hesabın var mı? giriş yap

  • sarıyer istinye polis merkezi 'ne el bombası ve otomatik tüfekle saldıran kişinin etkisiz hale getirildikten sonra maslak acıbadem hastanesine kaldırılması durumudur.

    2006 yılında gaspçılar tarafından göğüs bölgemden bıçaklandığımda 4-5 devlet hastanesi bir takım mazeretler ile beni tedavi etmeye kabul etmemiş ve her biri bir diğerine sevk etmiş durmuştu. nefes almakta zorlanırken istanbul turu atmıştım ambulans ile.
    yakınlarım yetkililere söylediğinde bizim yapacak bir şeyimiz yok hastanelere karışamayız cevabı almışlardı.

    el bombasıyla karakola saldıran adam kadar değerimiz yokmuş bu ülke için. en yakınındaki en güzel hastanede en güzel şartlarda iyileştirip sonra içeri alıp paşalar gibi bakarlar.

    valizimi toplamaya başlıyorum.

    bu da haber http://haber.mynet.com/…zine-saldiri-635704-guncel/

  • az önce bir akp'li ile bu konuyu konuştum. konudan haberi bile yok, bu adam bir ilin milli eğitim müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapıyor.

    + artık yüzde 8 vergi alınacak internete giren her aletten.
    - ya olur mu öyle şey, saçmalama.
    + yapmışlar işte.
    - aldım ben 670'e. 50 lira indirimle aldım. çok dokunmaz zaten.
    + öyle mantık mı olur, 2000 liralık telefon artık 2160 lira.
    - onu da 2000 liralık telefon alan düşünsün.

    işte bu zihniyet bizi avrupa'da temsil ediyor. bu düşünce yapısı bizim geride kalmamızın sebebi. böyle bir kabulleniş, böyle bir saçma düşünce yapısı var işte. yazık.

  • toplu taşıma araçlarında okunması durumunda sağdan soldan okuduğunuz şeylere göz ucuyla bakmaya çalışan kişileri görmeniz pek mümkündür. hayatımızdaki figüranlarla bizi bir noktada buluşturmuştur kendi çapında. yıllardır aynı çizgiyi sürdürebilmek, "nerden buluyor bu adam bunları yaaa" cümlesini bu kadar çok haketmek ne büyük bir şans kendisi için. sağolsun varolsun hayatımıza kattığı kıkırdamalar için.

    müşteri: merhaba sevgili bakkal... al sana 350 kuruş, bana ekmek ver.
    bakkal: orda dolaptan al.
    müşteri: teşekkürler.. işte bu netliği çok seviyorum. ekmeğimi alıyorum, karşılığını ödüyorum.. hayatta her şey bu kadar net olmalı..
    bakkal: üç tane alırsan dördüncüsü bedava
    müşteri: ve işte ibnelik çanları çalmaya başlıyor...

  • demet akalin'in kulagina gitmesi daha muhim, en az 3 yaz mevsimi daha turk pop muzigi ana temasi belli olur.

  • "bir gün evlenirsem üç çocuk falan yapmam abi. istatistiklere göre her üç çocuktan biri çinliymiş, nasıl bakarım, huyunu bilmem suyunu bilmem"

  • merhaba, ben vedat milor.

    gurme değilim ama yazdığım ve çizdiğim hemen her şey yemek ve yemeğin şarapla olan uyumuyla ilgili. ama takip edenlerin de bildiği üzere, bunlarla da sınırlı değil; elimden geldiğince ve bilgim el verdiğince, konulara sosyolojik ve iktisadi açılardan bakıp, daha genel bir tablo çizmeye ve neden sonuç ilişkilerini de ortaya koymaya çalışıyorum.

    tv’deki programım sona erince sosyal medyaya daha çok zaman ayırma şansım oldu. birçok takipçim ile artık düzenli etkileşime girebiliyoruz. ekşi sözlük’ten de böyle bir etkinlik için davet gelince açıkçası heyecan duydum. ister şekeri bol, isterse de acılı veya asiditesi yüksek olsun, sorularınızı cevaplamayı dört gözle bekliyorum.

    kanıt

    edit: sorular için çok teşekkür ederim. her soruyu cevaplayamadığım için kusuruma bakmayın. ekşi sözlük gerçekten değerli bir topluluk. inanın bana birçok gazetecinin röportajda sorduğundan daha derin ve ilginç sorular sordunuz. yakında tekrar bir arada olmak dileğiyle...

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: merhaba ben vedat milor sorularınızı cevaplıyorum/@vedat milor)

    not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • ikisini de izledim.
    seinfeld'i tekrar açıp izlemem. ama friends'i hala izliyorum. friends izlerken daha bi ailemleymişsin gibi, o hep beraber büyük aile kıvamında film izlediğimiz günler aklıma geliyor.
    bence friends.

  • normaldir. hala "daha ne olacak bu coğrafyada?" diyen var; senin binaların sağlam olsaydı o deprem 1 ay gündem olmayacaktı, senin altyapın sağlam olsaydı bu akşamki doluyu şu an elinde sıcak çikolatasıyla sevgilisiyle öpüşerek camdan izliyordu insanlar. bu kadar ağaç kesilmeseydi muhtemelen mandalina büyüklüğünde bir dolu yerine güzel bir yağmur yağmıştı ve insanlar instagram'da yağmur storylerini atıyordu. doğa kendi rutinini bozmuyor, her şey normal ilerliyor ancak sizin bu "yüzyılın felaketi" anlayışınız yüzünden gerekli önlemler alınmıyor ve bu cahillik felakete yol açıyor.