hesabın var mı? giriş yap

  • bir resim, sadece nesnelerin/figürlerin yan yana getirilmesi midir?

    hiç şüphesiz ki, nesnesiz bir dünya arzusuyla eserlerinde figürasyonu reddeden kazimir maleviç'in suprematist dehâsının doruk noktası olarak kabul edilen 1918 tarihli beyaz üzerine beyaz isimli tablo bu sorunun cevabıdır.

    nesneden, figürden ve hatta renkten arınmış; saf ruhun temsili olan tablo, sanat tarihindeki ilk monokrom olarak kabul edilir ve sanatçı, fiziksel dünyaya herhangi bir göndermeden yoksun olmasını amaçladığı bu sıra dışı kompozisyonla varlığı maddeden ayırarak özgür kıldığı eseri sonsuzluğa ulaştırır.

    iki beyaz kareyi üst üste bindiren sanatçı, 1915 tarihli siyah kare isimli tablosuyla zaten ulaştığı aşırılığın ötesine geçmeyi başarır. beyazın iki tonunu daha iyi ayırt etmemizi sağlayan ton farklılıkları dışında, siyah kareden farklı olarak, beyaz bir tuval üzerine yerleştirilen beyaz kare, üst kısımdan hafifçe sağa doğru eğilir ve bu asimetrik etkiyle saflığın bile kusurlu olduğunu kanıtlamaya çalışan sanatçı, metafizik resmin sınırlarını zorlar.

    üretken ve devrimci bir sanatçı olan maleviç, 1918'den itibaren giderek daha da radikalleşir, ancak figüratif olmayan sanatı, burjuva sanatı olarak kabul eden ve ülkenin toplumsal gerçeklerini yansıtan bir sanat anlayışını tercih eden stalinist hükümet, maleviç ve suprematizm'i kınar. sanatçı, baskı ve yasaklamalarla figüratif sanata geri çekilmeye zorlansa da sanatıyla ulaştığı boyut sayesinde, soyut sanatın en sembolik sanatçılarından biri olması önlenememiştir.

  • 2 ay önce tekrardan seferlere başlayan ama halen zorbalıklarla karşılaşan firmaya destek olacağımız kampanyadır.
    bilindiği üzere ankara'nın değerli belediye başkanı, esenboğa havaalanına ulaşım için kullanılan pazarı tek başına domine etmek için havaş firmasına yapmadığını bırakmadı.
    sırf benim karşılaştığım bir kaç köpekçe oyun bile oynandı. (havaş aracına polis çevirmesi yaptırmak, müşterileri uçaklarına 15 dakika geç bıraktırmaya çalışmak vs..)
    bunun yanında kendi sundukları belkoair tamamen dolmuş mantığında çalışmakta, kafalarına göre güzergah uydurmaktadırlar.
    daha dün karşılaştığım olayda; şöföre soruyorum kızılaya uğruyor mu zamanım az ona göre hareket edeceğim diye, bilmiyorum vs.. diyor. amk 5 dakika sonra yola çıkacaksın senin güzergahın nasıl belli oluyor? sonra uğramaz diyor, sonra yolda telefon gelip kızılaya dönüyor ve ben kavga ediyorum bütün çalışanlarla. uçağa saliselerle yetişsem bile yaşadığım sinir harbi beni 2 sene yaşlandırıyor.
    dönüşte bir baktım, kapıda o özlem duyduğum havaş aracı duruyor. abi dedim hayırdır; 2 ay önce başladık ama halen zorbalık yapıyorlar bize, istediğimiz güzergahtan gidemiyoruz, çevre yoldan gidiyoruz dedi. (40 dakikaymış bilginiz olsun.)
    senin ağzını burnunu yerim diyerek havaşa atladım.
    şer..sizlere 5 kuruş daha kaptıracağıma, bundan sonra her zaman havaşa bineceğim.
    siz de 1 kuruşunuz bile bu yolda gitmesin diyorsanız;

    ankara aştiden; yine yarım saatte bir; 154 no lu perondan.. (gelen otobüs peronu.. şer..sizler onda bile en köşe peronu vermiş adamlara)
    esenboğa'da zaten kapı çıkışında. (kaldı ki bu belkoair çalışanları havaalanında müşterileri diğer tarafa çekmek için çığırtkanlık bile yapıyor. gülüyordu havaş çalışanları, şu kepazeliğe bak diye.)

    tamam arakadaş rekabeti anlarım, fiyat avantajı ve kalite sağlar müşteriye. ama bu mafya vari yaklaşım, bu şerefsiz yaklaşıma destek olmayalım lütfen.
    azıcık daha yürüyelim aştide 154 no lu perondan binelim.
    tekrar ediyorum, havaalanı aşti arası 40 dakikadır havaşla. belkoair dolmuşu ile dün 1 saat 10 dakika sürdü
    destkelerinizi beklerim.
    başka bilgi olursa editlerim.

    kullanabileceğim en düzgün dil buydu, kimse kusura bakmasın!

    edit: ücret 8 tl'dir.

    edit 2: aştiden kalkış saatleri çeyrek kala ve çeyrek geçe imiş.

    deep edit: ulan yorumların bazıları cidden komik. hee amk bi siz biniyorsunuz 15 senedir uçağa. lan havaşın tekel olduğu zamanlarıda biliyoruz, herşey tıkır tıkırdı, evet pahalıydı ama hizmetinin karşılığının ederiydi. bunu şimdi çok net görür olduk.

    deep edit 2: ulan belediye geldi belediye geldi fiyatlar acaip ucuzladı diyenler; belediye otobüsünden bahsedersen anlayacağım(55 tane durak olan, 40 dakikalık yolu 1 buçuk saatte ayakta gidebildiğin), ama amk belkoairi bunu 8 lira yaptı zaten, aradaki 2 lira için hayatını verenleri görüyorum. diyecek lafım yok lan size, size her şey reva amk, sürünün amk.

  • adı duyulmamış olmasına rağmen kendini bir google veya apple sanan bir firma tarafından verilmiştir.

  • yeni kapladığın defterin kapağının bir türlü kapanmamasının hiti olduğu tanımlardır.
    sadece mutsuzluk değil, başarısızlık hissi de yaşatır bu kapanmayan defter.