hesabın var mı? giriş yap

  • 26 yaşına kadar bir kedi sahibi değildim. hep köpek besledim. cooker,irlanda setteri falan ama genel olarak hayvanları severim yani kedi sokakta görünce sevdiğim bir hayvandı. annem inanılmaz korkardı o yüzden hiç düşünmedik kedi sahiplenmeyi. 1 sene önce bir tekir aldık eve galiba bu hayatta beni en çok üzecek şey kediye bir şey olması. o kediden korkan annem büyük ihtimalle yataklara falan düşücek kediye bir şey olduğunda. beraber yatıyorlar,annem işten döndüğü zamanda camda karşılayıp kapıyı açıyor. her sofraya oturduğumuzda gelip kafasını sürtüyor deli gibi sevgi gösterisi yapıyor kimseyi ayırt etmiyor. kedi gerçekten sözlükte belki abartılıyor ama aslında abartıldığı kadar muazzam bir hayvan. ve işin garibi gerçekten söylenenleri galiba anlıyor. patini yıka diyorsun suya sokuyor,yatmaya gidiyoruz dediğimiz zaman bir bakıyoruz yatağa gidip yatmış,hadi balkona çıkalım diyoruz balkon kapısına gidiyor. aslında insanlarla iletişimi inanılmaz güçlü. her dondurma almak için buzdolabını açtığımda evin diğer köşesinden koşarak gelen,büfenin üstünde uyurken cornflakes yediğimi duyup hemen yanıma uykulu gözlerle koşan bir hayvan nasıl sevilmez...

  • pilav arabası satın alarak kandil gecesi gezi parkında eylemcilere bedava pilav dağıtılmasını sağlayıp gönüllerdeki yerini perçinlemiş adam gibi adamdır.sadece bu adamla tanışmak için bile orda yarışmacı olurum o derece.seviyoruz seni ali ihsan varol

  • ulen okudum ettim tüm başlığı, biriniz de gerçek sebebini bilmez mi arkadaş. gel hele oku da aydınlan biraz ilim irfan öğren:

    geçtiğimiz aylarda ntv bilim'de yazıyordu. bu aniden sarsılarak uyanmak var ya, uyanmak diyorum, başka bişe gelmesin akla. işte bu uyanmak biçimi, vücudun yatış pozisyonunu değiştirme isteğinden kaynaklanıyor. sen beyle deli dehşet yatıyosun, kimi zaman yatağa serbest düşüş yapıyosun ya sevgili dostum, işte o ilginç farklı pozisyonlarda yatışın kimi zaman kan dolaşımını engelliyor, kasları geriyor, ya da çok gevşetiyor, bişe yapıyor işte amk. biz bunu istemiyoruz. sonuç olarak tıp dilinde "olmaz maykıl yandan kaykıl" diye tabir ettiğimiz hareket vuku buluyor.

  • gazeteci metin cihan tarafından ortaya atılan iddialardir.

    iddiaya göre kamuya alımlarda tugva referansları kullanılmis ve bunların sistematik listeleri tutulmuş. is o noktaya varmış ki, devlet kurumlarından tugva'ya verileri aktaracak hat bile kurulmuş.

    yarın birgun bu ülkeye hukuk geldiğinde torpil ile kadrolasanlarin hukuk önünde hesap verebileceği önemli bir delil olarak karşımızda duruyor.

    kaynak:
    https://twitter.com/…?t=9yghwqvhyh7rjrvihh8jxg&s=19

  • 15 ekim'de gerçekleştireceğim olay.
    evliliğimin ilk 2 yılını türkiye'de geçirdikten sonra, almanya'da doğup büyümüş eşimin türkiye şartlarına ayak uyduramamasını bahane ederek bu ülkede yaşanan rezilliklere dayanamadığım gerçeğiyle gidiyorum.

    ülkemi terk ediyorum, ama aslında ülkem beni çoktan terk etmiş.

  • ya benim birader tanidigim en sansli insan bu konuda. pandemiden hemen once bosandilar, gitti kendine bir apartman dairesi buldu. sonra pandemi tanrilari karsi komsu olarak ona yeni bosanmis tek cocuklu bir hanim getirdi. yeni bosanmis tek cocuklu hanim ile yeni bosanmis tek cocuklu 'agabi'm pandemi surecinde sevgili oldular. cocuklari birlikte oynamaya basladi falan, dordu birden gezip duruyorlar. yakinda birlikte yasamaya baslayacaklar. adam pandemi ortaminda yeni aile kurdu kendine ya, oglum millet anasini babasini goremedi bir yildir lan. sitcom tadinda bir hayat. pek mesutlar tanrilar nazardan saklasin. haybeden bir tane daha yegen sahibi olduk biz de iyi mi?

    edit: ne kadar çok güzel mesaj geldi bu entry ile ilgili, umut veren anekdotlara ihtiyaç varmış herhalde :) bir yandan mutlu çift adına tebrikleri kabul ediyor, teşekkürler ediyorum, bir yandan dilerim ki hayat bazen de böyle kucağınıza ihtiyacınız olan şeyleri bırakır diyorum. sevgi doldum, yumuş yumuş oldum.
    edit 2: geri zekalı olduğum için ben bunu önceki gece yazdım sanıyordum, meğer gece nöbetine kalmış debeye girmiş, şimdi anladım. ben de diyorum nereden görüyor insanlar da bir sürü mesaj atıyor. böylece farkında olmadan da debe editi yapmışım, insan kınadığını yaşıyormuş hakikaten. entryi de böylece çift editle bok ettikten sonra dağılabiliriz bence.

