ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kahin ahtapot paul
-
hayır o değil de maçları tahmin etmesini ilk kim akıl etmiş onu çok merak ediyorum. bir insan durduk yere ahtapota maç tahmini yaptırır mı?
teratoma
-
rahme düşmüş fakat döllenmemiş bir yumurtanın oluşan bir tümör sonucunda hücre bölünmesine başlayarak rastlantısal dokular üretmeye başlaması ve böylece canlı varlıklara özgü bir takım özellikleri barındıran fazlasıyla korkunç bir yapıya dönüşmesidir.
işin kötüsü, rahimde büyüdüğü için, bunu taşıyan kişi hamile olduğunu zanneder, hatta bu sanı uzun süre devam edebileceği için, annelik psikolojisine girebilir. hatta, kendisine teratoma hakkında bilgi verilmesine karşın, olayın şokuyla bu durumu kabullenmeme ve "çocuğunu" doğurma isteği göstermeye eğilimli olur. bu nedenle, bu durumdaki hastalara çok büyük bir dikkatle yaklaşılması gerekir.
çeşitli teratomalar, saç, diş, farklı kasların biraraya gelmiş hali gibi duran yapılar, tırnak, hatta bazı raporlara göre göz ve beyin kıvrımlarını andıran unsurlar barındırabilirler. bütün bunlar, teratoma'nın "canlı" olduğu anlamına kesinlikle gelmemektedir.
25t iett hattında takkeli eylem
-
eylem sayesinde öğrendiğim tek bir şey var.
olum ihl sözlük gerçekmiş lan. ben şakadan takılıyorlar falan zannediyodum, vayamino.
dekolte giyinmek kanunen suç
-
tck md.1225/z "göğüs dekoltesi tamamıyla açık, sütyen giyilmeksizin, toplum içinde kendini gösteren kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır"
en pisi pisine ölen ünlü
-
(bkz: brandon lee)
bir film (bkz: the crow) çekiminde gerçek silahla vurulup ölmüş...
--- spoiler ---
çekimlerin 52. gününde, lee’nin oynadığı karakterin vurularak öldürüldüğü sahnenin çekimleri vardı. aktör michael massee’nin ateşlediği silah kuru sıkı olması gerekirken gerçek mermi ile doldurulmuştu.
--- spoiler ---
3 nisan 2012 izmir metro rezaleti
-
haberde tek garipsediğim şey, izmirlilerin metroya metro demesi oldu. cidden hayal kırıklığı yaşadım.
4 mart 2020 engin özkoç açıklamaları
-
konuşmasını şuan izliyorum ve yazmak için yarıda kestim. hayatımda gördüğüm en yürekli insanlardan biri. helal olsun.
ailenin komik kısa mesajları
-
"canım kızım seni çok seviyorum ve çok özledim"
gözlerim dolu dolu aradım. ben de onu sevdiğimi ve özlediğimi söyleyecektim
- alo demek beni özledin annecim
- yok ya mesaj atabiliyom mu diye denemiştim. geldi mi
kaan tangöze ile pide kuyruğuna girmek
-
(bkz: sıraya dizdin bizi pide)
24 temmuz istanbul'da 26 ilçede terör operasyonu
-
hedefleri bir garip operasyon. istanbul'un belki de en tontik, en chp'li, en kedici mahallesinde oturuyorum. işten eve gelirken 3-4 polis arabası ve ellerinde silahlarla tem polislerini görmüş anlam verememiştim. abi bizdeki en büyük terör kedi kısırlaştırma meselesinden çıkıyor burada ne işiniz var ya?
kahrolsun federaller.
spor salonlarında erkekler arasındaki gerginlik
-
spor salonundayken etrafa sert bakışlar atmaz ve her an emaneti çekip "tak tak tak!" diye herkese saplayacakmış gibi sindirici bir imaj çizmezseniz bench press'e yatmanızdan yaklaşık 3 saniye sonra gevşeğin biri dibinizde bitip "kaç setin kaldı?" diye soracak cesareti bulacaktır. işte o cinnet anını yaşamamak ve kazasız belasız bir antrenman geçirmek için en iyi yol, görünebildiğiniz kadar mağara adamı gibi görünmek. içinizde aslında minnoş bir kedi yatıyor olabilir. kulaklığınızda o esnada ajda pekkan'dan "o benim dünyam" çalıyor da olabilir. bunların hiçbir önemi yok. bu balta girmemiş jungle'da hayatta kalabilmek ve hakimiyet kurabilmek için belirli aralıklara göğsünüzü yumruklayıp döşemeleri eşeleyerek etrafınızdaki beta hemcinslerinize ortamdaki alfanın siz olduğunuzu sık sık hatırlatmalısınız.
babalarla girilen komik diyaloglar
-
babaların hepsi komik. hepsi.
football manager'ın championship manager olduğu zamanlar, 15-16 yaşlarımda olmam lazım, hafta sonu, sabaha karşı 5 olsa gerek saat, kaptırmışım kendimi, aghahowa, robben, okoronkwo falan yardırıyorum. ışığı kapatmışım, inceden tezahürat bile yapıyorum. babam helaya kalktı sanıyorum. koridordan geçerken beni gördü, durdu, kapıdan içeri baktı. beyaz slip donla yattığına göre mevsimlerden yaz, aylardan temmuz olmalı.
-ne yapıyorsun oğlum?
+eoo. internetten araştırmalar, detaylı bilgiler.
-oyun mu oynuyorsun?
+ee arada bakıyorum falan. ama araştırma da yapıyorum yani.
-yine mi şu yazıların oyunu lan?
+şimdi o tam öyle değil. taktik, hızlı karar vermek.
-şu oyunu oynayacağıma lambayı açar kaparım, inan dünyaya daha faydalı olurum.
sonra oyunu bıraktım, nükleer reaktör falan yaptım. soğuk füzyon. öyle. şimdi tantuniciyim. imkanlar güzel.
stalker
-
bir kaç saat önce cnbcede yarım yamalak(sonu ve başını izleyemedim) izlediğim film. filmin sonunu izleyememiş olmam son anlarda babamın odaya girip aynen söyle bir muhabbet açmış olması:
[filmin sonuna geldiğimizi düşünüyorum, 3 adamında bir odada yıkıntılar arasında otururken yağmur yağdığı sahne]
baba - oğlum bu ne? vampir filmimi yine?
ben - hayır baba
[baba yabancı dilde söylenenleri duymuştur]
baba - alman filmi herhalde savaş filmimi
ben - hayır baba rus filmi
[yağmur yağmaya başlar]
baba - kominist filmi yani? belli baksana yağmur bariz yapay
ben - bilmiorum baba! hem ne alakası var, izliyorum bi sn ya!
[yağmur durur]
baba - işte kominist filmi belli hemen bitti suları ancak bu kadar yetmiştir
(bkz: nası yani)