ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
4 mart 2014 rusya'nın kıtalararası füze denemesi
-
bizim de hemen misilleme olarak üsküdar'dan ataköy'e göndereceğimiz kıtalararası füzeyle cevap vermemiz gerekendir.
eeeey rusya.... :))
1 haftadır aralıksız yanan zombi
tacizci adamın aile boyu tecavüze uğraması
-
vahşet olan, savunulmaması gereken ilkelliktir.
bir kadın sevilmeye neresinden başlanır
-
kusurlarından. bu kadınları değil insanları sevme kriteridir, birinin kusurlarını kabullenip ve hatta onları benimsemeye başladığınızda, o insanı sevdiğinizi anlarsınız.
galatasaraylılar olarak beşiktaş'ı tebrik ediyoruz
-
galatasaraylıyım.
parçalı bizim canımız.
beşiktaş'ı ya da başka bir rakibimizi elbette sevmem.
ancak kazanılan büyük başarıları da delikanlı gibi takdir etmesini bilirim.
uzun lafın kısası her takımın içinde bulunabilen istisnaları ayıklarsak büyük galatasaray camiasının bir üyesi olarak tebrikler beşiktaş. yolunuz açık olsun.
not: tineri bırakıp uçak benzini içmeye başladınız. yeter olm. bu nasıl beşiktaş... tekrar tebrikler dostlar.
ak parti'ye oy atanların pişman olmaya başlaması
-
akp’ye oy veren seçmen türkiye yabancı bir ülkeye satılsa veya rte canlı yayında türk bayrağını yaksa bile kesinlikle pişman olmayacaktır.
zarrab konusu bizi ilgilendirmiyor
-
evet, uganda'yı ilgilendiriyor.
13 ekim 2015 kemal kılıçdaroğlu cnn türk yayını
-
norveç'e başbakan olacak adamı ortadoğu bataklığında çırpınırken izlememizi sağlamaktadır.
groundhog day
-
sıcacık detayların saklı olduğu, sıcacık bir "detayları farkedebilme" filmi.
"bugün aslında dündü ve bugün aslında yarın" diye söze başlıyor ve ekliyor;
her gün aynı güne uyandığını hissettiğin olmuyor mu hiç? aynı rutinleri yaşarken bulmuyor musun kendini? zaman geçip gidiyor, daha doğrusu bir türlü geçmiyor, ve sen çoğu zaman memnun değilsin belki de? tekdüzelikten şikayet ediyorsun, sıkışmış hissediyorsun kendini her gün tekrarlanan bu günde. çünkü farkedemiyorsun, sıradan bir günün içine sıkışıp kalmış ufak ayrıntıları, keyfini süremiyorsun inceliklerin, yürüyüp geçiyorsun yanlarından. fransızca mı öğrenmek istiyorsun, öğren. piyano mu çalmak istiyorsun, durma çal. buzdan heykel mi yapmak istiyorsun, senindir. denemek istediğin, öğrenmek istediğin, görmek istediğin, yapmak istediğin, söylemek istediğin ne varsa bu gününün içinde olabilir, sen istersen.
sen aynı günü defalarca yaşarken, zamanın bir türlü geçip gitmediğini düşünürken, sürekli farklı birşeyler istediğini söyleyip dururken, zaman aslında geçip gidiyor. köşe başında saklı duran deja vu'ları, küçük ayrıntıları, farklı renkleri yaşadığın bu güne katmak için, onları sadece mutfakta ararsan eğer yanılabilirsin, bilesin.
phil: do you ever have déjà vu, mrs. lancaster?
mrs. lancaster: i don't think so, but i could check with the kitchen.
yaran diyaloglar
-
ev partisi gibi bir organizasyonun ilerleyen saatlerinde sıkılınmış ve oradan ayrılmak istenmektedir. şarja takılan telefonun bulunduğu odada kapasitesinin üzerinde sayıda insan olduğundan, telefonun bulunduğu sehpaya zor varılır. sehpanın önünde oturan kızla diyalog:
- pardon, ben gidiyorum da. telefonu alabilir miyim?
- hımm, şey, olur. 0543...
çüşşş. bu kadar kolay mıydı bu işler?