hesabın var mı? giriş yap

  • quantum kimyası final sınavı öncesi tanık olunmuş diyalogdur.

    +bitirim öğrenci: hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz ekieğ ehueh
    - profesor: herhangi bir sorudan başlayabileceğinizi düşünmüyorum.

  • kendi ergenliğinde sosyal medya denen nane olmadığı için şükretmesi gerekenler hiç laf etmesin bu çocuklara.. burak kut kasedinin üstüne kendi sesini mikrofonla kaydedip radyoculuk oynayanlar kendilerini biliyor.

  • ağır racon içeren müdafaadır.

    yavşaklara bak lan. yasa ile belediye başkanına verilen yetkileri belediye meclisine almaya çalışıyorlar.

    yasa gereği bu yetkiler belediye başkanının şahsına verilmiş. sen hangi mantıkla bu yetkileri meclise alalım diyorsun?

    ankaralı %50.93 oyu boşuna mı verdi mansur başkana?

    akp ve mhp'nin dilinden düşürmediği milli iradeye hiçbir saygısı olmadığını açıkça görüyoruz. karşılarında %51 oy almış bir başkan var ve bu adamın yetkisini hukuka ve yasaya aykırı biçimde elinden almaya çalışıyorlar. ve tabi sonucunda da ayarı yeyip oturuyorlar.

    edit: halk iradesine saygı göstermeyen akp ve mhp gruplarının rezilliklerini ifşa için bütün chp'li başkanların meclis toplantılarını canlı yayınlayacak sistemler kurması zorunluluktur. tbmmtv'de nasıl kimin fetö araştırılsın önergesi verdiği, kimin reddettiği açıkça görülüyorsa belediye meclislerinde de kim milletin seçtiği başkana takoz oluyor, kim hizmeti engellemeye çalışıyor canlı olarak izleyebilmeliyiz.

    edit2: şu ana kadar hiçbir akp belediyesinde belediye şirketlerine ilişkin yetkiyi meclise vermeyi teklif eden 1 tane akp meclis grubu yoktur. işte bunlar böyle iki yüzlü, böyle etikten uzak insanlar. başkan chp'li olunca yetkilerini meclise devretsin, akp'li olunca kendi kullansın. bu demokrasinin neresinde var arkadaşlar? böyle bir şeyi cumhur ittifakı seçmenleri de kabul etmez.

    bu arada (bkz: ankara belediyesi twitter hesabının takip listesi)

  • hakemdi, var'dı bunları geçin. haklı olduğumuz yerler var ayrı konu.

    ben kendi adıma fenerbahçe'lileri tebrik ediyorum.

    as kaleci yok, sağ bekte ferdi oynuyor, takımın en iyi oyuncusu valencia yok, 5 maçta 1 puan almışlar, camiaları birbirine girmiş, sezon başından bu yana oynanan sistemden farklı bir sistemle maça çıkmışlar, 16. dakikada 1-0 yenik duruma düşmüşler, bu durumda 55 bin kişinin önünde sahada 10 kişiyken galibiyet golünü atıp kazanıyorlarsa ben o rakibi tebrik ederim.

  • halkın cahil ve vandal kısmının zoruna gidecek hatta onlara ekşi sözlükte başlık açtırabilecek söylem. aktroller mesaide…

  • angela merkel'in almanya'nın golünden sonra sevincini izlediğimiz maç. sen gül anam gül, 3. havaalanını tamamladığımızda da böyle gülebilecek misin bakalım?

  • "siz benim yüzüme bakmıyosunuz ama 15 yıl sonra görürüm ben sizi" şeklinde içten içe söylenip hep de haklı çıkacak olan kız.

  • bir süre önce evde kullandığım ürünlerin ne kadar hayvan dostu olduğunu araştırmaya başladım. kozmetik markalarını zaten geçtim ama kullandığım temizlik malzemesinden dove marka sabuna hatta diş macununa kadar, aldığım tüm markaların hayvanlar üzerinde deney yaptığını fark ettim. o tarihten sonra da ne alırsam cruelty-free olmasına dikkat ettim ama bu iş türkiye'de çok zor. aslında internette markaların tam listesi var ama gözden kaçan çok oluyor. hem kendim hem de bu konuda zaten rahatsız olanlara bir fikir vermesi açısından benim denediğim/deneyeceğim cruelty free ürünleri yazmak istiyorum.

    ağız ve diş bakımı: splat, sarakan, perlodent, alterra.

    * çoğunu rossman mağazalarında bulabilirsiniz. ama diş macunu arayışım hala sürüyor zira hiçbiri bir parodontax değil.

    saç bakımı: avalon, aveda, otacı, tresan, urban care, inecto, the body shop, crystal deo, batiste, isana, eyüp sabri tuncer.

    * the body shop ve eyüp sabri tuncer'in saç ürünleri hariç hepsinden birkaç ürün kullandım ve oldukça memnun kaldım.

    deodorant: cyrstal, soft & gentle, d&p, siveno.

    * cyrstal markası şimdiye kadar kullandığım en iyilerden biri.

    kozmetik: the balm, golden rose, rıval de loop, h&m, wetnwild, essence, nyx, note, urban decay, sleek, physıcıans formula, the body shop, catrice, laura mercier, smashbox,huda beauty, anastasia beverly hills.

    * aslında burada çok zorlanacağımı düşünmüştüm fakat en çok seçenek de burada varmış. f/p açısından essence en çok sevdiğim marka oldu. ben ki göz altım için bir sürü mac, nars, bobbi brown, estee lauder denemiş insanım, essence kadar memnun kaldığım olmadı.

    cilt bakımı: murad, cyrene, dermalogica, kiss my face, the body shop, aubrey.

    * cilt bakımında lancome ve estee lauder'ın yerini hala dolduramadım. aramalarım sürüyor.

    temizlik: frosch, green clean, mıntax, turmepa, friendly organic, seventh generation.

    * burada konu ürünün sadece cruelty free olması değil aslında. normalde kullandığımız deterjan ve yumuşatıcıların içinde zararlı çok fazla madde var. bu konuyu araştırmadan çok daha önce de doğal içeriklerinden dolayı bu markaları kullanıyordum ben. kendinize ya da etrafındakilerinize -mesela çocuklarınıza- birazcık değer veriyorsanız o evinizdeki deterjan ve yumuşatıcıları bir daha kullanmamak üzere çöpe atmanız gerekiyor.

    hayvanlar üzerinde deney yapmayan markalar çok yeni olduğum bir alan ve çok fazla gri bölge var. bu konu hakkında önerisi olan herkese çok minnettar olurum.

    not: ben bir şey satın alırken ya da bir ürün hakkında bilgi edinmek için http://www.ekoorganik.com/ ve https://www.lilakutu.com/ 'dan yardım alıyorum, tavsiye ederim.

    edit: katkıları için pacifist'e teşekkürler.