hesabın var mı? giriş yap

  • "ey kahraman türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." demiş bir atanın, içi rahat bir şekilde geleceği emanet ettiği gençler olarak, ilkelerini, düşüncelerini, fikirlerini savunamamış olmaktan bir kez daha utanç duymamı sağlayan yobaz söylemi.

  • "şu demirtaş suçlu ama..." yorumlarında gına geldi. onu da savunduruyorsunuz adama. arkadaş, suçluysa cezasını çeksin, mahkemelerimiz yargılasın, suçunu kanıtlasın, tck'da ne yazıyorsa o suçla ilgili, o kadar süre yatsın, bunu istemeyen şerefsizdir zaten. keza kavala için de aynı süreç işlesin. evrensel hukukta da böyle. olması gereken bu. gerek yasin börü ve arkadaşlarının başına gelenler, gerek 15 temmuzda yaşananları hepimiz biliyoruz, bunlarla ilgili kim suçluysa gün yüzü görmesinler. bu olması gereken şey.

    ama ya suçlu değilse, soruşturma için içeride tutuluyorsa, yeterince suç bulunamıyorsa...

    bu neden bu kadar önemli biliyor musun sevgili meriç? yarın aynısı sana da, bana da, bir tanıdığına da yapılabilir. ergenekon sürecinde, balyoz sürecinde yapıldı. şu anda hukuksuzca tutuklu binlerce khk'lı var. (neden hukuksuzca diyorum, devletin zamanında izin verdiği şeyleri yaptıkları gerekçesiyle suçlu gösteriliyorlar, legal bir bankaya, kendi hesabına para yatırdı diye işinden atılmış, hapse girmiş insanlar var. ha bu arada bankanın kurucusu bugün spk başkanı vs.)

    iyi oku meriç. yarın şuursuzun biri gelip, seninle ilgili bir iddia ortaya atar, 4-5 yıl hapiste kalırsın daha hüküm almadan. bunu ister miydin? kendine istemeyeceğini başkasına da isteme. özgürlük çok kıymetli, bir saatini bile sana geri verecek kimse yokken, insanların yıllarını yiyorlar zindanlarda.

    tanım: olması gerekeni savunmuş komedyen.

    gelen mesajlar üzerine edit: yazdığım şeyin arkasındayım. anlatmaya çalıştığım bu soruşturmaların hala sürmesinin adalete güveni sarstığının anlaşılması. bu devletin savcısı/hakimi/polisi 4-5 yıl boyunca işlenen suça yönelik delil bulamıyorsa/dava açamıyorsa/davayı sonuçlandıramıyorsa adaletten nasıl bahsedebiliriz? adalet demek af demek değildir, suçluysa cezasını vermek, suçsuzsa haksızlığa uğramasını engellemektir. demirtaş o sözleri söylemiştir, halkı sokağa çağırmıştır ve bunun sonucunda insanlar ölmüştür. tamam, o zaman cezasını verelim, "dur biraz bekle (4-5 yıl) iddianame yazıp, seni yargılayacağız" denebilir mi? başımıza gelse "nerede bu devletin adaleti" demez miyiz?

  • 90 dakikalık, 2015 yapımı film.

    7 / 10.

    8.000.000 dolares bütçeli anomalisa, amerika'da gişede pek başarılı görünmese de geçen senenin en çok konuşulan, komedi olmayan animasyonlarından biriydi.

    gösterdiğinden fazlasını hissettirmek ve düşündürmek isteyen yapım; bunu yaparken diyaloglar ve senaryoda gereken özeni göstermeyince birçok izleyiciye tam olarak ulaşamamış görünüyor. bu noktadan hareketle; şunu belirtmek gerekir ki yapımın zihninizde bıraktıkları, filmdeki ufak detaylara, ayrıntılara hangi derinlikte baktığınıza, kendi deneyimlerinizle karşılaştırdıklarınızla ya da irdelediğinize bağlı.

    sonuç olarak, "modern insan" hakkında söylemek istediklerini zaman zaman oldukça sağlam şekilde sezdiren; fakat kendini arayarak ulaşan "müşteriyle" 90 dakika boyunca telefonda görüşmesine rağmen tam anlamı ile "tatmin edici" ve "kurumsal" * cevaplar veremeyen bir çağrı merkezine benziyor anomalisa...

    her eve imdb

  • problemin kendisi çin devletidir. kendi işletim sistemini yapmak değil, bunu geniş yelpazeye yayabilmek. yapsa bile kim app yazar huawei için? diyelim ki ürün yaptınız ve çin pazarına da girecek bu ürün. derken hooop çinli bir şirket aldı, kopyaladı ve kendisi programın sahibi olduğunu söyledi. mahkemeye mi vereceksiniz? kim sizi takar. çinli şirketler her şeyi usulsüz bir şekilde çalıyor ve hiçbir şey olmuyor.

    hatırlayın apple samsung savaşını. neden çinli şirketlere aynısı olmuyor? adamların kimseyi taktığı yok. lisansların hiçbir anlamı kalmıyor. özgür yazılımcılar için bile durum pek iç açıcı olmaz.

    demokrasi demokrasi demokrasi diye yırtınmıyor insanlar. çin şimdiye kadar elindeki muazzam nüfus gücü yüzünden kimseyi takmıyordu. ama eğer dünyaya açılacaksan takmak zorundasın.

    misal ben uygulama yazabilecek olsam, huawei için yazmam. özgür lisanslı olsa bile adamlar çalıp kendi marketlerine ekler ben de hiçbir şey yapamam.

  • kamu kurumu mülâkatlarında görülmesi mümkün notlardır.

    adam nasıl oluyorsa sözlü mülakata 67.821, 72.045 gibi küsuratlı puan veriyor. e tabi, torpiline göre adam sıralamak da kolay iş değil.

  • bu atlar hobi olarak koşmuyor arkadaşlar. seve seve yaptıkları bir iş değil. zorla yarıştırılıyorlar. yedikleri dayağın bini bi para. ne bekliyordunuz ki? yarış kazanıp para getirirse değerli, getirmezse hiçbir değeri olmayan işçiler bunlar. millet boşuna mı kıçını yırtıyor yıllardır hayvanların yarıştırılması yasaklanmalı diye.
    tanım: yarış atlarının güzellikle koşturulabileceğini düşünen iyi niyetli insanları tanımamıza sebep olmuş durumdur.

  • bu maganda barzolara bunları yapma cesaretini verenler utansın. ulan şu iki kızcağızdan birinin silahı olaydı da herifin ağzına sokup ağlatsaydı keşke. ama olacak olan en fazla ifadesi alınır sonra serbest bırakılır. illa eşin dostun olacak bir yerlerde yoksa adalet tecelli etmez.