hesabın var mı? giriş yap

  • en sonunda dün gidebildiğim ortam. iki sığır çömbik yedik, zevkten arkadaşımı da zikivermişim arada. böyle bir tat yok.

  • bu kavram için müzik türü diyenleri şöyle ıslağından güzel bir meşe odunuyla veya kızılcık sopasıyla kovalamak gerekir. indie bir kısaltmadır, independent demektir, türü değil, tavrı sergiler (evet attitude), gidip major firmalardan albüm çıkartıp, televizyonlarda boy gösterip dev festivallerde headliner olup sonra ne tür müzik yapıyorsunuz sorusuna indie diyen grupları da filhakika voyvoda misali kazığa oturtmak şarttır.

    eskiden, 90'larda falan alternatif vardı, herkes alternatif rock, alternatif kıl yün ve tüy yapar dinlerdi, kime neye alternatifse artık...şimdi modası geçince indie'yi koyuverdiler anlaşılan.

  • sözlükte yayınlanan bu listeden sonra anladım ki en çok a harfinde yazar olmakla birlikte, j harfi müstesna yerini koruyor. (eheh)
    yazarların %76,4'ü rumuzlarını ikiden fazla heceden oluşturmuş. sonu sessiz harfle biten rumuzlar %56,43 ile daha fazla. (nasıl sallıyorum nasıl sallıyorum)

    rumuzlara göre cinsiyet tahmini yapıldığında ise yazarların %39,2'sinin bağyan olma ihtimali var. her üç rumuzdan biri hanım olduğuna göre, bu hanım kızlarımızın %12,4'ü tatlı göğüslü, boylu poslu olabilir. yine buradan hareketle bu tatlı göğüslü ve herhangi birisiyle ilişkisi bulunmayan ve elbette 18 yaş üstü hanım kız sayısının sözlük geneline göre %2,1'lik bir kısmına tekabül ettiği görülüyor. bu dilimin tahmini 150 bağyandan oluştuğunu hesap edersek, bunların on tanesine yazsam, beş tanesi cevap verse, üçü msn'den webcam açsa...eşim ağzıma sıçar.

  • hakkında şöyle bir haberin olduğu keşiftir.
    kozmik anafor

    haberden bir alıntı: "burçin mutlu pakdil, mithila mangedarage, marc s. seigar, ve patrick treuthardt’ın hazırladığı ve yüksek lisans öğrencisi pakdil’in baş yazarlığını yaptığı makale, pgc 1000714 olarak bilinen galaksinin keşfedilen yeni özelliklerini anlatıyor."

    yani galaksiye ait yeni bilgiler keşfedildiğini, bahsi geçen galaksinin zaten halihazırda keşfedilmiş ve bilimsel bir isimle sınıflandırılmış olduğunu söylüyor. arkadaşları arasında kendisini bu ekstra keşfinden dolayı onurlandırmak adına "burçin'in galaksisi" şeklinde adlandırıldığını, ancak bunun bilimsel bir isimlendirme olmadığını anlatıyor.

    yine de bir türk bilim insanının böyle bir başarıya imza atmış olması çok büyük bir şey tabii ki. kendisini kutlamamız, yeni gelecek başarılarını bekleyip daha da gurur duymamız gerek.

  • starbucks'a gidip kasadaki çocuğa;

    - çayın taze mi?

    diye sorabilecek bir vizyona sahip olduğum için bana hitap eden harekettir.

    vali kebabı yerken kendimi viyana valisi gibi hissediyorum. aynı hürmeti hayatta bir fast food zincirinde göremezsiniz. mesela fast food zinciri bir dükkana giriyorum;

    - selamın aleyküm.

    dememle birlikte adam;

    - 1 tl farkla es selamın aleyküm almak ister misiniz?

    diyor resmen.

    mesela kebapçıda;

    az çorba, yarım şiş, 1,5 pide gibi farklı porsiyonlar sunulması bile müşteriye saygıdır.

    fast food zincirine girip;

    - bana az cheeseburger!

    veya

    - yarım donut alabilir miyim?

    diyebilir misiniz?

    ha derseniz kasadaki adam güntekin onay'ın suratındaki kakam var ifadesi ile mal mal yüzünüze bakar.

  • "kendini pikaçu zannedip 7. kattan aşağıya atlayan gavat çocuk sen ve senin gibilerden nefret ediyorum senin yüzünden pokemonu yayından kaldırmışlardı , zaten pikaçu uçamayan pokemondu amk."

  • bu adamı oynatmak yerine bir masör koyun takıma. melo ve sneijder'e oyun durdukça masaj yapsın . takımın performansı 2 katına cıkar .

