hesabın var mı? giriş yap

  • normal olandır. sen mobilyacıdan köfte yersen dinazor bile çıkar . köfteciye gidip sehpa yap bana diyor musun?

  • şu son bir haftada ülkücüler yüzünden ülke iq ortalamamız 30'lara geriledi amk.

    mecliste olanları ayrı dert, dışarıdaki yavru kurtlar ayrı dert. ne sikim bir kanser hücresisiniz lan?

    çin halk cumhuriyeti'nin türkiye'yle bütün ilişkilerini askıya almasına sebebiyet verecek makettir askjhasfhkl.

  • metrobüs-zincirlikuyu

    -ablacım sıraya geçsen ayıp etmesen.
    +ne sırası yaa?
    -medeniyet sırası...

    nitekim kadın utandı ve kalabalığa karıştı bu laftan sonra cuk diye ses getirdim.

  • birşey olursa saldırgan serbest bırakılacağı için riske girmeyip cüzdanımı veririm, haaa insanlık hali o an param yoksa müsade isteyip iki dakikada düşük faizli kredi çeker yine veririm

    saldırganın memnuniyeti benim için önemli, daha sonra mennuniyetini 1 ile 5 arasında puanlamasını isterim

    tabii ki hukuki haklarımı biliyorum manyak mısın :s

  • düpedüz bir dayatma ve faşizmdir bu. tüm insanları aynı kalıba sokma çabasıdır. illumumatinin filan parmağı var mı bilmiyorum ama harbiden gına geldi bu saçmalıktan.

    hangi giyim mağazasına gitsen hepsinde aynı tarz. ne denesen şıp diye yabışıyor üzerine. ulan ibneler, herkes fimfit olmak zorunda mı? o giydiğin t shirt veya gömlek illa kabak gibi dötünü ortaya mı çıkartmalı? allahım nasıl bir zevksizlik bu. bu modayı kim çıkardıysa hepsinin allah belasını versin.

    hayır, ben de şişman biri değilim ama fena gıcık oluyorum buna. bi pantolon deniyorsun hepsi yapışıyor bileğine. ulan ben ayakkabının üzerine salınsın isiyorum. zaten 46 numara ayakkabı giyiyorum, çok tuhaf duruyor. zevkime göre bir pantolon bulamayacak mıyım. modelini, rengini beğendiğim tüm pantolonlar böyle. nerdeyse tüm kıyafetlerde de aynı durum. yetti artık be. tekrardan, estetik anlayışınıza sıçayım!

  • hemen her konuda bir aforizma sahibi bernard shaw bu konuda da şu açıklayıcı ifadeyi dile getirmiştir:

    "i learned long ago, never to wrestle with a pig. you get dirty, and besides, the pig likes it."

  • sevgilisinin onu aldattığını, arkadaşının onunla konuşmak istemediğini, annesinin ise ölüyor olduğunu düşündüğü kimsedir.

  • bundan 5-6 sene önce eski kız arkadaşımla taksim gezi parkında oturduk, çekirdek çitliyoruz. malum olaydan sonra atıl bırakıldığının farkında olmamıza rağmen, nedense hoşumuza giden bir etkinlikti bu, neyse konu o değil.

    bir tinerci yaklaştı yanımıza, arkasında 2 tane arkadaşı var. elinde bıçakla yanımıza geldi ve çekirdeği istedi. doğru düzgün konuşamıyor bile, çekirdeği işaret ediyor bıçağıyla. ben de içinden 1 avuç kendime 1 avuç da kız arkadaşıma aldım, pakedi verdim. eleman da sorunsuz uzaklaştı. biz de çekirdek yemeye devam ettik. bitince de konu ile ilgili tek bir yorum yapmadan uzaklaştık.

    peki bir fayda/mahsur değerlendirmesi yapalım.

    şimdi orada gereksiz bir münakaşa yaşasam, "erkeklik" yapıp diretsem, karşımda zaten diyalog kurabileceğim bir canlı yok. şu an sağlıklı bir insanım, bildiğim kadarıyla eski kız arkadaşım da öyle, ancak muhtemelen o tinerciler ya hapiste, ya da hayatta değil. şimdi ben kalkıp bu elemanlara çekirdek için diklensem, bakın çok değil, 1 tanesi bıçağı herhangi bir yerimize saplasa, geleceği olan bizim gibi insanların hayatı sona erebilir veya kalıcı bir sakatlığı kalabilirdi. onlar için ise değişen bir şey olacağını sanmıyorum.

    şimdi sormak istiyorum, değer mi?

  • kızlarımızın çocukluktan itibaren tek taş yüzük, gelinlik, düğün pastası, balayı bilmemne gibi evlilik temalarıyla beyninin yıkanmasının sonucudur. bir gelinliğe 6bin lira yazık hakikaten çok yazık.. kiralayınca da bir şey değişmiyor bildiğim kadarıyla. birbirini seven iki insanın birlikte yaşamasını çocuk sahibi olmasını evlilik şartıyla sınırlayan toplumlar ve devletler utansın.

    kendilerini erkeğe sunulan bir hediye ya da ne bileyim mal gibi görüp tüm düğün masraflarını erkekten bekleyenler de utansın.

    cinsiyetçi tabuları ancak ceplerinden para çıkınca hatırlayıp itiraz eden erkekler de utansın.

  • ingilizlerin ilk ticari uzun mesafe havayolu firmasıdır. 1924'ten 1939'a kadar hizmet veren kuruluş, avrupa'nın çeşitli yerlerine gitse de ddaha önem verdiği hatlar güney afrika, hindistan, uzakdoğu, malezya, hong kong ve tabii ki avustralya'ydı.
    londra kalkışlı, isviçre yolculuğu 3 saat,
    hindistan 9 gün, avustralya 10 gün sürerdi.
    roma ve kahire başlıca mola yerleriydi.
    avustralya'da qantas (queensland and northern territory aerial services ltd) ve yeni zelanda'da teal (tasman empire airways ltd) ortağı olduğı yerel sivil havacılık şirketleridir.
    1939'da british overseas airways corporation ( boac ) içine karıştı. boac da önce british european airways corporation adını aldı sonra da bugünki british airways markası adı altında günümüze kadar sürerliliğini korudu.

    yalnız tüm bu iştirakların oluşmasından önceki 1924-39 arasında yirmiden fazla kaza gerçekleşti. yani geçmişi anlatıldığı kadar parlak değildi.
    birçok deniz uçağı vardı o zamanlar. (karaya iniş yapmak insanların gözünü korkuturdu.) yalnız bu uçaklara flying boat derler. seaplane diyenine rastlamadım.