hesabın var mı? giriş yap

  • "devrimci muhalif ruhum seçime kadar" türküsünün demirtaş'çası.

    sırrı'ya oy vermemiştim, cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları ortaya çıkmışken chp'ye saldırması komik duruyordu. demirtaş ise bana hitap etti. benim akp bıkkınlığıma oynadı. sosyalizm dedi, kadın hakları dedi, çocuk işçiler dedi. oyumu aldığı seçimin hemen sonrasında da cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun mimarını ayakta alkışladı.

    ben sırrı'ya kızmadım. çünkü niyeti az çok belliydi. ama demirtaş'a kızgınım. çünkü görüyorum ki herkesin gözlerinin içine baka baka yalan söylemiş. kürt milliyetçi tabanın istekleri özgürlükçü türkiye tabanının isteklerinden daha önemliymiş. gezi'deki tavrını unutmamak gerekirmiş.

    sana oy verdiğim için kendimden özür dilerim demirtaş.

  • bunun bilimsel bir teoriden cok felsefenin alanina giren bir paradigma olabileceği yonunde iddialar vardir. $oyle ki; bir sorunun bilimsel arastirmaya konu olabilmesi icin olculebilir ve tekrarlanabilir (deneysel) olmasi gerekmektedir. "tanri var midir?", "evrenin di$inda ne var?", "ruh nedir?" vs. gibi sorularla bilimin alakadar olmamasi merak eksikliginden, bilim insanlarinin inancsizligindan ya da bilgi beceri yetersizliginden degil yanli$lanamaz / kanitlanamaz olmasindan kaynaklanmaktadir. bu baglamda supersicim teorisi ya da her $eyin teorisi de planck uzunlugundan kucuk olan $eylerle (ne demekse) ugra$ma ya da bir nevi her $eyi kapsayan (her olcekte her zaman gecerli olmu$ olacak olan gibi bi$eyler), ondan yola cikilarak her $eyin turetilebilecegi iddiasında olma gibi nedenlerle bilimsel olarak kabul edilmemek istenmektedir.
    gunumuz biliminin eri$tigi nokta goz onune alindiginda hak vermemek elde degildir. fakat tarih, bilimin kolunun asla uzanamayacagi iddia edildigi halde bilim kitaplarinin tozlu sayfalarinda yerlerini almi$, bu gun her kesce kabul edilen aciklanmis ve kanitlanmis olay ve olgularla doludur; (bkz: atomalti parcaciklar), (bkz: dna), (bkz: bilgisayar) hatta (bkz: bakiri altina donu$turme)...

  • bedeli ödenen bir hizmetin asıl amacına uygun bir şekilde uygulanmamasına karşı haklı bir tepkidir. yarın senin başına da geldiğinde usul usul yarım saat beklersin o zaman arabanı.

  • yıl 1995 belki de 97 tam hatırlamıyorum... televizyona çıkmıştı kocası kayahan ile birlikte. o zamanlar evlilikleri çok yeniydi ve canlı yayında kayahan tarafından çok büyük bir haksızlığa uğramıştı...

    yaşı küçük olduğu için kayahan paramla evlendi, yakında beni bırakır, bir hasta olsam hemen kaçar gibi laflar etmişti. o da yanındaydı, incitmeden kendini savunmaya çalışmıştı. yüzü düşmüş ama kibarlığını hiç bozmamıştı.

    o gün bu gündür kayahan'i her gördüğümde o tartışma gelir aklıma. acaba karısı bıraktı mı, evlilikleri nasıl, dediği gibi mı oldu...

    ölüm haberini alınca benim için tartışma da cevabını buldu, büyük sanatçı kayahan yanılmıştı. 20 yıl önce beni bırakır diiye hırpaladığı karısı ölene kadar yanındaydı...