  • türkiye gerçeği olup inanç ile ona uygun simgesel giyimin doğru orantılı olmadığını gösteren durumdur. muhakkak ki istisnai durumlar ve bölgeler vardır ama genel itibarı ile sık rastlanan bir durum olduğu net. 15 yıldır iş gereği erzurum dan kilis e , yozgat tan giresun a, edirne den yüksekova ya kadar her yeri gezdim gördüm zirai bir veri altyapısı oluşturduğum için özellikle gece şehirlerde kalıp gündüz köylerde bulundum.

    ve dün (evet lan dün daha) şunu farkettim. özellikle kadınların giyim tarzınının köy ile şehir arasında muazzam farklı olduğunu. şehre girdiğinizde kalacağınız otel ve onun çevresinde kara çarşaflı bile görmek yadırganmamakta ,kabul zaten bununla ilgili değil problem. isteyen istediği gibi giyinsin sorun yok. ama aynı şehrin 20 km içerisindeki bir köye gidiyorsunuz kızlar bildiğimiz baş örtüsünü arkadan bağlamış, çoğu zaman uzun kollu ama bazen de kısa kollu tişört altında şalvarı , koyununu güdüyor,tarlada çalışıyor ilaçlama yapıyor. bölge desen aynı , erkek desen aynı erkek, inanç desen kesinlikle şehirdekinden daha çok camide vakit geçirir sohbetler yaparlar velhasıl benim gözümde şehirdeki adamdan daha inançlı. peki bu nedir.

    2 yıl önce şehre giden bir dolmuşun ön tarafındaki evin bahçesinde şehre gitmek için hazırlanan 15 -16 yaşlarında dünya güzeli bir köylü kızımızı görmüştüm. kız yemenisini çıkarıp türban takmıştı. o zaman iş yoğunluğundan mı bilmiyorum bunu yorumlamamıştım. bugün o kızı hatırladım. muhakkak ki sosyologların işi ama şehre geçiş aşırılığı beraberinde mi getiriyor? din aslında modernizmin silahı mı?

    bilemiyorum be sözlük.

  • çok az ülkenin vatandaşına nasip olur. misal suudi araplar yapmak istemiş ama yeşil kan için uzaylı yakalayamayınca vazgeçmişler...

  • hayatı anlamaya yarayan effect.

    lindy, new york’ta bir cafe ismi. buraya genelde işsiz oyuncular gelip, o anda broadway’de oynanan oyunların hangilerinin tutacağını, hangilerinin de batacağını tahminlermiş. bu tahmini de, oyunun hayatta olduğu zaman dilimini kullanarak yaparlarmış. oyun, 100 gündür oynanıyorsa, bir 100 gün daha oynanacağını öngörürlermiş. lindy effect buradan geliyor.

    önerdiği şudur basitçe, lindy effect, business, kitap, kavram ya da benzer şeylerin, gözlemlenen ömrünün yarı ömründe olduğunu söyler. eğer bir işletme 100 yaşındaysa, 100 yıl daha hayatta olması beklenir. 10 yıldır hayatta olan bir iş, 10 yıl kadar daha hayatta olmalı. lindy effect etkisi altında, bir işletmenin ölüm oranı zamanla azalır.

    bunu ben, geleceği öngörmek biz ölümlüler için fazlaca karmaşık ve zor olduğundan, geçmişe dönük kullanmaya çalışıyorum. yani şöyle, şu anda kuracağım hangi business yıllarca hayatta kalır sorusunun cevabı için yıllarca hayatta kalmış ve şu anda da hayatta olan işlere bakmak lazım. bunları günümüz teknolojisiyle iyileştirmek mümkün mü? ihtiyaç belli ki var ki business yıllardır hayatta. bu ihtiyacı yeni bir ürün ya da teknolojiyle nasıl karşılayabilirim?

    ya da mesela, öyle bir kitap yazayım ki, bundan 10 sene sonra da okunsun. lindy effect nasıl kullanılabilir bu sorunda? geriye dönük yine. 10 sene önce insanlar ne okuyordu? bunu bulmak lazım. bu konu demek ki öyle önemli bir şeyleri kapsıyor ki insanlık için, insanlar 10 sene önce de 10 sene sonra da okumaya devam edecek.

    (bkz: nassim nicholas taleb) okumanız tavsiyedir konu hakkında.

  • kız arkadaşı, kız kardeşi veya annesinin çantasını tutmak zorunda kalan erkektir. durumdan ne kadar rahatsız olduğunu belirtmek için çantayı tutulmaması gereken hangi şekil varsa öyle tutar. saate bakar, volta atar, erkekliğini konuşturur. belli oluyor senin olmadığı o kadar kasmaya gerek yok koca yürekli adam.