hesabın var mı? giriş yap

  • ali ağaoğlu kimdir,

    itü inşaat mühendisliği'nden mezun olup, ikinci üniversitesi olan boğaziçi mimarlık'tan fakülte birincisi olarak 2. lisansını yapmış,

    yetmemiş,

    cambridge'de üzerine master yapmış,

    yetinmemiş baba mesleği olan müteahhitliği fahrileştirmiş ve yüksek inşaat mühendisi sıfatıyla türkiye'de sektöre ilişkin dünyaya örnek olacak proje ve çalışmaları ile bbc'de bu röportajı layıkıyla vermiş ve göğsümüzü kabartm....

    ..şaka lan şaka, yüzüm kızardı izlerken..adam bildiğin lise terk.

    şimdi özeleştiri yapalım ve bu adamın (!) bbc'ye röportaj vermesinin sorumlusunu bulalım,

    sen olabilir misin kardeşim?

    3+1 bir daireye 2.000.000,00 tl veren sende kabahat var mıdır! (bkz: maslak 1453).

    emlakçı, müteahhit gibi komprador ve komisyoncuların servetine servet katanlar kim kardeşim? bu aracılar kuveyt kralicesinin değil konut piyasanın anasını s.kmekle kalmadı, kendi işçisini, çalışanını malları da yaptılar nihayet..

    ..kabahat senin demeye dilim varmıyor ama,
    ..kabahatin çoğu sende be güzel kardeşim!

  • az düşününce cevabı bulduğum sorudur.

    albert: doğum gününü bilmiyor. fakat bernard'ın bilmediğini biliyor. bunu nasıl bilebilir. şöyleki: albert düşünür. bernard'a hangi rakamlar verilebilir.
    14-15-16-17-18-19
    kendisine mayıs dense 19 doğru gün olabilir, olursa bernard bilir deyip kesin yargıya varamaz
    haziran dense 18 denebilir.
    temmuz dense olabilir.
    ağustos dense olabilir.
    bernard: doğumgününü bilmiyor.fakat albert böyle diyince temmuz veya ağustos olduğunu anlıyor.
    bildiğine göre bildiği günün temmuz ve ağustos'ta ortak olmaması lazım. ve ikisinden birinde olması lazım.
    14-15-16-17 günlerinde olabilir. bu günlere bakalım.
    14 olsa bilemez zaten,
    15 olsa bilebilir.
    16 olsa bilebilir.
    17 olsa bilebilir.
    tekrar albert'e dönersek.
    albert chery bildikten sonra bunları düşündü.
    15-16-17 olabilir dedi. fakat albert bizim bilmediğimiz birşeyi biliyor. hangi ay olduğunu, temmuz mu ağustos mu. bunu bildiğimizde doğru sonuca ulaşmamız lazım.
    ağustos olsa albert bilemezdi. 15 ve 17 var. ağustos 15 veya ağustos 17 diyebilir, kesin bir yargıya varamaz. biliyorum dediğine göre temmuzdur.
    15-16-17 olabilir demiştik.
    16 temmuz cherly'nin doğum tarihidir.

    madalyamı verebilirsiniz.

  • su an dunyada kuzey kore lideri kim jong-un mustafa kemal ataturk'ten daha cok taninmaktadir. ama bu durum bu adamla ataturk'un kiyaslanabilecek çapta oldugunu gostermez.

  • eylül - lige çok iyi başladık, bu sene kesin şampiyonuz

    ekim - avrupa'da en az yarı final görürüz,

    kasım - türkiye kupası bizim için gereksiz, ligde fikstür avantajımız var.

    aralık - devre arasında kesin bir sol bek almalıyız yoksa şampiyonluk zora girer.

    ocak - ikinci torbadan çek bir kolay takım, finale koşalım.

