki süzdüğümüz suyu ( paça be ilik işte) ocağa alıyoruz ve bu suyun içerisine bir adet havuç, bir adet soğan ve sarımsak rendeleyerek hafifçe kaynatıyoruz. ardından su kaynar kaynamaz içerisine istediğiniz koyuluğa göre un, su, sirke, yumurta ve az yoğurt ilavesi ile yaptığımız karışımı ilave ediyoruz. bu arada mevcut karışıma liason; bu işleme de çorbayı bağlamak denir. bu karışımda yoğurt çok eklersek çorba ekşi olur. ( en çok yaptığınız hata bu zaten)

    5-son olarak çorbamıza ellerimizle lif lif ayırdığımız paça ve ilikleri ilave ediyoruz. tuzunu kontrol ederek ilavesini yapıyoruz. dana yanak diğer malzemelere göre daha hassas olduğu için en son ilave ediyoruz. eğer diğerleri ile birlikte ilave edersek yanağımız erir. (çorba içerisinde böyle tane tane olması gerekir).

    artık siz de kelle paçacısınız.

    düzeltme: yanak, ilikli kemik ve paça içeriklerini anlamayanlar için sadeleştirildi. çok iyi oldu, çok da güzel oldu.

  • (bkz: enerji ve tabii lan manyak mısın bakanlığı)

    debe editi: işin şakası bir yana 301 madencinin göz göre göre katledilmesinde istifa etmeyen zihiniyetin, ülke genelinde kesilen elektrikler, bu sebeple çalışmayan telefon hatları, bağlanmayan internet, duran metro ve ulaşım sistemleri, çalışmayan trafik ışıkları, kaosa dönen trafik, 100 milyon dolar üretim kaybı* vs. nedeniyle istifa etmesini bekliyor değildik. istifa beklentisini alaya alırken umarım enerji bakanı "nasılsa seçim yakın 3 döneme de takılıyorum istifa etsem iyi olur güzel anılırım" demez diye de aklımdan çok geçti. çünkü dün enerji bakanlığının beceriksizliğiyle yaşanan bütün bu süreç, yitip giden 301 gariban madencinin hayatından, babasız kalan çocuklarından, bir başlarına kalan eşlerinin durumlarından daha trajik, daha beceriksizce ve daha kötü değildi. sizler istifa edip erdemli ve onurlu anılma hakkınızı soma faciası'nda kaybettiniz beyler ve iyi ki dün istifa edeniniz olmadı. unutma unutturma! (bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)

  • kadin o sirada keyfini surecek durumda olmadigindan erkek icin de pek bir sey ifade etmez. hani indiana jones'ta tapinak yikilmaya baslayinca yanindan kosularak kacilan hazineler gibi.

  • (bkz: buyrun benim)

    yaptığım yanlış seçimlermiş de falan ahahaha

    herkesi kendiniz gibi başkalarının varlığına bağımlı ve/veya amsalak tiplerden sanmasanız hayatınız daha güzel olacak aslında ama neyse...

  • frida kahlo, diego'dan vazgeçme eşiğini şöyle açıklamıştır:

    "kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
    canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

    her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.

    düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

    ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

    sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.

    tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden “sen” olduğun için vazgeçtim.

    bencil olduğun için vazgeçtim.

    bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi çünkü sevgim yüceydi.

    ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.

    bu yüzden ben de senden vazgeçtim.

    frida kahlo"

  • küçük bir tadilatla büyük bir tadilata hazır hale getirilebilir, ve bu büyük tadilatla bina yıkılıp sıfırdan başka bir bina dikilebilir mesela.

  • farkında olmadan yargının erdoğan'ın elinde olduğunu itiraf eden bir akçomar başlığı. ironi yapıyor desem öyle bir zeka kırıntısı göremedim.

    engelle geç.

  • bim'den 1 lira 15 kuruş'a aldığım buono çikolata'nın dış kabını çıkartıp, üzerindeki metal kaplama ile üniversitedeki arkadaşlara ikram ediyorum. ederken de; "abimin isviçre'den gönderdiği meşhur bir isviçre çikolatası bu" diyorum. millet ise; "hayatımız boyunca böyle bir çikolata yemedik... bu nasıl bir lezzet, tabii gavur yapmış abi" diyor, bu sebeple de beni çok seviyor.

    bilemiyorum, ben mi daha büyük günah işliyorum yoksa onlar mı... gerçi; belki gerçekten de bu buono dünyanın en lezzetli çikolatasıdır, ama bu onun gaziantep'te üretildiği gerçeğini değiştirmiyor. yani gavur yapmamış beyler.

  • geometri hocasının delirip çocuğun kafasına tahtada kullandığı koca pergelle vurması sonra hırsını alamayıp çocuğun kafasını sıraya vurması tüm bunları dehşetle izlemeniz lakin o çocuğun tüm bunlar olup bittikten sonra hala sırıtabilmesi, hocanın da dönüp hiçbir şey olmamış gibi "evet nerede kalmıştık?" diye sorması. sonra o geometri hocası ile çocuğun ablasının evlenmesi.