    2023 sonu editi: bu yaz evleniyorlar. yeni yeğenim pek tatlı nazar değmesin, yengem de bal gibi, bir nazar değmesininizi alırım

  • yemin ediyorum çok iyi ya. her taraf alamancı plakalı mercedes dolu.

    düşünsene kazandığın paranın 10 katı ile yaşıyorsun. tüm hukuksuzluğu yapabiliyorsun, ceza mı? yazılsın aq hayvan gibi radar cezası yesen ne olacak. hayvan gibi alışveriş yap, sudan ucuz.

    azcık para biriktir, köyünde satılık tarla bağ bahçe varsa al fln.

    dünyada kendi vatandaşı bu kadar fakir yaşarken, yabancı/gurbetçiye bu kadar ucuz olan başka ülke var mı acaba?

    uzak değil yakında fakir ülkelerden yasa dışı kaçan insanlar gibi olacağız. teknelerle.

    en büyük hayalimiz avrupada çöpçü veya garson olabilmek.

  • çok alkol alan bir babaydı. evde de huzursuzluk, tartışma sık yaşanıyordu. hiç detaylara girmeyeyim, bir çocuk ne hissederse onu hissediyordum.
    ama hiç unutmuyorum anne tarafımın bir tanıdığı olan kişinin düğününe gitmiştik. dayımla babam düğün sonunda yerlerde oynuyorlardı. ikisi de küfelik olana kadar içmişlerdi. 8 veya 9 yaşlarındaydım daha.
    o kadar utanmıştım ki! onun sarhoşluğundan çocuk halimle ben utanmıştım.
    zaten ilerleyen yıllarda ev içindeki sorunlar daha da artmış, annem daha fazla dayanamamış, yurtdışına iş vesilesi ile gitmiş ve bir daha da dönmemişti.
    beni aldırtmaya çalışmıştı ama velayetim babaya verilmişti. kendi kurtulmak istediği cehenneme beni bırakmıştı.
    yıllar sonra "eğer gitmeseydim, dayanamazdım" demişti ama benden dayanmamı beklemişti! ya ben de dayanamasaydım, ya öyle sorunlu bir insan yüzünden yanlışa sürüklenseydim, kendime bir şey yapsaydım?
    ama yapmadım, güçlenmeyi seçtim. ufacık yaşımda söz verdim kendime "pes etmek yok" dedim.

    anneannemin yanına kaçtım 17 yaşımda. sonrasında bir şekilde hayatımı toparladım derken eşimle tanıştım, uzun bir birlikteliğin ardından evlendik. hani hep denir ya "kız çocukları babasına benzeyen insanları bulur" diye. eşim babamın tam tersiydi.
    hayatımda verdiğim en doğru kararlardandı. güzel bir ailem olmadı ama kendim güzel bir aile kurdum. ileride ne olur bilmiyorum ama 2 yıllık birliktelik ve 20 yıllık evliliğin ardından ben de ondan razıyım ve eminim o da benden razıdır.
    beraber elele verdik, çok çalıştık, çabaladık ve şimdi birçok şeye sahibim hayatta, şükrediyorum.

    yıllar sonra baba kişisi telefonumu bulmuş, beni aradı görüşmek için. 22 yıl aramadı, ne haldeyim sormadı. evlenmişim, çocuğum olmuş, maddi olarak iyi durumdayım, arıyor!
    hayatıma sokmadım çünkü aradığında bile sarhoştu. ama onun tarafından olan akrabalarımdan duydum "hayırsız evladım" ben. ne kolay birini yaftalamak hayırsız diye. bir kendi evladıma bakıyorum, içimdeki sevgiye, gösterdiğim ilgiye, verdiğim çabaya bir de kendi babama.

    hayatta herkesin bir sınavı var. kiminin içine doğduğu aileyle, kiminin kurduğu aileyle, kiminin maddiyatla, kiminin çevresiyle, dış görünüşüyle, sağlığıyla vs.. ama herkesin öyle ya da böyle bir sınavı var. kiminin sınavı ağır, kiminin daha kolay. bazı şeyler kader ama bazılarını da biz seçiyoruz. başımıza gelen kader ama seçimlerimiz bize ait.
    o yüzden mümkün olduğunca isyankarlığa yönelmeden durumu kabul edip seçimlerimizi sağlıklı yapmalıyız. başka hayatımız yok çünkü.
    ayakta dimdik durmaktan başka bir yol bilmiyorum ben.

    sonradan gelen düzenleme:
    kimileri de içerliyor, mesaj atıyor "ne de olsa babadır" diye. keşke herkes sizin gibi çiçek çocukluk yaşasa keşke. ama maalesef her evin içi kendi eviniz gibi değil. en son görüşmemizde benim yüzüme karşı "seninle görüşsem de olur görüşmesem de. benim için önemli olduğunu mu sanıyorsun?" diyen bir babayla, yirmi iki yıldır arayıp sormayan bir babayla görüşmediğim için kusura bakmayın kendimi suçlu hissetmiyorum.

    bana babalık ettiyse rahmetli k.pederim etti. beni öz çocuklarından ayırmadı, bağrına bastı. gönlüm sadece onu baba biliyor. içimden gele gele de hep "babacım" dedim.
    herkes aynı değil. her gün haberlerde görüyorsunuz harcanmış çocukları. çocuk dünyaya getirmek ayrı, anne/baba olabilmek ayrı.

    kendi ebeveynlerimden nasıl ebeveyn olunmayacağını öğrendim en çok.