hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi burada çok güzel çemkirmişsiniz ya kızlara "hiçbiri böyle değil" diye,

    he benim canlarım, şimdi söyleyin bakalım, erkek tarafı olarak sizde "düğün istemiyoruz" dediğinizde kalpten gitmeyecek ana-baba var mı?

    kız orada çıksa "ben sadece nikah istiyorum" dese o kayınvalide-kayınbaba onu oracıkta paralar, "modernlik de bir yere kadar(!), ben oğlumun düğününde göbek atamayacak mıyım yelloz!" diye anasından emdiği sütü burnundan getirirler o kızın.

    demedi demeyin, bence siz önce bir kendi anne babanızı yoklayın. sonra hem böyle bir kız bulur, hem de kızcağız istemediği halde "ama selma, annemi babamı kıramam ben tağam mı?" pısırıklığı noktasında kalırsanız, o kız da uçar gider elinizden.

    not: evladının tercihlerine saygılı olan anne-babaları tenzih ederim. lakin türkiye sınırlarında çok bol bulunan bir maden olduğunu düşünmüyorum.

  • ilkokul yılları. anne baba boşanmış. baba bok gibi zengin, ancak sadece kendisine kadar zengin. anne 2 çocukla ortada kalmış, durumlar zor.

    kış günü, bot alınması lazım. mecbur kalınca baba aranır;

    - baba, ayaklarım 36 numara, botlarım ise 34 numara. yenisini almam lazım.
    + anana söyle
    - peki

    birisi "baba" mı dedi?

  • bireyin kendi hafıza, algı ve akıl sağlığını sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit psikolojik kötü yönlendirmedir. bireyde veya seçilen grupta şüphe uyandırma, kalıcı inkar, çelişki ve yalan yoluyla peyderpey dikte edilir ve fark edilmesi kimi zaman güçtür.

    bu manipülasyonun uygulanma şekilleri farklılık gösterse de temel olarak üç şekilde yapılır.

    bunlardan birincisi, sözlü şekilde bir şeyleri ifade edip bu bilgileri her seferinde tekrardan farklı şekillerde anlatmaktır. böylece karşıdaki kişinin algılarını allak bullak etmek amaçlanır. ikinci yöntem ise fizikseldir; evde bulunan eşyaların yerlerini sürekli değiştirmek ve bir süre sonra olması gereken yerlerine tekrar koymak şeklinde gerçekleştirilir. böylece eşyayı ilk başta ait olduğu yerde göremeyen ama bir süre sonra tam orada bulan kurbana bu durumdan bahsettiğinde "ne saçmalıyorsun, hep oradaydı o" gibisinden tepkiler verilir. bu durum zamanla yine kendisinden şüphe etmesine yol açar. üçüncü yöntem ise bir olayın detaylarından bilinçli olarak bahsetmemek, daha sonra ise önceden bahsetmiş gibi konuşmak ve karşıdaki insana hafıza kayıpları yaşadığı vurgusunu yaparak aklını bulandırmak üzerinedir.

  • şu fani hayattaki en büyük lüksüm. bi de nutella var işte.

    bi de bir tespitim var bununla ilgili. bir insan aldığı pringles ın yarısını kendisi yiyebiliyorsa düzenli bir hayatı vardır. az bi kısmını paylaşarak kurtuluyorsa çok saygılı arkadaşları vardır. ama eğer tamamını kendisi yiyebiliyorsa, o insan yalnızdır dostlarım. çok yalnızdır.

  • ağırlık çalışmak

    vücut geliştirme değil bahsettiğim; onun beslenmesi, supplement'i, hormonu-kürü ayrı dava, para da zaman da dayanmaz ona.

    bahsettiğim şey salona gidip ağırlıkların altında ezilmek, onlarla güreşmek, vücudu pestil kıvamına getirene kadar yormak. ağırlıklar ezdikçe kafamdaki yerinden oynamış tahtalar tekrar yerlerine sıkışıyor, ertesi günü çıkartacak kadar oldukları yerde sabitleniyorlar, yemin ediyorum muhteşem bir olay. genetik olarak patates kıvamında bir adamım (endomorf) yaptığım spor asla estetik durmuyor ama akıl sağlığıma katkısı yadsınamaz seviyede olduğu için seviyorum (başka spor dalları denenmiştir).

  • bi keresinde 3 ay beraber oldugum adam benden ayrıldıktan 1 ay sonra sevgilisiyle 7. ayını kutlamıstı. araya reklam almıs beni haberim olmamıs.