    şubat - takım revire döndü, bu kadar şansızlık olmaz. beşiktaş kanseri rerörörö.

    mart - lig bizim için önemli değil, avrupa'da üst turlar için uğraşmalıyız.

    nisan - bu takımdan zaten avrupa'da başarı beklemek hayaldi, futbolcuların birçoğu yollanmalı.

    mayıs - dünya futbolu için çok fazla şerefliyiz ama hala daha önümüzdeki sezon için ümidimiz var.

  • arapların harika (!) bir şekilde işlettiği, akdeniz'i kızıldeniz'e bağlayan diğer adı "marlboro canal" olan kanalın adıdır.

    günümüzde bir geminin geçiş ücreti tug boat (römorkör) hariç 75,000 dolardan başlayıp 400,000 dolara kadar çıkabilmektedir. tabii bu sadece görünen ücrettir. bunun yanında kuzey afrika'daki arap limanlarının çoğunda geçerli olan alternatif ödeme biçimlerinden "halva, cigarette my friend, presents my friend presents!" da geçerli olup sıklıkla istenmektedir.

    denizcilik camiasında marlboro canal olarak bilinen bu kanal lakabını kanal geçişi esnasında gemiye çıkan yetkililerin pazarlığı marlboro ile açıp genelde bir geçiş boyunca toplam 1-1.5 box (50-75 karton) sigara almalarından alır. tabii bunların yanında kuru yemiş, helva, sabun, zeytinyağı vs aklınıza gelebilecek bilimum malzemeyi de istedikleri görülmemiş şey değildir.

    bir de sahte sağlıkçı, gümrükçü vb meselesi var ki araplarla haşır neşir olmayanlar için şaşırtıcı olsa bile kuzey afrika sahillerinde sıradan bir gündür. şöyle ki bu kanalda seyrederken geminize gelen her resmi yazılı, içinde resmi üniformalı insan bulunduran bota aldanıp da geminize aborda ettirip içindekilere de "hediyelerini" sunarsanız ertesi gün o ekibin orijinali gelip karton karton sigara alırken önceki gün gelenlerin sahte üniforma ve botla gelen bir ekip olduğunu öğrenip slopchestte kaç karton kaldı lan hesaplarına başlayabilirsiniz.

    vermiyorum lan derseniz de gerçekleşecek olası senaryolar:

    - kılavuz kaptan geminizi bile bile sığlığa doğru kaçırtır (saçma dümen komutlarıyla geminin dolaylı yoldan sığlığa doğru yönelmesini sağlar), gemiyi tehlikeye atacak pozisyonlara sokar fark edemezseniz oturursunuz bir sığlığa veya topuğa. nasıl olsa kılavuz kaptanlar köprüüstünde sadece tavsiye verici konumunda.

    - sağlıkçısı karantinayı kaldırmaz uğraşırsınız. hadi kaldırdı bu sefer revirinizi ve ilaç stoğunuzu kontrol eder ve saçma sapan bir ilaç yok diye olay çıkarır.

    - elektrikçisi gelir süveyş feneriniz kurala uygun değil der geçişinizi engeller vs vs

    tüm bunlar gemiyi 1 gün bile geciktirecek olsa armatör zarar yazacağından 1-1.5 box sigara bu adamlara her seferinde verilir, onlar da iyice arsızlaşır.

    bu kanalı işleten arabın bunu (bkz: marlboro port) yapmaması ayıp olurdu diye düşünüyorsanız merak etmeyin tabii ki onu da yapmışlar. günümüzde yabancı firmaların işlettiği bir kaç özel liman hariç kuzey afrika sahillerindeki herhangi bir limana her girişinizde kılavuz kaptana, liman başkanlığına, liman işçilerine, römorkörlere, gümrükçülere, deniz polisine ona buna herkese sigara verirsiniz.

    bir de minik son not; yeni türkiyemizde mükemmel (!) arap kültürüne özenmiş olacaklar ki son bir kaç senedir bu sigara mevzusuna bizim gümrükçülerimiz ve deniz polisimiz de başladı.

  • teşhir veya gerçek en azından nereye sıçılacağı konusunda yeni nesilde bir ilerleme var. ülkemiz ve milletimiz adına umut verici olması gerekendir.