hesabın var mı? giriş yap

  • bana oldukça tuhaf gelen bir durum ve umarım bir tek bana tuhaf gelmiyordur bu. zira düşünüyorum taşınıyorum, wikipedia'yı açıp bakıyorum adam 1973 yılında ölmüş, üç beş sene önce yani, bakın aramızda 1973 doğumlu yüzlerce insan vardır yani o kadar kısa bir zaman dilimi, halbuki picasso denilince benim zihnimde oluşan şey direkt 1500'lü yıllarda yaşamış bir sanatçısı. 1500 bir örnek tabii 1400 de olabilir 1600 de ama mesela bi 1300'lü yıllar olamaz ya da 1700'lü yıllar, böyle tam 1400'lü 1500'lü yıllarda yaşamış bir sanatçı gibi kendisi, 1600 bile fazla hatta tam bir 1500'lü gibi. şimdi biri çıkıp 1500'lü yıllarda yaşamış sanatçıları sayarken leonardo da vinci, michelangelo, picasso falan dese ben zerre şaşırmam, adamın öyle bir havası var çünkü, delirmemek elde değil amk ama adam 1973 yılına kadar yaşamış, çok enteresan bir durum bu. misal aynı şey salvador dalí için de geçerli ama picasso gibi değil tabii picasso'da tam bir 1500'lü yıllarda yaşamış sanatçı tipi var, salvador dalí biraz daha van gogh dönemine ait 1700'lü 1800'lü yılların sanatçısı gibi ama ona bakıyorum o da 1989 yılında ölmüş, daha dün gibi, inanılır gibi değil biraz daha dişini sıksa doksanlı yılları bile görecekmiş. hayır bilmesem ve bana kim milyoner olmak ister'de ölüm tarihini sorsalar ve şıklar arasında da 1738 olsa 1738'e basar geçerim hiç düşünmeden ama ölüm tarihi 1989, bu nasıl olabilir anlamıyorum ben. yani picasso'nun ve salvador dali'nin 1970 yılında yaşamış olmalarını benim aklım almıyor, adamların birlikte bira içip beyaz leblebi yiyerek real madrid-barcelona maçı izleme ihtimalleri var, böyle bir şeyin mümkün olmaması gerekir ama olmuş. çok tuhaf. evet.

  • 68 yıldır sıcak çatışma görmemiş bir orduda nasıl oluyor da bu kadar çok subay, bu kadar çok madalyaya sahip olabiliyor?
    tenis oynarken mi aldınız oğlum o madalyaları?

  • vergiler devlete gidiyor, hırsızlık süpermarketten yapılıyor. devlet vergisini süpermarket tedarikçisinden aldığı zaman yine alıyor. bunu savunan evinde hırsızlık yapıldığında hırsızın ben gelir adaletsizliğine karşı başkaldırı yapıyorum dediğinde, haklısın demesini gerektirir. suçtur, hatta suça teşviktir.

  • hemen yukarıda bir mal değneği var, ciddiye almayınız. gerçek istatistikler şöyle:

    1. her sene 20.000 kişi kanser olup 15.000'i ilk yılda ölmüyor sayın cahil ve bok atıcı. kanser olan kişi sayısı yılda 100.000. daha ilk cümlende yalan söylediğin ve araştırmadan salladığın belli

    2. sayın bok atıcı ve cahil, bak bakayım şu sunumun 36. sayfasına. ne diyor? her on senede bir kanserden sağkalım oranları düzenli olarak artıyor. yani, kanser tedavi edilebilir bir hastalık ve başarı oranımız hızla yükseliyor. tamam mı salak herif? : http://www.turkcancer.org/…ve-davranis-mart2014.pdf

    3. çocuk onkolojisinde kemoterapinin başarı oranı % 85'lerde. oku duyarsız ve cahil herif: http://www.medikalakademi.com.tr/…mi-mehmet-kantar/

    niye ben bu adama gerizekalı, duyarsız ve cahil diyorum? çünkü:

    1. duyarsız, çünkü bir sürü kanser hastasının okuduğu bir başlığa geip desteksiz ve dayanaksız şeyler yazabiliyor. ailesinde kanser hastası olup da bu gerizekalıya inanabilecek kadar zor durumda olan o kadar insan var ki. herkese acil şifalar dilerim, hasta yakınlarına da dayanma gücü. merak etmeyin, modern tıp bu gerizekalıların iddia ettiği kadar başarısız vs değil, inanın ve mücadele edin

    2. cahil, çünkü taaaaa binlerce yıldır insan evrimiyle beraber gelişen bir hastalıklar kümesi hakkında (kanser) şöyle bir cümle kurabiliyor: "siz ve sizin gibi sivrisinek kafalilar doktor olsaydi bu kanser illetine bu kadar yildir coktan cozum bulunmustu." allah bilir, okudğu iki facebook postuyla gelmiş buraya doktorlara bok atıyor. cahil çomar seni, yıkıl!

    3. gerizekalı, e çünkü gerizekalı.

    hiç bundan sonra güzellikle söz anlatmak yok, adam olan şu yukarıdaki bir sürü doğru bilgi dolu şeyi okuyunca zaten akıllanır. hala buraya gelip desteksiz bok atanlar gerizekalıdır

    bu tür yalanlara karşı tıklayınız : yalansavar http://yalansavar.org/

  • içinde yaşadığımız dünyanın dertlerinden kederlerinden endişelerinden uzak diyalog türleri.

    *

    - çay içer misiniz?

    - tazeyse alayım.

    - değil. 4 saat 27 dakika oldu yapılalı, bokum gibi.

    - ouuvv anlıyorum, almayayım o zaman tişkürler.

    *

    - seni başka kimsenin sevemeyeceği kadar çok seviyorum ve bir ilişkiye başlamamız için bu yeterli sanıyorum.

    - madem seviyorsun çıkalım o zaman, tamam.

    *

    - pike vereyim mi oğlum üşüme öyle.

    - yok anne iyi böyle istemem pike.

    - tamam.

    *

    - pike vereyim mi oğlum üşüme öyle.

    - yok anne, puyol ver.

    - puyol gerçekten bir efsane ya, puyol bir giggs iki. bu ikisini çok seviyorum. atalım mı bir pes?

    *

    - bence beni işe almalısınız, işsizlik çok canımı sıkıyor, üzülüyorum. para da lazım.

    - haklısın valla, tamam işe alındın, hayırlı olsun.

    *

    - alo show tv mi? sizin doktorlar diye bir dizi vardı ya eskiden, onu artık her gün yayınlar mısınız? günde 10 saat doktorlar verin, bol bol kutsi verin, dayayın kutsi'yi olur mu?

    - olur.

    *

    sonuncusu araya karışmış olabilir ama yine de can sıkan her diyalogun bizim için ideal olan bir başka dünyada karşılığı olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor, mutlu oluyorum. leibniz, haksızdın dostum diyorum, seviniyorum.

  • bu adamın ünlü olması gerçekten bu ülkeden bir bok olmayacağının kanıtıdır.